Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Av. Sonay, Tarih : 05-04-2024 15:08
Asıl borçluya kambiyo senetlerine ilişkin haciz başlattık dosya kesinleşti. Borçlunun şirketi var ancak şirketler kız kardeşinin üzerine tescil edilmiş. istihkaklı haciz yaptık. Müvekkilin başka bir alacağı için de bu borçlu şirketlere takip başlattık ve kesinleştirdik. Borçlu şirketlere ne yapabiliriz. Sermayelerine haciz koyabilir miyiz acaba
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1073, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Ceyda Sultan, Tarih : 04-04-2024 13:33
Merhaba,

Müvekkil bir taşınmaz satın alıyor. daha sonra taşınmazı satın aldığı kişiden;

"........... da bulunan ... ada ... parselde bulunan 1.628,00 m2 yüzölçümüne sahip (475/814 pay) arsa vasfındaki taşınmaz ve mütemmim cüzleri ( ‘’Taşınmaz’’ olarak anılacaktır) ....../2021 tarihinde .............tarafından satın alınmıştır. Taşınmaz üzerinde ve civarında yer alan 2B vasfına sahip alanlarda zilyetlik, kullanım ve mülkiyet hakkım bulunmamaktadır.
İşbu nedenle özellikle ilgili kurum ve kuruluşlarca gerçekleştirilecek çalışmalar (güncelleme, kadastro ve/veya imar parselizasyon çalışmaları vb.) sırasında taşınmazın evvelki sahiplerinden olmam sebebiyle adıma gerçekleştirilebilecek kayıt ve tespitlere itiraz edeceğimi, adıma yapılabilecek kayıt ve tespitler nedeniyle herhangi bir talepte bulunmayacağımı, ............ adına kaydı için gerekli her türlü işlemleri yapacağımı, taşınmaz üzerinde ve 2B vasfına sahip alanlar hakkında doğabilecek her türlü talep ve haklarımı ................’ne devrettiğimi, işbu taşınmaz ve 2B vasfına sahip alanlar nedeniyle zilyetlik hakkı ile ilgili ileri sürülebilecek hak ve menfaatlerin yalnız...............’ne ait olduğunu gayrikabili rücu olmak üzere kabul, beyan ve taahhüt ederim. "

şeklinde bir yazı alıyor fakat şimdi milli emlak ile görüştüğünde 6292 sayılı kanununun m.6/10 uyarınca noterden muvafakatname alınması gerektiği ve her halükarda hak kaybına uğramamak adına ihtiyati tedbir istenebileceği beyan edilmiş. şuan taşınmazı satan kişi noterden evrak vermek istemiyor.

Bununla alakalı olarak elimizde satan kişinin yukarıda belirtilen şekilde imzalı evrakı var. Bu yerin zilyetliğinin devri ile ilgili nasıl bir yol izleyebiliriz ?

Yardımcı olabilen meslektaş varsa çok mutlu olurum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :13, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : mba, Tarih : 04-04-2024 13:08
Sayın meslektaşlarım iyi çalışmalar,
Şöyle bir problem yaşıyorum ve henüz bu problemi aşamadım;
1-) Alacaklı vekili görevini üstlendiğim bir icra dosyasında borçlu şirketin taşınmazında kiracı olduğunu tespit ettiğim 3. kişiye İİK madde 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderdim.
2-) 3. kişi vekil aracılığıyla haciz ihbarnamesine itiraz etti, devam eden süreçte kira sözleşmesine ulaştım ve bir sureti ile süresi içinde icra ceza mahkemesine ceza ve tazminat talepleriyle dava açtım.
3-)Yargılama sürecinde 3. kişi duruşmada savunmasını verirken de kira borcu olmadığını beyan ederek beraatini ve davanın reddini talep etti.
4-) Sayın mahkeme ceza yönünden vekil aracılığıyla itiraz edilmesi halinde vekilin fiilinden dolayı asilin cezalandırılması mümkün değildir dedi.
5-) Tazminat yönünden de gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerekir dedi.

6-) Soru: Şimdi bu konuda ne yapmak gerekir, 3. kişiyi tazminata mahkum etmenin bir yolu yok mudur? İİK 89 süreci gerçekten böyleyse herkes vekil aracılığıyla haciz ihbarnamesine itiraz mı edecek? 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar nasıl tahsil edilecek?

