Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: Belediye Zabıtası Şehir İçi Trafik Hizmetlerini Yürütebilirmi?
Evet , Yürütebilir 5 27,78%
Hayır , Yürütemez 13 72,22%
Bu konuda bir fikrim Yok 0 0%
Oy Verenler: 18. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 44)

Belediye Zabıtası Ve Şehir İçi Trafik

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-11-2002, 20:41   #1
kentpolisi

 
Dikkat Belediye Zabıtası Ve Şehir İçi Trafik

Belediye Zabıtasını Tanıma,Tanıtma,Araştırma ve Geliştirme Platformu.

www.zabita.hizmetleri.com

"Municipal Police" bu ifade Belediye Zabıta'nın Avrupadaki karşılığıdır.

ve Zabıta Türkiye'de bu ifadelerle tanımlanmaya,Kent Polisi yada Belediye Polisi olarak büyük bir değişime pisikolojik olarak hazırdır.
bu değişimi özümseyecek olgunluğa da erişmiştir.

Şehir İçi trafik hizmetlerini yürütme imkanı kendisine verilmelidir.
Bunu başarabilecek imkanlara sahiptir.Bilindiği gibi belediyeler trafiğin bütün alt yapı çalışmalarını yürütmektedir.Bunun içindirki
Belediyelerin Şehir İçi Trafiği Yönetme İsteği yersiz değildir sanırım.

Girmeye çalıştığımız Avrupa Birliğinde de bu böyledir.

Belediye Zabıtası buna hazırdır.

Belediye Zabıtası!....O bir Kent Aşığı
Old 24-11-2002, 21:26   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Kentpolisi,

Kaldırımlar zabıtanın görev alanındadır. Büyük kentlerde zabıtanın
bu konuda iyi bir sınav verdiği söylenemez. Kaldırımlardaki araçlar ve dükkan işgalleri çoğu semtte yayaları rahatsız etmektedir.

İşgallerin neden önlenemediği konusunda bir açıklama yapmanız üyelerimizin aydınlanması açısından yararlı olacaktır.

Ayrıca zabıtanın trafik konusunda daha fazla sorumluluk alması için öncelikle yetkilerinin arttırılması gerekir kanısındayım. Yoksa kaşarlanmış sürücülerle başa çıkılması olanaksızdır.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 24-11-2002, 22:30   #3
kentpolisi

 
Yeni Fikir Zabıtanın Trafikteki Sorumlulukları ve Yetkileri

Sayın Bir Dost,Sayın Üyeler.

Bld.Zbt.Yön. 8.Mad. H fıkrası "Umumi yerlerde belediye nizamlarına aykırı olarak seyyar satışta bulunan kimseleri ve başkalarının ticarethane önlerini de kapatacak şekilde kaldırım, tretuvar gibi
kısımları izinsiz işgal edenleri men etmeğe" yetkilidir der

dikkat edilirse burada , meydana gelen fiilin men edilmesinden bahsedilmekte.

Bld.Zbt.Yön.nin Görev ve Sorumluklular Kısmında
7.mad. D fıkrasında ise
"D) Belediye suçlarının işlenmesini önleyecek idari tedbirleri almak"
Belediye Zabıtasının Görev ve Sorumluluk alanındadır.Zabıta bu tedbirleri alabilir ancak kaldırıma parkedilmiş bir araç için her hangi bir müeyyide uygulama yetkisi bulunmamaktadır.

Yayaların gelip geçtiği kaldırımların işgali bir belediye suçudur.
ancak bu türden suç teşkil eden fiilleri Belediye zabıtasının ortadan kaldırmasında bazı mevzuat güçlükleri vardır ve bu zabıta açısından sıkıntı yaratmaktadır.

Bir yaya kaldırımında satış yapan bir simitçiyi Belediye Zabıtası ancak men edebilme,buradan uzaklaştırabilme yetkisine sahiptir,bu durum ticarethanelerin kaldırımları işgal etmeleri içinde geçerlidir.Ancak kaldırım üzerine parkedilmiş bir aracın buradan çekilmesi yada hakkında tutanak tanzim edilmesi 2918 sayılı trafik kanunu ve yönetmeliğinin Trafik Polisine verdiği bir yetkidir.Söz konusu araca zabıtanın müdahale etme yetkisi yoktur.

Budurumu düzenleyen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin,

Belediyelerin Görev ve Yetkileri:
Madd. 16 K fıkrasının devamında

"Belediyeler,bu madde ile görev olarak verilen hizmetlerin denetimi dışında ,TRAFİĞİ DENETLEYEMEZ VE HİÇBİR HALDE TRAFİK SUÇ VE CEZA TUTANAĞI DÜZENLEYEMEZ."
denilmekte.

Trafiği , yayalar,sürücüler,taşıtlar,kaldırımlar,Trafik İşaretleri,lambaları vb. gibi öğeleriyle bir bütün olarak düşündüğümüzde, ne Belediye Otübüs duraklarını işgal eden araçlara,ne de kaldırımları işgal eden araçlara Belediye Zabıtası müdahalede bulunamamaktadır.Bu konuda kendisine tanınmış bir yetki yoktur.
Old 24-11-2002, 22:51   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Kentpolisi,

Kente olan aşkınızın 'karşılıksız' kaldığı anlaşılıyor. :-)

Sabırlar dilerim.

