Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 27-01-2024 16:59
Merhaba meslektaşlarım, boşanma davası devam ederken müvekkilime karşı mal rejiminin tasfiyesi davası açıldı.Müvekkilimin boşanma davası açtıktan sonra almış olduğu arabasına da ihtiyati tedbir konuldu. Arabanın kişisel mal olması sebebiyle tedbirin kaldırılmasını talep etmeyi düşünüyorum. Doğru mu düşünmekteyiz?Kişisel mallara tedbir konulamaz değil mi? Buna ilişkin boşanma davasından sonra noterde yapılan araç satış sözleşmesi elimizde mevcut.
- Elinde boşanma davasının açılmasından sonra satın alınan mallara ilişkin mal rejimi tasfiyesi davasında tedbir talep edilemeyeceğine yönelik yargıtay kararı bulunan var mıdır? Paylaşabilirseniz çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :422, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Defi-Def, Tarih : 26-01-2024 15:57
Kira alacaklari için ayrı ayrı açtığımız icra takiplerine kiracı borçlu ve kefil itiraz ettiler. İtirazda mevcut kira akdinin geçerliliğine dair de itirazları söz konusu. Bu durumda;
1-Kira akdine ilişkin itiraz da söz konusu olduğundan Sulh hukuk mahkemesinde açacağımız itirazın iptali ve tahliye davası zorunlu arabuluculuk kapsamında mıdır? 2- icra takipleri ayrı ayrı yapılmış olmasına rağmen tek bir itirazin iptali davası açabilir miyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :511, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 26-01-2024 15:32
Merhaba Meslektaşlarım,
Müvekkilimize karşı taraf mal rejiminin tasfiyesi davası açmış. Müvekkilim vatandaş Portal üzerinden bu durumu farketmiş.
Tensip ile arabalarına ihtiyat-i tedbir konulmasının kabulüne karar verildiğini görmüş. Tensipten itibaren araç üzerinde tedbir başlar mı? Yoksa tensibin müvekkile tebliğ tarihinden itibaren mi başlar?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :401, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 25-01-2024 22:18
Merhaba Meslektaşlarım,
UYAP üzerinden örnek-7 icra takibi başlatırken faturanın KDV'siz değerini asıl alacak olarak yazıp KDV seçeneğini seçmemiz yeterli mi?(KDV günümüzde % 20 ancak fatura döneminde %18 olarak kesilmiş. Bu detayı da belirtmek isterim.)
Yoksa faturanın KDV'siz bedelini asıl alacak olarak girerek alacak kalemi ekleme kısmından KDV'yi ayrıca belirterek mi takibi başlatmak gereklidir?
Tam olarak bilgisi olan meslektaşlarım varsa yardımcı olursanız çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :413, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 24-01-2024 14:36
Merhaba meslektaşlarım,
örnek-7 icra takibi başlattım.Borçlu tarafından itiraz edilirse takipten vazgeçme yapabilir miyim?
Açtığım takipte KDV alacağı eklemeyi unutmuştum.Bu sebeple itiraz gelirse ayrı ayrı iki dava ile uğraşmamak için takipten vazgeçerek.KDV alacağını da ekleyerek tekrar yeni bir takip başlatmayı düşünüyorum.
-Takibe itiraz edildikten sonra takipten vazgeçme yapmam derdestlik vs gibi aleyhimize bir durum oluşturur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :424, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 23-01-2024 18:49
Merhaba meslektaşlarım ,
Müvekkilimin 2021-Haziran ayından beri oturan bir kiracısı var. Arada yazılı bir kira sözleşmesi hiç yapılmamış.Sadece ilk eve girilirken 12 senet alınmış.Sadece son senet müvekkilim de durmakta
Şuanda kiracı 1.500TL kira ödemesi yapmakta evin bulunduğu semtte 10.000TL den ucuz ev bulunmamaktadır.Kira uyarlaması davası açılabilir mi?
-Ben 1 yıldan uzun süreli kararlaştırılan sözleşmeler için uyarlama davası açılabiliyor olarak biliyorum. Davanın açılamayacağını düşünüyorum ancak yine de sizlerin görüşünü almak istedim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :417, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : mehmetselvi, Tarih : 23-01-2024 11:44
Meslektaşlarım selamlar,