Cevaplarınız ve vaktiniz için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1141, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.ilon, Tarih : 04-04-2024 11:21
Merhabalar,

Kişisel eşyaların aynen iadesi, aksi halde eşyaların bedelinin ödenmesi talebimizi içeren devam eden bir dosyamız var. Talebimize konu eşyalar; koltuk takımı, klimalar vs. gibi eve ait eşyalar. Dosyada eşyaların dava tarihindeki ikinci el değerine ilişkin bilirkişi raporu alındı ancak belirlenen meblağ oldukça düşük.

Karşı taraf, eşyaların bazısını satmış. Hiç değilse mevcut eşyaların aynen iadesi, satılanların bedelinin ödenmesi müvekkilin daha menfaatine olacak. Mahkemenin aynen iade talebimizi hiç değerlendirme konusu yapmadan karar vermemesi için ıslah etmeden sadece aynen iade talebimiz olduğunu mu belirtmeliyiz ?

Bu konuda bilgisi olan meslektaşlarım yardım edebilirse çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1035, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 03-04-2024 14:12
Merhaba, miras yoluyla iktisap edilen taşınmaz tapuda satış suretiyle pay temliki şeklinde gözüküyor. eşi bu taşınmazdan katılma alacağı talep ediyor. Kisisel mal olduğunu nasıl ispat sağlayabilirim? Tanıklarda hayatta değil diğer ortak olanlar
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1060, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Fazladanödemeyeçözüm, Tarih : 01-04-2024 17:38
Merhaba meslektaşlarım, her sene telefonla banka müşteri temsilcilerine bağlandığımızda kredi kartı üyelik ücretleri kredi kartının gelecek 6 ay içinde iptal edilmemesi sözü alınarak siliniyordu. Bu sene iki banka da aynı şekilde talebimi reddetti. Tüketici hakem heyetine başvuru yapmak konusunda düşüncem var, bu konuda son zamanlarda başvuru yapmış olan var mı*
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1116, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avbozbrk123, Tarih : 01-04-2024 15:01
Herkese merhabalar,

Özet : Kiraya Verenin AVM, asıl kiracının Franchise Veren bir şirket olduğu kiracılık ilişkisinde asıl kiracı, franchise alan bir şirkete ilgili taşınmazı kiraya vermiştir. Bu duruma Kiraya Veren tarafından da muvafakati bulunmaktadır. Kiraya Veren ile Asıl kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesi hasılat (ciro) kirası ile anlaşılmış olup, ciro bedelinin düzenli ödenip ödenmediğine dair AVM tarafından çeşitli yollarla ve bağımsız denetim firmaları ile denetimlerin yapılabileceği de sözleşmede hüküm altına alınmıştır.

Soru/Sorun :

1) Alt Kiracı olan Franchise Alan'ın ilgili taşınmazda işletmekte olduğu işletmenin hasılat kira denetimini yapmak için bağımsız denetim firmasıyla denetim yapması ve hasılata ilişkin uyuşmazlık bulması ve usulsüzlük için asıl kiracıya ceza kesmesi durumunda asıl kiracının bu konu hakkında hukuken muhataplığı nedir?
2)Asıl Kiracının alt kiracı ve franchise alan işletmeci olan şirkete bu durumu rücusu nasıl olabilir?

3)Ceza bedeli asıl kiracıya fatura edildiğinden ceza faturasının ödenmemesi veya ödenip yine de yargıya gidilmesi halinde asıl kiracı ilgili dava/uyuşmazlığı alt kiracıya yönlendirmesi mümkün müdür?

Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1123, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av Yiğit, Tarih : 01-04-2024 14:38
Merhabalar meslektaşlarım.
Sonradan Türk Vatandaşlığı kazanmış olan yabancı uyruklu bir müvekkilim var. Bu yabancı uyruklu müvekkilimin Türk vatandaşlığını kazanmadan önce doğurmuş olduğu iki çocuğu var. Sonradan Türk vatandaşlığı almış olan müvekkilimin çocukları adına Türk vatandaşlığı için idari olarak başvuru süreci veya dava yoluyla başvuru yapabilir miyim? Şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1030, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : iremkrk, Tarih : 01-04-2024 10:04
Merhabalar meslektaşlarım
sigorta tahkim komisyonunda araç değer kaybı nedeniyle başvuruda bulunduk.
sigorta şirketi kendisine yapılan yazılı başvuruya araç ruhsatının eklenmemesi nedeniyle usulden red istedi. Gerçekten de bu nedenle red olacak gibi duruyor. Ancak cevap dilekçelerinde eksik belgeyi tamamlamamız için tarafımıza ulaştıkları ve bizim eksik belgeyi tamamlamadığımızdan bahsedilmiş. Biz başvuru itibariyle sigorta şirketinden hiç bir dönüş alamadık. Bu durumla daha önce karşılaşan oldu mu? Bu başvurunun usulden reddi halinde aynı uyuşmazlık hakkında ikinci kez tahkim yoluna gidilir mi? Başvurulamıyorsa eğer dava yoluna mı gitmek gerekecek? Burada nasıl ilerleyebiliriz? Bilgisi olan varsa dönüş yapabilirse çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1090, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avfatosay, Tarih : 29-03-2024 16:26
Merhaba meslektaşlarım,
%45 i müvekkil üzerine olan %55 i ise bir belediye üzerine kayıtlı olan taşınmaz mevcut. Söz konusu bu taşınmaz kentsel dönüşüme girecek. Belediye %55 lik kısmın kendi üzerine kayıtlı olması sebebi ile kendilerinin belirlemiş olduğu bir inşaat firması ile çalışılacağını söylüyor. Belediyenin ihale yapmaksızın ve müvekkilin üzerine olan %45 lik kısmı dikkate almaksızın bu şekilde karar alma yetkisi var mıdır ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1071, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : ealegal, Tarih : 29-03-2024 13:17
Değerli meslektaşlarım merhaba,

Kardeşler arası miras taksim sözleşmesi yapacağız. Miras malı olan 2 ayrı tapulu ve yan yana bulunan tarla vasfında taşınmazlardan birinde kuyu ve elektrik varken öbüründe yok. Tapu işlemleri esnasında komşu parseli alacak kardeşlere kuyu ve elektrik kullanımı için tapuya şerh verilebilir mi? Bunun için özel bir prosedür var mıdır? Yardımlarınız için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :982, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.alperşener, Tarih : 29-03-2024 12:12
Merhabalar hepinize iyi günler ve çalışmalar dilerim;
Müvekkil maddi hasarlı bir kazaya karışmış ve konuyu ve uygulamayı çok bilmemekle beraber sanıyorum ki sigorta experleri kusur oranına dair bir değerlendirme yapmış bu orana itiraz edeceğim. Fakat birden fazla itiraz yolu sizce hangisini seçmeliyim konu hakkında tecrübesi olan yahut bilgisi olan bir meslektaşım yardımcı olursa çok makbule geçicek şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1109, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Gh, Tarih : 28-03-2024 01:02
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
Müvekkilim 2 katlı bir binanın tamamını satın almıştır. binanın tamamının tapusu bulunmaktadır. Tapuda bina "2 katlı betonarme ofis iş yeri ve arsası" olarak geçmektedir.
Bu binanın içinde 3 adet bağımsız bölüm yer almaktadır ve 3'ünün de iç kapı numaraları bulunmaktadır. Bu bağımsız bölümler yapı kayıt belgesinde görülmektedir. Fakat bağımsız bölümlerin ayrı ayrı tapularının olup olmadığı bilinmemektedir. Müvekkilim de bu durumdan pek emin değil.

sorun ise şurada başlıyor; müvekkilim bu binayı satın almadan evvel bu bağımsız bölümlerden biri 3. bir kişice kiralık olarak kullanılmakta. satın almadan sonra kira sözleşmesinin tarafı müvekkil olmuşsada ; müvekkil , kiracının bir diğer bağımsız bölümü de aradaki duvarın yıkılmasıyla işgal ettiğini farketmiştir. Duvarın kiracı tarafından yıkıldığı ihtimali biraz düşük, bu durum kiracı ile görüşüldüğünde kira sözleşmesine konu alanda kaldığını iddia etmiş ve işgal ettiğini iddia ettiğimiz kısmı işgal etmediğini savunmuştur.

Sorun ise şu; binanın tapusunun olmasına rağmen, bu bağımsız bölümlerin tapuya kayıtlı olmama ihtimali var mıdır? Eğer varsa taşınır malın zilyetliğine yönelik davalardan birini mi açmam gerekir.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :842, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : younglawyer80, Tarih : 27-03-2024 16:02
Merhabalar değerli meslektaşlarım , tasarrufun iptali davasında davalı vekili olarak vekalet ücretine hak kazandık ve ücreti icraya koyduk. Sonrasında borçlu vekili mehil vesikası da alarak tehiri icra kararı aldı , dosyaya da borç miktarınca kesin süresiz teminat mektubu ekledi. daha sonra kararı istinaf etti ve istinaf da esasdan ret kararı verildi yargıtay için gerekli parasal sınırın altında olduğu için kesin karar verildi dosya kapatıldı.