Bir Dost
Old 24-11-2002, 23:49   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Merhaba,

Zabıta mıydınız? Eğer öyle ise; sizi tebrik etmek isterim.
Old 24-11-2002, 23:55   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Ayrıca, kaldırımlara araçların park etmemesi için, o alanda araçları park edebilecekleri bir otoparkın olması şarttır. Devlet, yada yerel bazda Belediye, kendi görevini yapmadan, başka bir ifade ile araçların parkı için müsait alanlar yaratmadan, 'park etmeyiniz' diyemez.

Haksız ve hatalı park temelinde, ceza kesmek için öncelikle park etmeye müsait bir alanın olması gereklidir. Ne yazıkki , özelllikle istanbul, Ankara ve kısmen de izmir' de araçların park etmesi için yeterli oto-park alanları yoktur.. Bu duurmda, araç sahibi aracını nereye park edecektir? Tabiki ilk bulduğu yere.. o yer de siz yayaların geçtiği kaldırımlar yada yeşil alanlar, hatta yol kenarları olmaktadır..

Ben bu konuda Devleti kendi üzerine düşeni yapmadan ceza kesen 'Kent polisi' olarak görüyorum ve haklı kabul edemiyorum..

Kaldırımda yürüyemeyen bir vatandaş..
Old 25-11-2002, 23:05   #7
kentpolisi

 
Varsayılan

Sayın TİKİCİ

evet bir zabıtayım...

www.zabita.hizmetleri.com un webmasteriyim

Orada bir platform oluşturmaya çalışıyorum ancak bunda pekde başarılı olduğum söylenemez.

Belediye Zabıtasını,Tanıma,Tanıtma,Araştırma ve Geliştirme Platformu ... diye adlandırdım bu platformu

zabıta ve yerel yönetimleri tartışalım sorunlarımızı paylaşalım istedim anketler ve saire. Belediye çalışanları özellikle Zabıta için bir kaynak site oluşturmaya gayret gösterdim.İnşallah faydalı oluyordur.daha da geliştirmeyi hedefliyorum..
__________________


Siz ve sizin gibi değerli hukukçuların görüş ve eleştirileri benim için çok önemli ..Sayın Bir Dost un Yerel Yönetimler Konulu forum oluşturma isteğine katılıyor ve sayın Adminden lutfedip bu imkanı bizlere tanımasını rica ediyorum bunun çok faydalı olacağı kanısındayım.
saygılar sunarım.
Old 29-08-2007, 23:29   #8
ŞEMİSTAN

 
Varsayılan ZABITA ve KENT İÇİ TRAFİK

Belediye Zabıtası 1956 yılından Bu yana gerçek yerine oturtulmuş, Görevi çok Yetkisi yetmeycek kadar az bir birimdir.
BELEDİYE ZABITASINA İHTİYAÇ NERDEN DOĞMUŞTUR?
Cumhurriyet Kanunları içerisinde 1580 Sayılı Belediye Kanunu 1930 da kabul edilip yürürlüğe konmasıyla ayni yasanın 104,5,6,7,8,9. Maddelerinde yasal yeri olmasına rağmen 26 yıl belediye Zabıtasının görvini Devlet Zabıtası(POLİS) yapmıştır ancak 1956 yılında eski seyrü sefer kanunu yürürlükten kaldırılıp yerine 6085 sayılı Karayolları ve trafik Kanunu yürürlüğe girmesiyle Belediye Kanunundaki Trafikle ilgili görevlerde çıkartılmasıyla Belediyede Görev yapanPolis birimi trafikle ilgili her şeyi alarak ayrılınca belediye Zabıtasına ihtiyaç duyulmuştur
Şimdi Anlam bulan Şehir POLİS'i yerine İstanbul Belediyesinde Zamanın Valisi Fahrettin Kerim GÖKAY (istanbul valisi ve Belediye Başkanı)tarafından zamanın adlandırılmasıyla (yeşiller)Belediye Zabıtası kurulmuştur
kurulmuştur.
Belediye Zabıtası polisin belediyedeki terk ettiği görevleri yerine getirmek için kullandığı yetkilleri dvredilmeyince adı var kendi yok olarak bu güne kadar gelmiştir. Örneğin Kabahatını tespit ettiği kişinin kimlik bilgilerine ulaşması zor olduğu için herkes yere tükürür Belediye Zabıtası bakar ancak yutkunmakla geçer
Belediye Zabıtasının trafikteki yerinin belediye açısından bakıp haklı görene Sormak isterim."Yolun yapım ve bakımı düzenlenmesiyle ilgili görevli BELEDİYE Trafikte dolaşan araçlarla ilgi her hangi bir tasrrufu yoktur. Örneğin Yolu Asvaltlamak için park etmiş aracı kaldıramadığı gibi sahibiyle ilgili bilgiye ulaşması o kadarda kolay değildir. Polisin trafikteki yerini bana 1956 1972 yıllarında hangi yasal presedürle aldığını açıklarsanız sevinirim.1972 de Bir yönetmelikle görev verilmiş bu günki durumunuda 2918 sayılı yasada bulmuştur.Ancak TRAFİK ZABITASI özel Zabıtadır POLİSİN ANLAMI OLAN DEVLET ZABITASI anlamını kaldırmakta zordur.
Çünki 6085 Sayılı Yasayla T.C.Karayolları Kanununda Yer Alan Trafik Zabıtası Kurulmuş olsaydı bu tartışmalar ya olmazdı yada daha farklı boyutta olurdu,
Belediye Zabıtası;
a)Belediye Başkanının özel hafiyesi olmaktan
b)Yasalarda verilen görevleri yetkisi dahilinde zorlamaktan kaçmakla,
c)Masa başı memurla arasındaki farkı kavrayıp taleplerini mesleki yönde geliştirmedikçe
d)Siyasi etkilerden arınıp kurumlaşmadıkça
HİÇBİR YERE VARILAMAYACAĞI GİBİ Yargıda adelette yaptığı işte uzman olmasa bile yetkili kabül edilmedikçe bir yere varılamayacağı kanısındayım,
------------------------------------------------------
BEBEDİYE zABITASAI 657 SAYILIDEVLET MEMURLARI KANUNUNDA Genel idari hizmetler sınıfında memur Olasına, Görevlerini Devretme gibi bir yasal mevzuaat olmamasına rağmen
Taştra belediyelerde işçi personele Belediye Zabıta Görevi Yaptırılıyor Belge düzenlettiriliyor. Büyük şehirlerde uyduruk zabıta ünforması giydirilip Maaşını vakıftan alan personel çalıştırılıyor Ani adamı fen işlerinde amele İtfahiyede itfahiye eri veya temizlik görevlisi olarak görmeniz mümkün çünki belediye başkanı zabıta olmayanı zabıta yapmıştır. Bukişiler belge düzenlemesiyle Sahtekarlık yapmadığını kim söyleyebilir.
Old 30-08-2007, 23:09   #9
ŞEMİSTAN