Müvekkil hakkında daha önce hagb kararı verilmiştir. Denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmesi nedeniyle HAGB açıklanmış olup istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır. İstinaf kararında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekçesiyle bozulmuştur.
Dolayısıyla şimdi yeni kararda eskisinden yani hagb verilen cezadan daha düşük bir ceza verilecektir. Bu haliyle tekrar hagb uygulanabileceğine ilişkin bilgisi olan meslektaşım var mıdır )
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :386, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : rosinante, Tarih : 22-01-2024 15:24
MERHABA,
Müvekkil kendisi boşanma davası açmış olup, netice ve talep kısmına '' 1.000 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, ilk olarak;

- Bu yönden ıslah yapabilir miyim? (hakkımız saklı kalmak kaydıyla ibaresi geçmemiş)

- İkinci olarak ıslah yapabilirsem reddedilen miktar yönünden karşı vekalet ücretine hükmedilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :488, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.akifozdemir, Tarih : 22-01-2024 15:21
Arkadaşlar merhaba, düzenlenme tarihi 16/12/2024 vade tarihi ise 01/01/2024 olan bir bono getirildi. kambiyo senetlerine özgü haciz ile icra takip yolu başlatılması istendi ancak biz bu tarihlerin sehven yukarıda belirttiğim şekilde yazıldığını farkettik. Eğer yapabilirse müvekkilime borçlu kişiye giderek senedin altına paraf attırıp tarihin sehven yazılmış olduğunu asıl tarihin 16/12/2023 olduğunu belirten bir ibare yazma teklifinde bulunmayı düşünüyorum. sizce bunu yapabilirse geçerli olur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :270, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.OHD, Tarih : 22-01-2024 08:52
Sayın Meslektaşlarım, müvekkilin satın almış olduğu bir makine vaat edilen verimde çalışmadığı için ayıp oranında bedelden indirim yapılması talebiyle dava açtık, müvekkilin tacir veya tüketici olmaması nedeniyle söz konusu dava asliye hukukta görülmektedir ayrıca ürün bedeli 20.000 dolardır.

Bilirkişi raporu ile malın %50 ayıplı olduğu tespit edildi, şimdi bizim ıslah ile dava değerini yükseltmemiz mi gerekiyor, yoksa mahkeme yapılacak indirim konusunda da hesap bilirkişisinden rapor mu alacak?

