Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Türk Ceza Kanunu Madde 245 - Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması

Yazan : Özgür Eralp [Yazarla İletişim]
Avukat

Avukat Özgür Eralp

Ağustos 2011-Ankara

www.ozgureralp.av.tr



BİLİŞİM SUÇLARI

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 245 - Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

1 Madde metni
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.)

(1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

(5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.

2 Madde gerekçesi
MADDE 245.– Madde, banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara so*kulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır.

Banka kartı, bankanın kurduğu sisteme hukuka uygun olarak girmeyi sağlamaktadır. Bu kart, saptanan ve kart sahibince bilinen bir numara mari*fetiyle, banka görevlisinin yardımı olmadan, kart sahibinin kendi hesabından para çekmesini sağlamaktadır.

Kredi kartları ise, banka ile kendisine kart verilen kişi arasında yapıl*mış bir sözleşme gereğince, kişinin bankanın belirli koşullarla sağladığı kredi olanağını kullanmasını sağlayan araçtır.

İşte bu kartların kötüye kullanılmaları, söz konusu maddede suç olarak tanımlanmıştır.

Maddeye göre, aşağıdaki şekillerde gerçekleştirilen hareketler bu suçu oluşturmaktadır:

1. Başkasına ait bir banka veya kredi kartının, her ne suretle olursa ol*sun ele geçirilmesinden sonra, sahibinin rızası bulunmaksızın kullanılması veya kullandırttırılması ve bu suretle failin kendisine veya başkasına haksız yarar sağlaması.

2. Aynı fiilin, aynı koşullarla sahibine verilmesi gereken bir banka veya kredi kartının bunu elinde bulunduran kimse tarafından kullanılması veya kullandırttırılması; söz gelimi kartı sahibine vermekle görevli banka memurunun kartı kendi veya başkası yararına kullanması.

Aslında hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının ratio legis’lerinin tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla, bağımsız suç hâline getirilmeleri uygun görülmüştür.

Maddenin ikinci fıkrasına göre; birinci fıkrada belirtilen fiillerin, oluşturulmuş sahte bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle işlen*mesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Ancak, bu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedilebilmesi için, fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekir.

3 Hükümet Tasarısı
12.05.2003 Tarihinde TBMM’ye sevk edilen halinde 350.madde olarak ele alınmıştır.[1]

3.1 Hükümet tasarısı madde metni
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
Madde 350 - Başkasına ait veya diğer bir kişiye verilmesi gereken bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına haksız yarar sağlarsa üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve beşmilyar liradan az olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Aynı fiil bir banka veya kredi kartını tahrif ederek veya bunu sahtecilik suretiyle meydana getirerek işlendiğinde faile birinci fıkra gereğince verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.




3.2 Hükümet tasarısı madde gerekçesi


Madde 350- Madde banka ve kredi kartlarının haksız, hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır.
Banka kartı, bankanın kurduğu sisteme hukuka uygun olarak girmeyi sağlamaktadır. Bu kart, saptanan ve kart sahibince bilinen bir numara marifetiyle, banka görevlisinin yardımı olmadan, kart sahibinin kendi hesabından para çekmesini sağlamaktadır.
Kredi kartları ise, banka ile kendisine kart verilen kişi arasında yapılmış bir sözleşme gereğince, kişinin bankanın belirli koşullarla sağladığı kredi olanağını kullanmasını sağlayan araçtır.
İşte bu kartların kötüye kullanılmaları maddenin cezalandırdığı suçları oluşturmaktadır. Tasarı, bazı ülkelerin uygulamalarının aksine, bu fiilleri bilişim suçları çerçevesinde, o husustaki hükümlere göre cezalandırmak yerine özel hüküm getirmeyi uygun saymıştır.
Maddeye göre, aşağıdaki şekillerde gerçekleştirilen hareketler suçu oluşturmaktadır:
1. Başkasına ait bir banka veya kredi kartının, her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesinden sonra, sahibinin rızası bulunmaksızın kullanılması veya kullandırttırılması ve bu suretle failin kendisine veya başkasına haksız yarar sağlaması.
2. Aynı eylemin, aynı koşullarla sahibine verilmesi gereken bir banka veya kredi kartının bunu elinde bulunduran kimse tarafından kullanılması veya kullandırttırılması; söz gelimi kartı sahibine vermekle görevli banka memurunun kartı kendi veya başkası yararına kullanması.
Aslında haksızlık, dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının ratio legis'lerinin tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla ayrıca suç hâline getirilmeleri uygun görülmüştür.
Maddenin son fıkrası, yukarıda belirtilen fiillerin, var olan banka veya kredi kartının tahrifi veya bütünüyle kartların sahtecilik suretiyle yeniden meydana getirilerek kullanılmasını bir tür ağırlaştırıcı neden saymış bulunmaktadır. Maddenin kabulü ile ceza hukukumuzdaki önemli bir boşluk doldurulmuş olacak ve kamu güvenine dayalı bankacılık sistemi de korunmuş olacaktır.