Esastan ret kararıyla birlikte takibin devamı ve teminatın paraya çevrilip güncel borcun tarafımıza ödenmesini talep ettik. Bu arada borçlu vekili de aynı gün ikinci kez mehil vesikası için dosya hesabı yapılması talebinde bulunmuş ?

Böyle bir şey mümkün müdür? Kesin olarak karar verilmiş kapatılmış bir dosyada neye dayanarak tekrardan mehil talebinde bulunulabilir?

fikirlerinize ihtiyacım var...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 27-03-2024 13:16
Merhaba meslektaşlarım. Müvekkil 2020 tarihinde boşandı ve boşanma ilamında çocuk lehine 10 bin lira iştirak nafakasına hükmedildi ve TÜFE oranında her Haziran artışa karar verilmişti. Akabinde 2022 Aralık ayında iştirak nafakasının artırılması davası açtık ve bugün karar çıktı şu şekilde: "iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 42.500 TL'ye çıkartılmasına, işbunafakaya her yıl TUİK'in belirlediği ÜFE oranında artış uygulanmasına" karar verildi.

İki sorum ise şu şekilde meslektaşlarım:
1- Boşanma ilamına istinaden iştirak nafakası her ayın 1'i ila 5'i ödeniyor ve davanın açıldığı ay olan Aralık 2022'de normal boşanma ilamındaki nafaka tutarı müvekkile ödendi ancak dava tarihinden itibaren nafaka artırıldığı için 2022 yılı Aralık ayı sonunda açmış olsak bile 2022 Aralık ayı için ödenen nafaka ile artırılan nafaka arası farkı talep edebiliyor muyuz?

2- Kararda her yıl ÜFE oranında artış belirlendi, bu artışı dava tarihi olan Aralık ayından itibaren mi uygulayacağız yoksa boşanma ilamındaki artış ayı olan Haziran aylarında mı uygulayacağız?

Çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :764, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Gamze USTA, Tarih : 27-03-2024 11:38
Şufa davasında davalı kabul beyanı sunmuş, mahkeme önalım bedelini depo etmek üzere tarafımıza 2 haftalık kesin süre vermiştir. Müvekkil bu sürede parayı depo edemedi. Ancak kesin süreden 2 ay sonra ve ön incelemeden de 1 ay kadar önce parayı depo ettik. Para bankada 1 aylık vadelide. Ayrıca davayı açarken harca esas değeri 10binTL gösterdik. Ön inceleme duruşması henüz yapılmadı.

1- Yargıtayın pek çok kararında paranın değer kaybının ve davalının zararının önüne geçebilmek için önalım bedelinin ön inceleme tarihinden başlayarak nemalandırılması gerektiği vurgulanmakta. Yine 2021 tarihli bir kararında şufa davasında önalım bedelini depo etmek için ön inceleme yapılmadan kesin süre verilmesi bozma nedeni sayılmış.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 03.03.2021 tarihli ve 2021/554 E., 2021/1438 K. sayılı kararı
"...Kesin süre içerisinde öngörülen işlem yerine getirilmez ise 6100 sayılı HMK’nin 94. maddesi gereğince işlemi süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Ancak anılan bu madde hükmünün uygulanabilmesi için davacının davayı sürüncemede bırakacak davranışta bulunması gerekir. ...
...ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat aşamasında verilmesi lazım gelen sürenin de bu aşamada verilemeyeceğinin düşünülmemesi doğru değildir. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında önalım bedelinin yatırılmaması dava şartı olarak düzenlenmediğinden önalım bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. ..."


Yargıtay ön incelemeye önem vermişken , ön incelemeden önce kesin süre verilmiş ve biz de ön incelemeden önce parayı yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeyecek şekilde depo etmişiz. Yine de davanın , önalım bedelinin kesin sürede depo edilmediğinden bahisle reddi sizlerce sözkonusu mudur?