 
Acil Belediye Zabıtası ve TRAFİK

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Ayrıca, kaldırımlara araçların park etmemesi için, o alanda araçları park edebilecekleri bir otoparkın olması şarttır. Devlet, yada yerel bazda Belediye, kendi görevini yapmadan, başka bir ifade ile araçların parkı için müsait alanlar yaratmadan, 'park etmeyiniz' diyemez.

Haksız ve hatalı park temelinde, ceza kesmek için öncelikle park etmeye müsait bir alanın olması gereklidir. Ne yazıkki , özelllikle istanbul, Ankara ve kısmen de izmir' de araçların park etmesi için yeterli oto-park alanları yoktur.. Bu duurmda, araç sahibi aracını nereye park edecektir? Tabiki ilk bulduğu yere.. o yer de siz yayaların geçtiği kaldırımlar yada yeşil alanlar, hatta yol kenarları olmaktadır..

Ben bu konuda Devleti kendi üzerine düşeni yapmadan ceza kesen 'Kent polisi' olarak görüyorum ve haklı kabul edemiyorum..

Kaldırımda yürüyemeyen bir vatandaş..
Kaldırım Yol Ve Bu alanları yasal ve gayri yasal kullanan araçların ilgilileri hakkında ceza tanzimi Suçun şahsiliğinden yola çılınca Kent Polisi Olmak veye Trafik polisi olmanın bir farkı yok, Ancak siz tretuara park etmiş aracın ilgilisi değil yekın birisinin bu kabahati işlemesi durumunda Araç ilgilisine yapılan işlem doğru olurmudur ??
Bu işlem Modern Dünyada Kurulan Kameralarla tespit edilip işlem yapıldığında kişinin itirazı durumunda aracı kullananın kimliği araç ilgilisinin tespitiye belirleniyor
Araç hakkında çalıntı kaydı olmadığı suçu işleyeni yetkilendirdiği ayrıca kurumun haklı olması durumuda itiraz edenin cezası misli artırılıyor.
Bizde ceza yazıp kota dolduranların makbuzların coğu tahsil edilemiyor bazen harcı borcunu kurtarmıyor
İngilterede üç kez trafik suçu işlerseniz kredi kartı alamıyorsunuz işyeri açamıyorsunuz vs yani ordaki kent polisi farklımı çalışıyor.
Belediye zabıtasının Yapmaya ömrü yetmeyceği Kadar çok Görevi Olmasına rağmen yetki azlığı idarenin baskısı plansız proğramsız çalışması sonucu hiçbir hedefe ulaşamamaktadır.
Size Katılıyorum 2918 Sayılı Trafik Kanunu ve Yönetmeliğinde Belediye Zabıtasının hiçbir şekilde ismi yoktur. Bu alanda görv yapma olasılığıda bulunmamaktadır.
Birçok Belediyede Araç kaldırmak için çekiçi vs gibi donanımın kullanmasına müsade eden idare zaten zabıtayı trafiğin iiçine sokmaya çalıştığı halde bu işin idari ve sosyal yanı hakkında ne düşünüyor merak konusudur.
Old 07-09-2007, 22:20   #10
ŞEMİSTAN

 
Varsayılan Belediye Zabıtası GÜNCELLİĞİ

Alıntı:
Yazan kentpolisi
Belediye Zabıtasını Tanıma,Tanıtma,Araştırma ve Geliştirme Platformu.

www.zabita.hizmetleri.com

"Municipal Police" bu ifade Belediye Zabıta'nın Avrupadaki karşılığıdır.

ve Zabıta Türkiye'de bu ifadelerle tanımlanmaya,Kent Polisi yada Belediye Polisi olarak büyük bir değişime pisikolojik olarak hazırdır.
bu değişimi özümseyecek olgunluğa da erişmiştir.