4 İlgili yabancı mevzuat
8.1 ABD
1986 tarihli elektronik haberleşme gizliliği kanunu electronic communication privacy act bankamatik kartının hukuka aykırı kullanımını sahtesinin yapılmasını; sahte tahrif edilmiş veya hukuk dışı yollardan elde edilmiş ya da diğer eyaletlerden veya başka memleketlerden çalınmış olan bankamatik kartını kullanımın suç saymaktadır.

1984 yılında kabul edilen FN33 Erişim Aygıtlarını Taklit Etme ve bilgisayar Dolandırıcılığı ve Bilgisayarı Kötüye Kullanma Kanunu (The Counterfeit Acess Device and Computer Fraud Abuse Act -CFFA ve daha sonra yapılan bütün ekleme ve değişiklikleri ABD’de bilişim suçlarına karşı federal düzeyde kabul eden ilk kanun olmuştur. Bilgisayarın suça konu olduğu fiillerde temel adres konumunda olan bu kanunda klasik suçlara benzemeyen özel nitelikteki bilişim suçları yer almaktadır. [2] Kanunun 1030 a maddesiyle kasıtlı şekilde yetkisiz veya yetkisini aşarak bilgisayar sistemine erişim yasaklanmaktadır.[3]

Yine ABD’de “Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılmasının Önlenmesi Kanunu” Credit Card Fraud Act adlı bir kanun da çıkarılmıştır.

İsviçre 01.01.1995 tarihinde yürürlüğe giren 1994 tarihli kanunun 148.maddesi ile banka ve kredi kartlarını kötüye kullanımları suç olarak düzenlenmiştir.

Alman CezaKanunu 266b maddesi ile kendisine çek veya kredi kartı verilmesi suretiyle sağlanan imkanı kartı çıkaran kurumun ödeme yapılmasına vesile olmak amacıyla kötüye kullanılma ve kuruma zarar vermek yaptırım altına alınmıştır.

Çek ve kredi kartlarının kötüye kullanılması
Madde 266b- (1) Kendisine bir çek veya kredi kartının bırakılmasıyla ele geçirdiği, kart düzenleyicisini bir meblağı ödemeye zorlama imkanını, kötüye kullanan ve düzenleyiciyi bu surette zarara uğratan kişi üç yıla hapis veya (adli) para cezası ile cezalandırılır.
(2) 248a maddesi84, bu madde bakımından da (gereğince) uygulanır.

Ödeme kartlarında, çeklerde ve senetlerde sahtecilik
Madde 152a- (1) Hukuki ilişkilerde aldatmak veya böyle bir yanıltmayı mümkün kılmak için,
1. yerli veya yabancı menşeli ödeme kartlarını, çekleri ya da senetleri sahte olarak üreten veya değiştiren ya da
2. bu türden sahte kartları, çekleri veya senetleri kendisi ya da başkası için temin eden, satan, bir başkasına devreden veya kullanan kişi, beş yıla kadar hapis veya (adli) para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suça teşebbüs cezalandırılır.
(3) Fail, suçu meslek edinerek veya birinci fıkradaki suçu sürekli şekilde işlemek amacıyla kurulmuş bulunan bir örgüte üye olarak hareket ederse ceza altı aydan on yıla kadar hapis cezasıdır.
(4) 1. Bir kredi kurumundan veya mali alanda hizmet veren bir kurumdan verilen kartlar ve 2. donanımı veya kodlanması suretiyle sahteciliğe karşı özel olarak korunan kartlar birinci fıkra anlamında ödeme kartıdır.
(5) Kıymetli damgalarda sahtecilikle ilgili olmak kaydıyla 149. Madde 89 ile 150. maddenin ikinci fıkrası90, bu madde bakımından da (gereğince) uygulanır.

