| Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
|
Yazan : a.grl,
Tarih : 11-01-2024 13:42
|
|
Merhabalar sevgili meslektaşlarım, son zamanlarda sıklıkla adını duyduğumuz tasarruf finansman sözleşmeleri ile faizsiz olarak ev veya motorlu araç satın alınabildiğini çokça duymaktayız. Bu konuda sisteme katılım sağlayan vatandaşların sözleşmeyi feshederek sistemden çıkış yapmak istemeleri neticesinde ilk başta organizasyon ücreti adı altına ödemiş oldukları ücretlerin iadesi için Tüketici Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemesi'ne sıklıkla başvuru yapılmış ve buna ilişkin söz konusu organizasyon ücretinin iadesine ilişkin birçok emsal karar da verilmiştir. Ancak 2021 yılında getirilen düzenleme ile 07.03.2021 tarihinden sonra imzalanan sözleşmelerde 7292 sayılı Kanun'un 39/A maddesinin uygulanacağı ve organizasyon ücretleri dışında kalan ödemelerin iade edileceği belirtilmiştir. Müvekkil tarafından 2023 yılı Temmuz ayında sisteme katılım sağlanmış ancak ödeme güçlüğü yaşaması nedeniyle sistemden çıkış yapmak istediğini şirkete bildirmiştir. Şirket tarafından ise organizasyon ücretinin iade edilmeyeceği müvekkile bildirilmiştir. Konuya ilişkin 07.03.2021 tarihinden sonra imzalanan sözleşmeler açısından verilmiş olan emsal kararlara baktım ancak lehe yalnızca bir Mahkeme kararı bulabildim. Ancak Üst Mahkeme tarafından verilen kararlarda net bir şey göremedim. Bu konuda dava açmış ve/veya emsal karara ulaşmış meslektaşlarımın görüşlerini rica edebilir miyim? Dava açılması halinde söz konusu organizasyon bedelinin iadesine ilişkin lehe karar verilebilmesi mümkün müdür?
|
|
|
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba,
Tüketici Hakem Heyetine yapılan başvuru neticesinde tutar iadesi kararı verildi fakat karar metninde faiz hususuna değinilmiyor. Karşı taraf şirket olduğu için karar tarihinden itibaren avans faizi işleterek icra takibi başlatmayı düşünüyorum. Sizce nasıl yapılmalıdır?
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar, Gümrük Kaçakçılığı suçu sebebiyle hakim olası bir mahkumiyet kararı öncesi cezanın yarıya indirilmesi için kaçakçılık yapılan eşyanın değerinin iki katını ödeyip ödemeyeceğimizi sordu. Ödeyeceğimizi ilettik ancak belirlenen miktar 5 sanık için ayrı ayrı istendi, burada belirlenen zararın toplam sanık sayısına bölünmesi gerekmez mi, bununla ilgili karar varsa iletebilir misiniz yoksa da fikirlerinizi almak isterim.
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba meslektaslarim,
Kentsel donusum sozlesmesinde muteahhitin temerrudu nedeniyle Cevre Sehircilik Bakanligina fesih basvurusu yapacagiz. Daha evvel yapanlar bilir, Bakanlik once bir ihtar gonderiyor. Dolayisiyla bizim de oncesinde ihtar gonderip sure vermemiz gerekir mi? Sozlesmede sureler belli, surelerin gectigi belli, iki yildir da insaata baslanmamis.
Degerli yorumlariniz icin tesekkur ederim.
|
|
|
|
|
Yazan : BekenBey,
Tarih : 08-01-2024 18:29
|
|
Merhabalar doğumdan dönen işçiyi insan kaynakları bölümünden planlama bölümüne almak haklı nedenle fesih oluşturur mu?
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba. kiracıya aynı kira döneminde iki haklı ihtardan dava açacağım. ilk ihtarım önceki yıllara ait kira fakı alacağı içindi. ancak aynı kira döneminde oluşan alacak içinde ikinci ihtarı çektim. iki ihtar da alacağın da aynı kira dönemine ait olması şartmı? Örneğin 01/01/2022 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde 2022 kasım ayı için 2023 yılında ihtar çeksem, aynı zamanda 2023 yılında 2023 şubat için ihtar çeksem iki haklı ihtar olur mu?