Şehir İçi trafik hizmetlerini yürütme imkanı kendisine verilmelidir.
Bunu başarabilecek imkanlara sahiptir.Bilindiği gibi belediyeler trafiğin bütün alt yapı çalışmalarını yürütmektedir.Bunun içindirki
Belediyelerin Şehir İçi Trafiği Yönetme İsteği yersiz değildir sanırım.

Girmeye çalıştığımız Avrupa Birliğinde de bu böyledir.

Belediye Zabıtası buna hazırdır.

Belediye Zabıtası!....O bir Kent Aşığı
Belediye Zabıtasının Yasa ve yönetmeliklerden doğan temel yetkilerinin Avrupa standartlarına geldiğine inanmak için çok erken olduğu kanaatindeyim. Çünki Avrupa birliğininin çoğunluğunda belediye zabıtası yoktur olanlara Şehir polisi Denir onlarda Mahalle Polis karakaolu ve Muhtarlık gibi birimler bulunmamaktadır siz Türkiyedeki yasalsrınbu duruma geldiğine inanmak için hangi aşamaya geldiğimizi görmek lazım. Daha Vatandaş kaydının tamamlanmadığı Belediyeler emlak ve parselasyon verilerini bitirediği bir ülkede altyapı düzenlemesinden tutun yaptırım uygulamaya kadar problemler bitmez.
Belediye Zabıtasının Pesonel Yönetmeliği Değişti Belediyeler 07/04/2008 e kadar bu yönetmelik ve eklerini uygulamakla mükellef tutulmuş ancak şimdiden ilginç ilgiç uygulamalar görülüyor.
Yasa ne kadar doğru olsada uygulma konunun ruhuna uygun olmayınca ne yapacaksınız. Bir Soru Komiser Yardımcısı ve Başkomiser Rütbeleri Kaldırılmış ama halen atanmamış olduğu halde rütbe taşıyanlar var
Bakın 3030 Sayılı Büyük Şehr Belediye Kanunuda Büyük şehir Belediyesi kontrol Daire Başkanlığına Koordinasyon Yetkisi Vermiş idi ayrıca Zabıta Müdürü Kadrosu Bile verilmemişti. Büyük şehir belediyesinin Zar zor yapılan Belediye Zabıtası Talimatnamesi eksik ve yanlışlarına rağmen yıllardır yenilenemedi. Mevcudunun uygulamasındaki aykırılıklar bir yana kendilerine göre Talimatname hazırlayıp uygulayan ilçe beldiyler bile vardı.
Bütün bu uygulamalar halen ayni zihniyetin elinde ve Ben Burada idareciysem benim dediğim olur mantığıyla yaklaşılması Mahalli idareler denetleme brimlerinin bu aykırılığa duyarsızken şimdi hangi duyarlılık ortaya çıkıştır.
394 Sayılı Hafta tatili Kanunu nerde uygulanıyor. Beşitaş'tamı,Kağıthane'demi yoksa Avcılar'damı vs Burdan bakınca yeni yönetmelikte bu göreve devam deniliyor bunun gibi daha birçok görev var.
Siz Kaçak et kesen kişiden kesik hayvanı nasıl alacağınızı anlatamasınız.Adamın elinde satır senZabıta olarak buyur nerden kestireceksin.
Her konu Memurun özlük haklarına geliyor. Özlük Hakları güvence altında olmayan memura Görev yaptıramasınız.
Komşumuz Yunanistanda üsülsüz durumundan dolayaiçezalandırılan kişinin itirazı Belediye Mahkemesinde tek celsede görülür, Haklı olan vatandaşa memur tazminat öder Haksız olan vatandaş cezası misli katlanır ayrıca yargılama ve personel giderini ödemekle yükümlü olur.
Bizde olan Disiplin Yönetmeliği Zabıta Müdürü 80 ve üzeri personeli bulunan birimlerde çoğunluğunun kim olduğunu bilmeden sicil notu verir düşük sicil alanmemur bunu öğrenemez öğrse bile fazla birşey yapamaz.
Kısacası Yaptığı görevin doğruluğu yanlışlığı temel düşünce olması gerekirken Görev yapan memurun idarecinin ve siyasilerin hangi bam teline düşünerek görev yapması Avrupa Birliğine uymaz.
Gelişmiş ülkelerde Bir memur bir yerde göreve başlar ordan emekli olur. Bizim gibi dama taşı gibi atlamalar yoktur. Bu Konun mantığı Memur görevine vakıfsa Babasıda olsa görev yapar. Ya bu görevi Yaparsın yada birakır gidersin. mantığı hakimdir.
Mesleği seçen kişi Ne iş Yapacağını bilir riskinede Katlanır
Kimseyi kırmak eleştirmek değil sadece şurdan burdan yanıtlamak istedim sürç-i lisan ettiysem affola
Old 09-12-2007, 23:31   #11
ŞEMİSTAN