Garantili ödeme kartlarında ve Euro-çek formlarında sahtecilik
Madde 152b- (1) 152a maddesinin birinci fıkrasında belirtilen fi illerden birini garantili ödeme kartları veya Euro-çek formları hakkında işleyen kişi bir yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fail, suçu meslek edinerek veya birinci fıkradaki suçu sürekli şekilde işlemek amacıyla kurulmuş bulunan bir örgüte üye olarak hareket ederse hapis cezası iki yıldan az olamaz. fıkranın nitelikli hallerinde ise bir yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) 1. düzenleyicisinin iş yaşamında bir ödemeyi garantili olarak yapmasını zorunlu kılan ve 2. donanımı veya kodlanması suretiyle sahteciliğe karşı özel olarak korunan kredi kartları, Euro-çek kartları ya da diğer kartlar birinci fıkra anlamında garantili ödeme kartıdır.
(5) Parada sahtecilikle ilgili olmak kaydıyla 149. madde ile 150. Maddenin ikinci fıkrası, bu madde bakımından da (gereğince) uygulanır.
5 Suçla korunan hukuki değer
Bu suçun aslında ratio legislerinin taşıdığı maddenin gerekçesinde belirtilmiştir. Buna göre hırsızlık dolandırıcılık güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçları ile korunması TCK 244.maddenin 1. ve 2.fıkralarında tanımlanan bilişim sisteminin işleyişinin engellenilen hukuksal değerler TCK 245 maddesinde düzenlenen inceleme konusu suç tipinin de korumak istediği hukuksal değerleri oluşturmaktadır. Bunlardan hırsızlık hukuk alanında inandırıcılığı olan belgelere olan güven korunmak istenmektedir.



6 Fail
Madde metninde suçu işleyecek kişi açısından “kişi” sözcüğü kullanılarak herhangi bir özellik belirtilmemiştir; bu nedenle bu suçun faili herkes olabilir. Fail açısından bir özellik göstermemektedir. TCK madde 246 uyarınca bu suçun işlenmesinden fayda sağlayan tüzel kişilere de bunlara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı belirtildiğinden tüzel kişileri suçun faili yapmamaktaysa da bunların ceza hukuku açısından sorumluluğunu kabul etmemektedir.

7 Mağdur
Mağdur belirli bir suçla zarara veya tehlikeye uğratılan hak veya çıkarın sahibi olan kişidir.[4] Bu suç mağdur açısından belli bir özellikle banka ve finans kurumu olacaktır.

8 Suçun konusu
Bu suçun konusunu failin sağladığı yarar oluşturmaktadır. Bu yararın maddi bir yarar olduğu açıktır. Çünkü baka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçla elde edilen yarar daima para ya da menkul değerler oluşturacaktır.

9 Maddi unsur
9.1 Hareket
11.1.1 Başkasına ait banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama
Bu eylem tanımlanırken madde metninde failin kartı nasıl ele geçirdiğinin her hangi bir önemi olmadığı vurgulanmıştır bu durum her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse şeklinde belirtilmiştir. Söz konusu kartların çalıntı buluntu kullanıldıktan sonra yerine geri bırakılmak üzere alınan kart olmasının önemi yoktur. Mühim olan failin kartı bir şekilde elde etmesi veya elinde bulundurmasıdır.

11.1.2 Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan banka veya kredi kartıyla hukuka aykırı yarar sağlama
TCK 245 maddenin 2.fıkrasındaki yer alan eylemin oluşması için iki tür banka veya kredi kartı bulunmaktadır bunlar tamamen sahte olarak üretilen kartlar ve gerçek olarak üretilmesine rağmen üzerinde değişiklik yapılarak sahteleştirilen kartlardır. Bu durum yasa koyucu tarafından iyi bir şekilde tespit edilerek su tipine yansıtılmıştır. Banka veya kredi kartının sahte olarak üretilebilmesi teknik açıdan bir çok yolla mümkündür.

9.2 Netice
Madde metninden bu eylemin bir zarar suçu olduğu anlaşılmaktadır. Bu eylemin gerçekleştirilmesi sonucunda bir zararın meydana gelmemesi esasen mümkün değildir. Zira bu tür eylemlerin hemen hepsi banka site sistemleri açından zarar verici özelliğe sahiptir.

10 Hukuka aykırılık unsuru
Failin yarar sağladığı hareketleri bir rıza olmaksızın ya da yanılarak gerçekleştirdiği durumda suç oluşmayacaktır çünkü yasada açık bir şekilde kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası yarar sağlanması halinde failin cezalandırılacağı belirtilmiştir. Bu durumda kart sahibinin ve kartın kendisine verilmesi gereken kişin rızası eylemi suç olmaktan çıkarmaktadır.