Ayıp oranında bedelden indirim davasının hukuki niteliğini tam olarak çözümleyemedim, bu nedenle dosyayı nasıl ilerleteceğim konusunda kafam karışık durumda, ıslah yapmalıyız mı bilmiyorum ve ıslah yapacaksak da sözleşme dolar üzerinden olduğu için dolar olarak talepte bulunmamızda bir sakınca olur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :309, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 20-01-2024 12:57
Merhaba meslektaşlarım,
Örnek-7 icra takibi başlatarak Faturayı icra takibine koydum. Ancak takibi başlatırken kdvyi eklemeyi unutmuşum. Takip talebinde asıl alacağı belirtirken fatura tutarından kdvyi düşerek girmiştim.Yani KDV miktarı eksik belirtilmiş durumda, ödeme emri çıkartıldı.
-Eklemeyi unuttuğum KDV için faturayı sunarak tekrardan bir takip başlatabilir miyim? Bunu yapmam durumunda derdestlik oluşur mu?
-Yoksa aynı takip üzerinden KDV’ye ilişkin yeni bir ödeme emri çıkartılmasını mı talep etmeliyim?
-Ya da takibinin iptalini talep ederek takibi en baştan başlatmam mümkün olur mu ? Bu durumunda yine bir derdestlik durumu ile karşılaşır mıyım?
Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz?
Dipnot: Takip talebinde Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır. Kısmi ödemelerde BK.100 e göre yapılmasını talep ederim.
Şeklinde ekleme yapmıştım.
-Fatura kesilme sebebi ,müvekkilimce borçluya ekran kiralama hizmeti sağlanmasıdır.
**Ayrıca bir hususu daha sormak istiyorum .Bahsettiğim takipte KDV yi çıkartmış olmam aslında doğru olan değil midir? KDV yi zaten müvekkilimin ödemesi gerekmiyor mu? Arada KDV yi borçlunun ödeyeceğine dair herhangi bir sözleşme bulunmuyor .
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :474, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 19-01-2024 00:05
Merhaba meslektaşlarım geçici velayet talebimiz bulunmadan müşterek çocukların kalıcı velayetini talep edebilir miyiz? Böyle bir talepte bulunsak velayeti istemediğimiz düşünülebilir mi? Kalıcı velayet talebimiz olumsuz etkilenir mi? Müşterek çocuklar 8 yaşından büyükler. Bu konuda bir bilgisi olan daha önce herhangi bir dosyasında uygulamış meslektaşım var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :333, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 18-01-2024 18:20
Merhaba Meslektaşlarım,
Tahliye taahhütnamesini icraya koyduk. Ardından taahhüdün tamamına ve imzaya itiraz edildi. Sulh Hukuk Mahkemesinde İtirazın iptali ve tahliye davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmam gerekli mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :327, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ealegal, Tarih : 18-01-2024 09:10
Kıymetli meslektaşlarım hepinize merhaba.
Malum son 2 yıldır tüm adliyeler kira uyuşmazlıklarıyla dolup taştı. Gelinen aşamada kiracılar çoğu zaman inatlaşarak kiralanan taşınmazı fiilen boşlatıp içinde birkaç parça eşya bırakıp veyahut işyeri olarak sadece içeride ışığı açık bırakıp fiilen kullanmamakta ancak buna rağmen kiraya vereni zarara uğratmak için kiralananı tahliye de etmemektedir. Nasıl olsa düşük kiradan kullanıyorum zihniyetindeler.

Bu gibi durumlarda Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit davası açılarak kiralanın aktif olarak kullanılmadığı tespit ettirilerek tahliye davası açılabilir mi?

Veya konu ile ilgili sizlerin paylaşabileceği tecrübeleri ya da öneriler var mıdır?

Şimdiden teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :287, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Ahmet Faruk Durgut, Tarih : 17-01-2024 11:44
Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkil 2012 senesinde yabancı sıfatıyla EK-5 tarım sigortalığından faydalanmaya başlamıştır. SGK ise 2013/11 genelgesiyle birlikte yabancıların EK-5 tarım sigortalığından faydalanması için çalışma belgesinin olmasını zorunlu tutmuştur. Müvekkile 2023 yılında yazı gelmiş ve çalışma belgesinin müdürlüğe gönderilmesini yok ise bilgi verilmesini talep etmiştir. Müvekkilin cevabı beklenmeden sigortalılığı geçmişe dönük olarak iptal edilmiştir. Bu bağlamda idari işlemin iptali davası açmak mı yoksa müvekkilin çalışma belgesi için hizmet tespit davası mı açmak daha isabetli olur? görüşlerinizi bekliyorum zira bu konuyla ilgili içtihat bulamadığım gibi SGK'dan da dönüş alamadım. Teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :716, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 17-01-2024 10:16
Herkese merhabalar, müvekkilim 06.01.2024 tarihinde sıfır motorsiklet almış. Motorunun bir bölümünde çiziklerin olduğunu görmüş. Bayi ile iletişime geçmiş ancak sadece boyayayabileceklerini bildirmişler. Bu görüşme telefon görüşmesi şeklinde gerçekleşmiş, ilgili şirkete whatsapp yoluyla mesaj da göndermiştir.Müvekkilim, boyama işlemi yapılırsa motorun değeri düşeceği için kabul etmemiş. Bu süreçte nasıl bir yol ilerlemeliyiz? İhbar şaartı gerçekleşmiş midir? İhtar çeksek geç mi kaldık? Motor 140.000,00 TL bedelinde olduğu için direkt tüketici mahkemesinde dava açmayı düşünüyorum. Ancak ihbar şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinden tereddüt ettim. Yardımcı olabilecek meslektaşlarım varsa değerleri yorumlarını bekliyorum. iyi çalışmalar
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :449, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 17-01-2024 09:02
Merhabalar, müvekkil kira farkı alacağı için kendisine açılan icra takibine, takip miktarı gerekenden fazla olmasına rağmen ihtirazi kayıtla ödeme yaptı.Şimdi istirdat davası ile fazla ödemeyi geri almayı planlıyoruz.