 
Varsayılan Yaya Kaldirimi İŞgalİ

belediye sınırları dahilinde her yol ve tretuarda bulunan izinsiz işgalleri kaldırmak ve fiili tespit edilenden izinsiz işgalciyi maktu cezayla cezalandırılması Belediye Zabıtasının asli görevidir
Ancak;
1-Belediye Zabıtası bu işlemi yapması için araç gereç bakımından doanımlı olması,
2-O görevi yerine getirmesi için görevlendirilmiş olması,
3-Bunların var olması halinde idare tarafından koruma altında olmaması lazım,Bu koruma yazılı olmaz ve vatandaşada izinli diye açıklanamaz.
Yoksa Belediye zabıtası kendi başına kaldırım işgaline göz yumması sözkonusu olmaz.
Seçilmişlerin işe başlamadan seçmenlerine iş aş sözünü yerine getirmek için kaldırımları arpalık olarak resmi yanı olanlarda öncelikli resmi yanı olmayanlarda gayri resmi kullanmaları kaçınılmazdır. Son zamanlarda bu durum azaldıysada yinede yaygın durumdadır.
Belediye zabıtası yeni bir personel yönetmeliğpiyle yeni yeni görevler yüklenmiş ancak yetkide fazla bir değişiklik yok, KABAHAT nevinden suçların infazı halinde kişinin sosyal hayatında bir yaptırımı yoksa, Kardeşim yaz cezamı denir hatta makbuzu alıp yırtar ve sokağa atar. Oysa bizim üye olmayı amaçladığımız birçok ülkede kibrit çöpünü dahi sokağa atamazsınız. burdaki eksiklik yasada değil uygulamadan ortaya çıkmaktadır.
Uygulama yapacak memur yaptığı görevin yasallığı karşısında bir zarara uğramayacaksa, görev yapmaması beklenemez Ancak Belediye yasakları içindeki izinsiz işgali idare müsade etmişse ve kaldırdığınızda sicilinizle oynanacaksa, görev yeriniz sık sık değiştirilecekse, olmadık tepki ve tenkitlerle karşılaşacaksanız. Bundan dolayı başaramasınız.
Birde fiili işleyene uygulanacak cezai yaptırımda kimlik ve ikemetgah bilgilerinin güvenilir olmaması, aksi durumda hayali düzenlmiş olacaksınız ki yine zorda kalırsınız. bu durum merlis projesiyle çözüleceğini zannediyorum.
Beledi suçların kişinin adli sicilinde gözükmediği için söylenecek bir şey yok.
Bu konuda sağduyulu belediyeleri müstesna tutuyorum
Old 28-01-2016, 10:28   #12
Bayram DEMİR

 
Varsayılan Araçların Kaldırım İşgali

Zabıta denetim ve kontrol ekiplerinin kaldırım üzerine bırakılan yada park edilen motorlu yada motorsuz araç ve bisiklet sahiplerine, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 maddesi “İşgal”nce, kaldırım işgali olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, işgali gerçekleştiren motorlu yada motorsuz araç ve bisiklet sahiplerinin kimlik bilgilerine (araç plakalarına değil) idari yaptırım karar tutanağı düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda oluşan tereddüde ilişkindir.
Trafik : Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Karayolu : Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Taşıt yolu : Karayolunun genel olarak taşıt trafiğince kullanılan kısmıdır. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Yaya yolu (Yaya kaldırımı) : Karayolunun, taşıt yolu kenarı ile gerçek veya tüzelkişilere ait mülkler arasında kalan ve yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısmıdır. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Yaya geçidi : Taşıt yolunda, yayaların güvenli geçebilmelerini sağlamak üzere, trafik işaretleri ile belirlenmiş alandır. Yaya yolu ayrılmış karayolunda ise yaya yolunun mülkle birleştiği çizgidir. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Park yeri : Araçların park etmesi için kullanılan açık veya kapalı alandır. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Araç : Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
Taşıt : Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlardır. Bunlardan makine gücü ile yürütülenlere "motorlu taşıt" insan ve hayvan gücü ile yürütülenlere "motorsuz taşıt" denir. (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu)
İLGİLİ MEVZUAT :
1. 30/03/2005 tarihli ve 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu
2. 2918 Sayılı Karayolları Kanunu
3. 11.04.2007 tarihli ve 26490 sayılı resmi gazetede yayımlanan Belediye Zabıta Yönetmeliği
4. Karayolları Trafik Yönetmeliği
Zabıta Dairesi Başkanlığının denetim ve kontrol ekipleri tarafından üzerinde durulan konulardan birisi de; yayaların, özürlü vatandaşların, hamile bayanların ve yaşlı insanların kullandıkları ve serbestçe yürümek istedikleri kaldırımları, motorlu araç ve bisikletlerin bırakılmak yada park edilmek üzere meydana gelen işgallerden kurtarmaktadır. Bu uygulamanın hukuki dayanağı ve yetkisi aşağıda belirtildiği gibidir;
a. 30/03/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 Sayılı Kabahatler Kanunun(K.K.) 38/1 maddesi; “Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya buralarda mal satışa arz eden kişiye…”
b. 11.04.2007 tarihli ve 26490 sayılı resmi gazetede yayımlanan Belediye Zabıta Yönetmeliği(B.Y.Z)’nin, 10/Ç maddesinin 3’üncü fıkrasında; “ Yetkili organların kararı uyarınca tespit edilen durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerindeki araç park yerlerinde gereken denetimleri ve diğer iş ve işlemleri yapmak”,
c. 11’inci maddenin (g) fıkrasında belirtilen “Taşıtların durmak, duraklamak ya da park etmek suretiyle yolları, herkesin gelip geçmesine mahsus yerleri ve yaya kaldırımlarını işgallerini önler” esasları doğrultusunda yürütülmektedir.