11 Hukuka uygunluk unsuru
18.1 Rıza
Eğer bilişim sisteminden yararlanmaya yetkili olan kimse faile giriş için izin vermişse ya da şifresini söylemişse artık eylem hukuka aykırı olarak kabul edilmeyecektir.[5]

18.2 Kanunun verdiği görevi yerine getirmesi
Yasaların verdiği yetkiye dayanarak bilişim sistemine müdahale edilmesi durumunda eylem artık hukuka aykırı olarak kabul edilmeyecektir. 5651 sayılı yasa veya CMK madde 134-135 uyarınca bu görevleri yapmak zorunda kalan kişilerin eylemleri bu kapsamda değerlendirilecektir.

12 Manevi unsur
Suç kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suçun manevi unsuru bilerek ve isteyerek suç işleme kastıdır. Failin suç oluşturan eylemi gerçekleştirirken kasten hareket etmiş sayılabilmesi için yasal tanımda yer alan tüm unsurları öngörmüş olması, yani onları bilmiş olması gerekir. Ancak tek başına bilme suç işleme kastının varlığı için yeterli değildir bu yanı sıra failin gerçekleştirdiği eylemi ve sonuçlarını istemesi suç işleme kastının varlığı için gereklidir. Yani fail söz konusu eylemleri gerçekleştirirken bunun sonucunda bir zararın meydana gelmesini de istemelidir. Sonuçta bu suçun manevi unsuru olarak failin belli bir kasıtla hareket etmesinin gerektiği özel kast aranmamakta genel kastın varlığı suçu oluşturmaktadır. Yasada bu suç için failin bilerek ve isteyerek hareket etmesi arandığı için bu suç tipinin taksirle işlenmesi mümkün değildir.

13 Suçun özel görünüş biçimleri
13.1 Teşebbüs
Bu suçun teşebbüs halinde kalması mümkündür. Bu icra hareketlerine başlandıktan sonra bu hareketlerin yanında kalması şeklinde oluşabileceği gibi suçun icrasına ilişkin bütün eylemler tamamlandıktan sonra bu hareketlerin yanında kalması şeklinde olabileceği gibi suçun icrasına ilişkin bütün eylemler tamamlanmadan sonra suçun oluşumu için aranan zarar meydana gelmeden failin elinde olmayan nedenlerle suçun gerçekleşmemesi şeklinde de olabilecektir. Fail eylemi tamamlayamadığından eylem teşebbüs aşamasında kalmış sayılacak ve failin cezası belirlenirken TCK madde 35 düzenlemesi dikkate alınacaktır.[6]

13.2 İştirak
Suça iştirak türlerinin hepsinin gerçekleşmesi bu suç tipi açısından mümkündür. TCK 37, 38, 39 ve 40.maddelerinde düzenlenen suça iştirake ilişkin genel hükümler uygulanacaktır.

13.3 Zincirleme suç
Bu suç için en tartışmalı hususlardan bir tanesi bu suçta zincirleme suçun oluşup oluşmayacağıdır. Gerçekten de failin aynı suç işleme kastıyla bir banka bilişim sistemine birbirini takip eden zaman dilimlerinde ya da farklı zaman dilimlerinde girip verileri değiştirmesi yok etmesi engellemesi bozması mümkündür. Eğer fail çok kısa aralıklarla ve seri bir şekilde bir bu suçu işliyorsa faile TCK 43.maddesi uygulanacak ve tek suçtan dolayı ceza arttırılarak verilecektir.

13.4 İçtima
Fail uzun aralıklarla ve farklı yerlerdeki banka kartlarına yöneliyorsa burada failin aynı suç işleme kastıyla hareket ettiği söylenemeyecek ve her eylem için ayrı ceza verilip cezaların içtimaı kuralı uygulanacaktır.

Bu suçun mütemadi suç olarak da gerçekleştirilebilmesi mümkündür. Bu maddede belirtilen eylemlerin tümü devam eden bir şekilde işlenebilecektir. Bu durumda suç devam eden şeyin bittiği zaman gerçekleşmiş kabul edilecek ve zamanaşımı da bu andan itibaren işlemeye başlayacaktır.