|
|
|
|
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba. Çatılı işyeri kira sözleşmesinde kira süresi sözleşmede "6 AY + 6 AY" olarak kararlaştırılmış ve ilk 6 ay için aylık 7 bin lira kira bedeli, ikinci 6 ay için ise aylık 8 bin lira kira bedeli kararlaştırılmış ve bu şekilde ödenerek 1 yıl tamamlanmış. Şimdi ise üçüncü 6. aya girilecek yani 2. yıla başlanacak. Öncelikle 1 yıllık süre içerisinde 2 kira dönemi kararlaştırılarak bu şekilde anlaşma geçerli olur mu kira bedeli bakımından? Ve 1 yıl içinde artış olduğu için ve tüfe oranında artış yaparken şu an 7 bin lira üzerinden mi yoksa 8 bin lira üzerinden mi TÜFE artışı yapılması gerekir? Çok teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar, müvekkilim Aras Kargo acentesinde çalışmıştır. İşçilik alacakları için dava açacağız, davalı olarak Aras Kargoyu da göstermemiz gerekir mi? Göstermemiz durumunda husumet konusunda herhangi bir problem yaşar mıyız ? Teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım İzmir Bam 18.Ceza Dairesinin 2023/1572E. 2023/1684K. sayılı kararının tamamına ihtiyacım var. Kararın tamamını bulabilen varsa paylaşabilirse sevinirim.
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar,
Miras düşen taşınmazdaki hissenin başka birine satışı halinde diğer hissedarlar bu satışa itiraz edebilir mi? Dava açıp kendisi alabilir mi? Ortaklığın giderilmesi davası açıldığında hisseyi satın alan kişinin hakları nelerdir, hissesini satan kişiye rücu edip dava açma hakkı oluyor mu? Meslektaşlarım cevaplarsanız sevinirim. İyi çalışmalar dilerim.
|
|
|
|
|
Yazan : Av.3881,
Tarih : 03-01-2024 21:07
|
|
Meslektaslarım merhaba, müvekkil araba almak istemiş başkası kendi adına kredi çekerek aracı da yine kendi üzerine yaptırarak aracı alıyor. Müvekkil kendininmiş gibi kullanıyor ve kredi çeken şahsa her ay ödeme yaparak(hiçbir açıklama yapmadan ibana yatırılıyor) 200.000 tl ödeme yapıyor. Şahıs kaçıyor araca da sahsın borclarından dolayı el konuluyor. Bu durumda en azından geçmişte yatırılan ücretler almak için ne yapabiliriz. Dolandırıcılık kapsamında bir sonuç alınır mı.
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar . Müvekkil bir firmadan plaka şeklinde mermerler alıyor. Ardından satıcı firma ürünleri tıra yüklüyor(nakliyeci) . Ürünler yolda gelirken ciddi anlamda zarara uğruyor. Neredeyse tamamı kullanılamaz hale gelmiş. Müvekkil bu durumu görünce malları teslim almıyor ancak önceden firmaya ödemiş olduğu ücret var.
TTK 875. maddeye dayalı olarak nakliyeci firmaya alacak davası açsam sizce uygun mudur?
Ürünleri satan firmayı ve Tır Şoförünü davalı olarak yazmalı mıyım ?
cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
Öncelikle merhabalar. İşçilik alacaklarına dair davada ıslah edilmeksizin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kurulan hüküm sonrası açılacak eda davasında önceki hükmedilen vekalet ücreti mahsup edilmeden tam vekalet ücretine hükmedilecek midir? Bu anılan hüküm sonrasına ilişkin başka hangi yolları önerebilirsiniz? Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba Meslektaşlarım,
Örnek-13 ve örnek-14 icra takipleri başlatacağım. Müvekkilimden tapunun eşinin üzerine olduğunu öğrendim.Kira sözleşmesinin tarafı ise müvekkilim.
Vekaletnameyi malikten alıp kendisi adına takip başlatmam mı daha doğru olur?
Kiraya verenden vekaletname alıp kiraya veren adına başlatmam mı?Araştırmalarıma göre tartışmalı bir konu net bir bilgiye sahip olan var mıdır?
|
|
|
|
|
Yazan : tegese,
Tarih : 02-01-2024 04:53
|
Sayın Meslektaşlarım
Mirasçı miras kalan taşınmazda yaklaşık 7 senedir ikamet etmeye devam etmektedir. İkamet ettiği süre zarfında da diğer mirasçılara düzenli olarak her ay kira ödemesi gerçekleştirmektedir. Bu ihtimalde taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da kiracılık ilişkisi kurulduğu söylenebilir diye düşünüyorum. 3091 sayılı kanun marifetiyle tahliyeyi gerçekleştirmek istediklerinde arada kiracılık ilişkisi söz konusudur şeklindeki yapacağımız savunma neticesinde Kaymakamlık'ın dosyayı kapatacağını, tahliye talebini red edeceğini düşünüyorum. Sizlerin benzer bir konuda tecrübesi oldu mu?
|
|
|
|
|
Yazan : bersu,
Tarih : 28-12-2023 13:05
|
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkilim tarafından imzalanan tahliye taahhütnamesi tahliye tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde icra takibine koyuldu. Ancak müvekkile tahliye emrinin tebliği bu 1 aylık süre içerisinde değil, 1 aylık süre geçtikten yaklaşık 10 gün sonra tebliğ edildi.