Uygulama esnasında karşılaşılan en büyük problemlerden birisi de kaldırım üzerine bırakılmak suretiyle motorlu araçların ve bisikletlerin meydana getirdiği işgaldir. Bu tür vasıtalar kaldırımlar üzerine park edilerek yada bırakılarak yayaların geçişini engellemekte ve yayaların hakkı olan kaldırımlar adeta tıkanmaktadır. Bırakılan motorlu araç ve bisiklet sahiplerine, Belediye Zabıta ekipleri tarafından idari yaptırım karar tutanağı düzenlenmesi maksadıyla vasıta sahiplerinin kimlik bilgilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Kaldırım üzerine bırakılmış motorlu araçların fotoğraflama yöntemi ile plakanın tespit edilerek sorgulanmasından elde edilen kimlik bilgileri, İl Emniyet Müdürlüğü aracıyla gerçekleşebilmektedir. Ancak fotoğraflama yöntemi ile tespit edilen plakanın sorgulatarak elde edilmek istenilen kimlik bilgileri, İl Emniyet Müdürlüğü tarafından verilmemektedir. Emniyet Müdürlüğü, araç sahiplerinin kimlik ve adres bilgilerinin verilmesinin hukuki dayanağı olmadığı belirtilmiştir. Ancak burada esas sorgulanması gereken husus; araç sahip bilgilerinin verilip verilmemesi değil, kaldırım üzerinde işgal yapan motorlu yada motorsuz araçlara 5326 sayılı Kabahatler Kanunu Madde 38/1 esaslarınca Belediye zabıta memurları idari yaptırım karar tutanağı düzenlenip düzenlenemeyeceğidir.
park etmek en basit şekilde, ilgili organlarca belirlenmiş sahaların içerisine araçların bırakılması yada yasak olan alanlara bırakılmaması olarak tanımlanabilinir. 11.04.2007 tarihli ve 26490 sayılı resmi gazetede yayımlanan Belediye Zabıta Yönetmeliği (B.Z.Y)’nin 11’inci maddenin (g) fıkrası park etmek hususunda zabıta memurlarına denetlemek görevi vermesine rağmen, Zabıta ekiplerinin uygulamaya çalıştığı niyet ve maksat, park yerlerini yada park halinde bırakılan motorlu araçların denetimi değildir. Buna mukabil olarak önlemeye çalıştığı husus; kaldırımların kapanmaması ve yayaların geçişinin engellenmemesi maksadıyla kaldırım üzerine bırakılan yada park edilen motorlu yada motorsuz araç ve bisikletlerin oluşturduğu İŞGAL’dir.
5326 S.K.K’nun 38/1 maddesindeki “İŞGAL” başlığında ayırt edici özellikler belirtilmemiş olup işgal olayı sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, kaldırım üzerine bırakılan her türlü eşya, motorlu araç, bisiklet, malzeme vb. gerecin konulması suretiyle gerçekleşen eylem işgal olayını kapsamaktadır. Örnek vermek gerekirse yayaların kullandığı kaldırımlara konulan bir markete ait dolabın yada ürünün oluşturduğu işgal ile motorlu araç yada bisikletlerin oluşturduğu işgal arasında bir fark bulunmamaktadır. Her iki örnekte de görüldüğü üzere kaldırım üzerine konularak İŞGAL eylemi gerçekleşmekte olup, yayaların geçişi engellenmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 10’uncu maddesinde “trafik kural ihlali yapan araçlara cezai işlem uygulamak üzere belediyelere herhangi bir görev ve yetki verilmediği ” belirtilmiştir. Atıf yapılan kanunun yani 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 3’üncü maddesi trafiğin tanımını; “Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir” şeklinde tanımlanmıştır. Oysa zabıta ekipleri yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketlerini denetlememektedir. Denetlenen tek unsur diğer nesneler gibi kaldırım üzerine bırakılan, terk edilen yada park edilen motorlu yada motorsuz araç ve bisikletlerin meydana getirdiği İŞGAL’dir. Buna ilave olarak da, Zabıta ekipleri trafik kural ihlali yapan unsurları değil, kaldırım üzerine bırakılan her türlü nesnenin (ürün, dolap, sandık, motorlu yada motorsuz araç, bisiklet vb. her şey) oluşturduğu İŞGAL’i denetlemektedir. Ayrıca 11.04.2007 tarihli ve 26490 sayılı resmi gazetede yayımlanan Belediye Zabıta Yönetmeliği (B.Z.Y)’nin 11’inci maddesinin (g) fıkrası da (Taşıtların durmak, duraklamak ya da park etmek suretiyle yolları, herkesin gelip geçmesine mahsus yerleri ve yaya kaldırımlarını işgallerini önler) açıkça bu hususta yetki vermiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16’ncı maddesinde “Belediyeler bu madde ile görev verilen hizmetlerin denetimi dışında, trafiği denetleyemez ve hiçbir halde trafik suç ve ceza tutanağı düzenleyemezler” diye belirtilmiştir. Ancak bu madde, hem karayollarını hem de yukarıda tanımı da verilen trafik (Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri) ile ilgili unsurları ilgilendirmektedir. Kaldırım üzerine bırakılan motorlu yada motorsuz araç ve bisikletler ise karayolu içinde bulunmadığından trafik kapsamına girmemektedir. Zabıta denetim ve kontrol ekipleri tarafından vurgulanmaya çalışılan husus ise belediyelere ait kaldırım üzerine bırakılmak yada park edilmek suretiyle motorlu yada motorsuz araçlar ve bisikletlerin oluşturduğu İŞGAL olayıdır. Kaldırım üzerindeki motorlu yada motorsuz araçlar tıpkı diğer unsurlar gibi nesne mahiyetini almış ve yayaların kullandığı kaldırımlarda geçişi engellemektedir. Amaç, trafiğin akışını denetlemek yada düzenlemek değildir; amaç, Belediyelere ait kaldırım üzerindeki her türlü İŞGAL’i önlemektir.