2- Davanın reddi halinde davacı yatırmış olduğu parayı yargılama süresince bankada kazandığı faizi ile birlikte mi alacaktır yoksa sadece yatırdığı tutarı mı ? (Bu soruya hiçbir şekilde kimseden net yanıt alamadım)
Yargılamanın zaman alacağı gerçeği karşısında bir de nispi karşı vekalet ücreeti sözkonusu. müvekkil faizi ile alamayacaksam en kısa en az zararlı yoldan dönelim diye düşünüyor . Üst mahkemeden gelecek kararın aleyhimize olması durumunda faizi ile iade alamayacaksak yatan para da değer kaybediyor çünkü.

3- Davanın reddi halinde karşı vekalet ücreti nispi doğacaktır. Bu nedenle mahkemece eksik harcı tamamlamak için tarafımıza süre verdiğinde harcı tamamlamazsak önce dosyanın işlemden kaldırılmasına sonra da davanın açılmamış sayılmasına mı karar verilir yoksa usulden red mi verilir? Karşı vekalet ücretinin maktu mu nispi mi olacağı bakımından bizim için önem arzediyor.

Buraya kadar okuyup , yanıtlayacak meslektaşlara teşekkürlerimi sunuyorum.

Saygılar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :790, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.bilirkişimağduru, Tarih : 27-03-2024 05:14
Tamamlayıcı sağlık sigortası yaptıran müvekkil anlaşmalı hastanede poliçe kapsamında olan 23.500,00 liralık tedavi giderinin sigorta şirketi tarafından ödenmemesi üzerine cebinden ödüyor. Sigorta şirketi provizyon reddi vermiyor ancak müvekkilden sürekli eskiden hastalığı olmadığına dair evrak istiyor 3-4 gün süren evrak yazışmaları ve eksik evrak taleplerinin ardından sigorta şirketi en son müvekkilin ulaşması imkansız olan 2018 yılındaki muayene formlarını talep ediyor yani işi sürüncemede bırakıyor. Kısa sürede sonuç verdiği söylenen sigorta tahkim komisyonuna başvurmayı düşünüyorduk ancak müvekkil vekaletnameyi bu konuda özel yetkili olarak çıkartmamış, şimdi hem tekrar vekaletname masrafı yapmamak hem de tahkimin daha çok sigorta şirketleri lehine kararlar verdiği duyumu sebebiyle bu başvuruyu tüketici hakem heyetinde yapsak sizce nasıl olur 15 iş günü öncesinde sigorta şirketine başvuru yapma şartı hakem heyeti başvurularında da geçerli midir? Özel sağlık sigortası olduğu için tüketici işlemi olduğundan şüphem yoktu ama bir arkadaş da bunun sigorta olduğu için ticaret mahkemesinin görevli olduğunu söylemişti sizce en temiz yol hangisidir.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :790, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : zdmrx, Tarih : 26-03-2024 11:14
Merhaba meslektaşlarım,

2006 Esaslı icra dosyamızı yenilemek için talep gönderdiğimizde "dosya imha edilmiştir" denilerek talebimizin reddine karar verilmiş. Bu durumda nasıl bir yol izlemek gerekir ?
Yeni bir takip açmak gerekeceğine dair kararlar gördüm. Ancak tekrardan bu yola girmek istemiyoruz.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :678, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.msynnc, Tarih : 26-03-2024 10:55
Değerli mestektaşlarım merhaba,

Daha öncesinde ortaklığın giderilmesi için arabuluculuk görüşmesinde karşı taraf olup da arabuluculuk anlaşamama son tutanağını ek yaparak ortaklığın giderilmesi davası açan var mıdır?

Başvurucu taraf hala dava açmadığı için karşı taraf olarak açsak davanın usulden reddini ister mi?

Şimdiden teşekkürler =))
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :576, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Ömer Faruk DİŞKAYA, Tarih : 26-03-2024 01:38
Merhaba sayın meslektaşlarım. Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. Müvekkilim 2016 senesinde Yalova Termal ilçesinden bir devre mülk satın alıyor. Ödemeyi de peşin olarak yapıyor. Kat irtifakı kutucuğu işaretlenen Tapu senedi kısa süre içerisinde müvekkil yerine müvekkilin kocasına veriliyor. Ben bu vaka için Tapu iptal ve tescil davası açmayı düşünüyordum ancak tapunun müvekkilin eşinin üzerine olması konusunda napacağımı bilemedim. Müvekkilimden eşiyle beraber vekalet aldım. Müvekkilim olan karı-kocayı davacı olarak eklesem ve tapunun iptali ve tescilini istesem bir sıkıntı yaşar mıyım? Cevap veren herkese teşekkür ederim şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :483, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04825497 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.