13.5 Geçit suçu ile işlenebilme özelliği
Bu suç tipi geçit suçu özelliği taşıyan TCK madde 243 işlenerek yapılabilecektir. Bu suçlar elbette ki bir bilişim sistemine hukuka uygun olarak girilmesi neticesinde de oluşabilir. Ancak bu suçların faili tarafından öncelikle bir bilişim sistemine hukuka aykırı şekilde girilerek işlenmesi halinde faile yalnızca gerçekleştirdiği ikinci eylemin cezası verilecek yani 245.maddenin içerdiği yaptırımlar uygulanacaktır.

14 Suça etki eden sebepler
14.1 Hafifletici neden
TCK 245 uyarınca bu suç açısından hafifletici bir neden öngörülmemiştir.

14.2 Ağırlatıcı neden
TCK 245 uyarınca bu suç için ağırlatıcı bir neden öngörülmemiştir.

25.3 Cezasızlık hali
245/4 fıkrasında cezasızlık nedeni öngörülmüştür.

25.4 Etkin pişmanlık
245.5 fıkraya göre menfaat edilmiş olması halinde etkin pişmanlık uygulamasına imkan tanımak suretiyle Anayasanın eşitlik ilkesini güvence altına alan 10uncu maddesine uygun bir düzenleme yapmayı amaçlamıştır.

15 Yaptırım
Bu suçu işleyen failler için yalnızca hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüştür. Birinci fırkada üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası, İkinci fıkrada üç yıldan yedi yıla kadar hapis, 3 fıkra uyarınca dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası olacaktır.

16 Müsadere
Bu suçun işlenmesinde kullanılan ve maksada tahsis edilmiş bulunan veya suçtan meydana gelen alet ve sistemler TCK madde 36 uyarınca devletçe alınır, müsadere edilir.

17 Kovuşturma
Maddede tanımlanan suçların soruşturma ve kovuşturması re’sen yapılır. Bu suçlar şikayete bağlı değildir. Savcılar bu suçun işlendiğini öğrendiklerinde görevleri gereği bu işi araştırıp sorumlular hakkında iddianame düzenlerler.

18 Görevli Mahkeme
5235 Sayılı Kanunun 11.maddesi uyarınca maddede tanımlanan suçlar dolayısıyla açılan davalara bakma görevi Asliye Ceza Mahkemesine aittir.

19 Dava zamanaşımı
Maddenin 1 ve 2 fıkralarında uyan suçlarda TCK 66/1-d bendi uyarınca bu suçların dava zamanaşımı süresi on beş yıldır.

20 İstatistiki bilgiler

TCK’nun 245.maddesiyle ilgili olarak işlenen suçlar her geçen gün artmaktadır. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere TCK 245/1 fıkrasından yargılanan sayısı bu maddeden yargılanan kişilerin ortalamasının %75 civarında olduğu TCK 245/2 ve 3 fıkrası ise %25 civarındadır.



CEZA MAHKEMELERİNDE 5237 SAYILI TCK UYARINCA KARARA BAĞLANAN DAVALARIN SANIKLARI HAKKINDA VERİLEN KARARLARIN VE SUÇ TÜRÜNE GÖRE DAĞILIMI (1/1/2009-31/12/2009)[7]



MADDE
MAHKUMİYET
BERAAT
DİĞER
TOPLAM SANIK
245/1
2843
1059
1404
5306
245/2
294
50
117
461
245/3
1086
131
378
1595









[1] http://www2.tbmm.gov.tr/d22/1/1-0593.pdf
[2]Bilişim Suçları ve Soruşturma-Kovuşturma Evreleri – Doç.Dr.Ali Karagülmez
[3] http://www.law.cornell.edu/uscode/18/1030.html § 1030. Fraud and related activity in connection with computers

[4] Dönmezer-Erman CII-Sayfa 426
[5] Bilişim Suçları – Levent Kurt – S.157
[6][6] Bilişim Suçları – Şaban Cankat Taşkın- S.29
[7] http://www.adlisicil.adalet.gov.tr/ISTATISTIKLER/1996/ac_cik.htm
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Türk Ceza Kanunu Madde 245 - Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Özgür Eralp'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
17-09-2011 - 23:27
(4603 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 6 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 5 okuyucu (83%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (17%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
50290
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 10 saat 42 dakika 58 saniye önce.
* Ortalama Günde 10,93 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 20549, Kelime Sayısı : 2777, Boyut : 20,07 Kb.
* 10 kez yazdırıldı.
* 4 kez indirildi.
* 6 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1387
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,02908301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.