Zira, İdari yaptırım karar tutanağı, motorlu yada motorsuz araçların plakasına değil, nesne konumunda olan motorlu ve motorsuz araçları kaldırım üzerine bırakan şahsın gerçekleştirdiği İŞGAL kabahatinden dolayı şahsın kimlik bilgilerine düzenlenmektedir. Fotoğraflamak suretiyle tespit edilen motorlu yada motorsuz araçların, plaka bilgilerinden elde edilen araç sahibinin kimlik bilgilerinin tespit edilmekte olup, yayaların geçişini engellendiğinden dolayı İŞGAL’i yapan şahsa, idari yaptırım karar tutanağı uygulanmaktadır. Belediye zabıta ekipleri, trafiği değil kaldırım üzerine bırakılan motorlu yada motorsuz araçların oluşturmuş olduğu işgal unsurunu ve faili denetlemektedir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16’ncı maddesinde belirtildiği üzere zabıta ekipleri hiçbir zaman trafik suç ve ceza tutanağı düzenlememektedirler. Zabıta ekiplerinin düzenlemiş olduğu evrak idari yaptırım karar tutanağıdır. Zabıta denetim ve kontrol ekiplerinin icra ettikleri uygulamalarda bahsi geçen mevzunun trafik denetimi, trafik suç ve ceza tutanağı olmadığı açıkça görülecektir.
2918 Sayılı Karayolları Kanunun 116’ncı maddesi yanlış yorumlanmaktadır
İlgili maddede “Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir” esaslarındadır. Bu maddede anlatılmak istenen husus hangi hallerde araç plakalarına yazılacağıdır. Yani bir failin ve fiilin olması gerekmektedir. Fail, tüm uyarılara rağmen uyarıyı dikkate almadığı durumlarda araçların tescil plakalarına ceza yazılacağı belirtilmektedir. Zabıta ekipleri daha önce de ifade edildiği gibi trafiği yada motorlu araçları denetlememekte ve araçların plakalarına ceza yazmamaktadır. Zabıta ekiplerince vurgulanmaya çalışan husus ise belediyelere ait kaldırım üzerine bırakılan motorlu yada motorsuz araçların meydana getirdiği İŞGAL’in, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 maddesine tekabül edip etmediğidir. Burada amaç; kaldırımı işgal eden araç plakalarından hareket ederek araç sahibinin kimlik bilgilerine polisin trafik sorgulaması sonucunda ulaşarak kaldırımı işgal eden araç sahibine Kabahatler Kanunu 38/1 maddesine istinaden idari yaptırım karar tutanağı uygulamaktır. Aynı şekilde zabıta ekipleri zaten araç plakalarına değil işgali gerçekleştiren failin kimlik bilgilerine göre idari yaptırım karar tutanağı düzenlenmektedir. İlgili maddede anlatılmak istenen hiçbir unsurun zabıta ekiplerini ilgilendirmediği açıkça görülecek olup kaldırım işgalinden dolayı motorlu yada motorsuz araç sahiplerine ceza yazılamayacağı belirtilmemiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 166’ıncı maddesi de tescilli plakalara yazılan cezayı belirtmektedir. Aynı şekilde yukarıda açıklandığı üzere zabıta ekipleri tescil plakalarına değil işgali gerçekleştiren nesne (motorlu yada motorsuz araç ) sahiplerine idari yaptırım karar tutanağı uygulamaktadır.
2918 sayılı Karayolları Kanunu’nun 10’uncu maddesi ve Trafik Yönetmeliğinin 16’ıncı maddesi, “Belediyelerin görev ve yetkileri” daha önce de tanımlanan trafik (Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri) ile ilgili unsurları içermektedir. Oysa zabıta ekipleri kaldırım üzerinde duran nesnelerin (motorlu yada motorsuz araçlar) oluşturduğu işgali denetlemektedir. Aksi takdirde Zabıta Yönetmeliğinde ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 maddesinde “kaldırım üzerinde bulunan “motorlu yada motorsuz araçlar” hariç olmak üzere” diye işgal unsuru tanımlanır ve kısıtlanırdı.
Zabıta Denetim ekipleri, park ihlali yapan araçlara değil motorlu yada motorsuz araç ve bisikletlerin kaldırım üzerine bırakılarak gerçekleştiren İŞGAL’in failine; trafik ceza karar tutanağı değil idari yaptırım karar tutanağı düzenlenmektedir. Dolayısıyla K.T.K’nun 61’inci maddesinde beliritlen hususlar değil 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 maddesi uygulanmaktadır.