Sorum şu; İstirdat davasını, konusu para olan bir dava olması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinde mi yoksa konusu kira olması sebebiyle sulh hukuk mahkemesinde mi açacağız?

Ekstra bir diğer sorumsa, arabuluculuk şart mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :282, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : anduril, Tarih : 16-01-2024 15:42
Merhabalar. Davalı vekili olduğum bir dosyada muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescili davası açılmış olup dava bedeli 10.000TL olarak gösterilmiş ve harçlar buna göre ödenmişti. Ancak cevaba cevap dilekçesinde davacı vekili davaya konu taşınmazın değerinin 20.000.000TL olduğundan bahsetmiş. Buna dayanarak dava bedeli üzerinden bir itirazda bulunabilir miyim ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :306, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Emre Nuhoglu, Tarih : 16-01-2024 12:58
Değerli Meslektaşlarım Merhaba,

Kira Tespit davası sonucu verilen hüküm kesinleştikten sonra geçmiş kira bedelleri takibe konu edilirken Kira Sözleşmesinde yer alan artış hükmünü (Kanunla düzenlenen sınırı geçmemek kaydıyla) uygulayabilir miyiz?

Bir örnekle ifade edeyim;

Mahkeme 01.01.2020 tarihinden itibaren kira bedelini 10.000-TL olarak belirlemiş olsun.

01.01.2021 tarihinde 12 aylık dönem dolduğunda Sözleşmeye göre artış hükmü var. Takibe koyarken 01.01.2021 tarihinde başlayan bu 12 aylık yeni dönem için 10.000 + artış oranı şeklinde mi takibe konuluyor. %50 varsayımında yeni dönem için 15.000-Tl talep edilebilir mi?

Teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :367, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : yagmur., Tarih : 15-01-2024 17:48
Merhabalar meslektaşlarım,
24 yaşındaki kadına 1 yıldır birlikte olduğu kişi ben işe yeni girdiğim için kredi çekemem senden kredi çekelim nişanda takmak için sana altın alayım kredi taksitlerini ben ödeyeceğim diyor. Bankanın uygulamasından 50.000 TL kredi çekiyorlar. Şahıs Müvekkilin hesabından sarrafın hesabına 38.000 TL gönderiyor. 1 ay sonra sen bu altını beğenmedin kredi çekelim bu aldığımız altını da sarrafa geri verelim başka bir altın alalım diyerek 70.000 TL daha kredi çektiriyor. çektirdiği ilk 50binlik krediyi kapatıyor, sarrafa aldıkları altını veriyor(dediğine göre), hesaptan da 18bin daha sarrafa gönderiyor.
Şahıs aynı ay içerisinde, kadının evde kumbarasında biriktirdiği 40bin TL değerindeki gram altınlarını çalıyor, ifadesinde altınları evden kendisinin aldığını ve kredi çektirdiğini ödeyeceğini söylüyor. Çaldığı altınları tutanak altında geri veriyor. Bu konuda ceza davası açıldı. Şahıs daha önceki taksitleri göndermesine rağmen kredinin son taksidini göndermedi. Kadına 110bin borç kaldı. Yaşanan bu olaylar evlilik vaadiyle dolandırıcılık suçunu oluşturur mu? Hangi hukuki yolları izlemeliyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :371, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06667495 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.