Merak ettiğim husus; bu halde, ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarındaki gibi, sadece yasal süresi içerisinde takip açmak yeterli olmayıp bu süre içerisinde kiracıya usulüne uygun tebligat yapılmış olması da gerekir mi? Yoksa 1 ay içerisinde icraya başvurmak yeterli midir?
Şimdiden teşekkür ederim
|
|
|
|
|
Yazan : zeygu,
Tarih : 27-12-2023 18:54
|
Merhaba değerli meslektaşlarım,
3 kardeş türk vatandaşı olmayan müvekkilim var. Evlilik yoluyla türk vatandaşı olan babaları 1 ay önce vefat ediyor.(üvey anneleri türk)üvey annelerinden de geçen sene anlaşmalı olarak boşanıyor. Şimdi sizden mevcut durum ile ilgili sorum olacaktı.
1.vefat eden baba 20 sene üvey anne ile evlilik yapmış fakat evlilik birliği içerisindeki tüm taşınmazlar ya yarı yarıya ya da kadın üzerine tescil edilmiş. Paylı ya da kadının üzerine olan birçok taşınmaz da evlilik birliği içerisinde üçüncü kişilere satılmış.
Kadın/üvey anne adına tescil ettirilen tüm taşınmazlar ölen babanın parasıyla alınmış. Bu durumda muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil ve tenkis davaları terditli olarak açılabilir mi?
2.Yarı yarıya tescil edilen bir taşınmaz, evlilik sonlanmadan 1 ay önce yaklaşık 20 milyon tl ye üçüncü bir kişiye satılıyor. Ancak vefat eden babanın hesabına yalnızca 800.000 tl geçilmiş bakiye para kadında. bu durumda nasıl bir yol izlemem gerekiyor?
Bilgileriniz ile bana yardımcı olursanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım öncelikle güzel günler dilerim.
Göçmen bir müvekkilim işlediği bir suçtan ötürü tutuklu yargılanarak 14 Aralık 2023 tarihinde yurtdışı yasağı ve imza yükümlülüğü ile tahliye edildi. Fakat tahliyesi sonrasında hakkında Ağustos 2022 tarihli bir deport kararı olduğunu öğrendik. Göç idaresine müvekkilim hakkında uygulanan adli kontrol kararını götürdüğümde kararın sisteme entegre olmamasından ötürü şahıs hakkında uygulanan adli kontrolden haberdar olmadıklarını söylediler.
Deport kararı Ağustos 2022 tarihli olduğundan 7 günlük süreyi kaçırmış bulunmaktayız. Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Herkese teşekkürler.
|
|
|
|
|
Yazan : avec3m,
Tarih : 26-12-2023 12:21
|
Merhaba,
Noterde düzenleme şeklinde düzenlenmiş olan vasiyetnamede muris okuma yazma bilmediği için işlem iki tanık eşliğinde gerçekleştirilmiş. Ancak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan vasiyette de dosyada bulunan vasiyetnamede imza yok. Murisin parmak izi kısmında "SOL EL BAŞPARMAK İZİ" yazılı olan bir mühür; tanıkların imzalarının bulunması gerek kısımlarda ise "İMZA" yazılı bir mühür basılmış, imza bulunmuyor. Açıkçası meslekte yeniyim ve ilk defa karşılaştım ıslak imza bulunması gereken kısımda sadece "İMZA" yazısı olan bir evrakla. Acaba bunun sebebi nedir, dosyaya sunulan evrakla mı alakalıdır, aslında imza var mıdır, geçerli midir kafam karıştı. Fikirlerinize ihtiyacım var.
Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
|
|
Herkese merhabalar, meslektaşlarım çok acil bir şey sormam gerekli. Süre geçiyor o sebeple biraz aciliyeti var.
İş yeri kira sözleşme bitimine 17 gün kalmış bir sözleşme var. Kiraya veren vefat etti. Mirasçılar da kiracıyı tahliye ettirmek istiyor. Ne yapabiliriz ne gibi haklarımız var? Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