Trafik Yönetmeliğinin 16’ncı maddesinin (ı) bendinde belirtilen “Yaya ve taşıt yollarında yayaların ve araçların hareketlerini zorlaştıran ve trafiği tehlikeye düşüren, motorlu araçlar dışındaki her türlü engeli ortadan kaldırmak” ile yaya yada taşıt yolu üzerinde bulunan seyyar ve işportacı işgali kastedilmiş olup seyyar ve işportacıların res’en men edilmesi bahsedilmektedir. Çünkü motorlu araçların kaldırılma şekli ve usulü ayrı bir mevzuat ile yürütülmektedir. İlgili maddenin yüklemi oluşturan öğenin anlamı incelendiğinde ise Türk Dil Kurumu sözlüğünde ortadan kaldırmak:“saklamak, yok etmek, öldürmek” olarak açıklanmıştır. Ancak hiçbir şekilde idari yaptırım karar tutanağı düzenlenemez denilmemektedir. İlgili madde ile yaya yada taşıt yolu üzerinde bulunan seyyar ve işportacıların kaldırılması belediye zabıta görevlileri tarafından; motorlu araçlar ise trafik ekipleri tarafından ilgili mevzuat gereğince çekileceği anlamı anlaşılmaktadır. Hiçbir şekilde zabıta ekiplerince idari yaptırım karar tutanağı düzenlenemez ibaresi bulunmamaktadır.
Trafik Yönetmeliğinin 16’ncı maddesinin “Belediyeler bu madde ile görev verilen hizmetlerin denetimi dışında, trafiği denetleyemez ve hiçbir halde trafik suç ve ceza tutanağı düzenleyemezler.” Hükmünde olduğu belirtilmiştir. Hali hazırda zabıta ekipleri ne trafiği ne de trafikte bulunan araçların sigorta poliçesi, muayene kartı vb. gibi trafiği ilgilendiren evrakları denetlememektedir. Zabıta ekipleri sadece yayaların hakkı olan kaldırımlar üzerine bırakılan, terk edilen, bilerek yerleştirilen, ürünleri teşhir maksatlı koyan motorlu yada motorsuz araçların park edilmek yada bırakılmak suretiyle meydana getirdikleri İŞGAL unsurunu tespit etmekte ve idari yaptırım karar tutanağı düzenlemektedir.
Yukarıda belirtilen ilgili kanun ve yönetmelik esasları doğrultusunda; Zabıta Denetim Ekiplerinin, kaldırım üzerine bırakılan yada park edilen motorlu yada motorsuz araçların denetimini;
a. Trafik denetimi maksadı olmadığı,
b. Karayolları içerisindeki yaya, araç ve hayvanların hareketlerini denetlemek maksatlı olmadığı,
c. Trafik suç ve ceza karar tutanağı düzenlemediği,
d. Tescil plakalarına idari yaptırım karar tutanağı düzenlemek niyet ve maksadının olmadığı anlaşılacaktır.
Buna binaen yapılan denetim ve kontrollerde motorlu yada motorsuz araçların kaldırıma konulmasının;
a. İŞGAL olarak değerlendirilmesi gerektiği,
b. Yayaların hakkı olan kaldırımların yayalara teslim edilmek maksatlı olduğu,
c. Kamu yararı olduğuna,
d. Motorlu yada motorsuz araçların NESNE konumunda olduğu ve İŞGALİYEYİ oluşturan diğer NESNE’lerden farkı olmadığı,
e. Denetimlerin amacının kimlik bilgilerini elde etmek ve kötü maksatlı kullanım söz konusu olmadığı,
f. 5326 Sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 maddesinde “işgal” başlıklı maddede; cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları İŞGAL tanımlamasının yapıldığı, motorlu-motorsuz araç yada nesne adı koyarak sınırlayıcı bir tabir olmadığından dolayı kaldırım üzerinde bulundurulan her şeyin “işgal” olarak tanımlanmasının uygun olacağı,
g. Zabıta Dairesi Başkanlığınca görevlendirilmiş yetkiliye yada resmi yazışma ile araç sahiplerinin kimlik ve adres bilgilerinin Emniyet Müdürlüğü tarafından verilmesinde bir sakınca olmadığı değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak; Belediyelere ait kaldırım üzerine bırakılan motorlu yada motorsuz araç, motosiklet ve bisiklet sahiplerine gerçekleştirmiş olduğu kabahatten(Fiilin) eyleminden dolayı 5326 Sayılı Kabahatler Kanunun 38/1 “İŞGAL” maddesince değerlendirilmesinin ve Zabıta Denetim Ekipleri tarafından idari yaptırım karar tutanağı düzenlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.


Bayram DEMİR
Zabıta Şube Müdürü
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Trafik kazasında ölenin yakınlarının zorunlu trafik sigortasından maddi veya manevi t askeri hakim Meslektaşların Soruları 11 29-05-2013 13:00
Şehir İmar Planı Bahri Cabi Meslektaşların Soruları 7 21-03-2011 20:26
Belediye Zabıtası Genel İdare Esaslarına Göre Çalışan kentpolisi Hukuk Soruları Arşivi 0 31-08-2004 15:50
Büyükşehirlerde Şehir İçi Trafiğin Denetimi kentpolisi Hukuk Sohbetleri 0 31-01-2003 23:31
Bld. zabıtası Ve Yerel Yönetimler Hakkında Görüşler kentpolisi Hukuk Sohbetleri 5 24-11-2002 08:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07800293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.