Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Oğulcan Aydın, Tarih : 19-12-2023 16:58
Ayşe,Elif ile Ahmet ve Mehmet kardeşlerdir.

Bu kardeşlerin babaları öldükten sonra Ahmet Ve Mehmet kız kardeşlerine siz kadınsınız sizden bir şey olmaz size mal düşmez diyerek okuma ve yazma bilmeyen kız kardeşlerine eve getirdikleri evraklara parmak bastırarak üzerlerine babadan miras kalan yerleri alıyorlar.

Ayşe Ve Elif 2 Yıl önce ölüyorlar. Ölmeden önce çocuklarına dayılarınız bize böyle bir kötülük yaptılar hakkımızı arayın diye nasihat etmişlerdir .

Soru: Ayşe Ve Elifin mirasçıları Annelerin hak sahibi olduğu dayılarının ise kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile mütahit'E verdikleri arsayı almak için ne yapabilirler ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :836, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.BatuhanK, Tarih : 19-12-2023 13:41
Kıymetli üstatlarım,

Müvekkilimiz hakkında vekalet ücreti alacağına ilişkin Tüketici mahkemesinde dava açıldı. Dava konusu vekalet ücreti alacağı icra takibinden kaynaklanmaktadır. Fakat bu takibe konu kambiyo senedinin lehtarı yanlış girilmiştir. Bundan kaynaklı olarak müvekkile menfi tespit davası ikame edilmiş ve müvekkil davayı kaybetmiştir. Bu sebeple müvekkil maddi anlamda zarara uğramıştır. Söz konusu bu olayda davacı avukat meslektaşlarımız lehtarın başka bir kişi olduğunu göz ardı ederek takibe devam etmiş ve neticelendirmişlerdir. Sorum şudur ki ; avukat meslektaşlarımız özen yükümlülüğünü ihlal etmiş midir ? Davacı meslektaşlar vekalet ücretinin tamamına hak kazanabilir mi cevaplarınız için şimdiden teşekkürler..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :783, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : cesur_yürek, Tarih : 19-12-2023 10:50
Banka alacağına karşı itiraz edilmiş ve takip durmuştur.Yetki itirazına istinaden banka başka yerleşim yerinde takip başlatmış bu sefer yine borca itiraz edilmiş ve derdestlik itirazında bulunulmuş yine takip durmuştur.Süreç içerisinde dosya varlık yönetim şirketine devrolmuştur.Süresi içesinde banka tarafından itirazın kaldırılması ve itirazın iptali davası da açılmamıştır.Varlık yönetim şirketinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tekrar takip başlatması mümkün müdür ? Zira takip başlatıldığı taktirde tekrar itiraz edilecek ve bu sefer itirazın kaldırılması ve iptali davası için tekrar süre başlayacaktır ki ben bu durumu çok da hukuki olarak görmüyorum.Uygulamada benzer somut olay ile ilgilenmiş meşlektaşlarım tecrübe ve bilgilerini aktarırlarsa çok memnun olurum.Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :774, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.seenerb, Tarih : 18-12-2023 12:44
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkilimiz bir şirkette tır şoförü olarak 9 ay çalışmıştır.Sefer başı ücret olarak 1500 dolar artı asgari ücret olarak anlaşma yapılmıştır. Ancak herhangi bir sözleşme, bordro vs. bulunmamaktadır. Müvekkil işçiye sefer başı ödenen primler bazen dolar cinsinden bazen TL cinsinden parça parça banka aracılığıyla ödenmiş ancak açıklama olarak sadece yol avansı yazılmıştır.Gittiği ülkelerin birinde araç arıza yapmış ve müvekkil o ülkede 3 ay kalmak zorunda kalmıştır. Bu nedenle ödenenen araç masrafları da yol avansı açıklaması ile gönderilmiştir. Şirket birlikte 2 tır çalıştırmaktadır. Ve diğer şoföre yapılacak ödemelerde bazen müvekkile gönderilmiş müvekkil de diğer şoföre gönderim yapmıştır.Ancak yaptığımız emsal araştırmalarına göre gidilen ülkelerde sefer primi 900-1000 dolar civarıdır. Herhangi bir sözleşme ve bordro olmaması ödenen primlerin her seferde 1500 dolar ödenmeyip parça parça ödenmesi ve bazen tl cinsinden ödenmesi bizi çıkmaza sokmaktadır. Asgari ücret ödemesi ise yapılmamıştır. Bu durumda asgari ücret alacağı ispatlanamaması durumunda fazla ödeme yapıldığı iddiası ile fazla ödemenin geri alınması söz konusu olabilir mi?
BU olayda nasıl bir yol izlememizi önerirsiniz?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :776, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat1005, Tarih : 18-12-2023 12:07
Merhaba sayın meslektaşlarım,

X belediyesi y taşınmazının satışı için kapalı teklif usulü ile bir ihale açıyor ve taşınmaz müvekkile ihale ediliyor. İhale edildikten sonra müvekkil taşınmazı görmeye gittiğinde taşınmazın işgalcili olduğunu öğreniyor. İşgalci müvekkile 'Buradan ölümü bile çıkaramazsınız." gibi cümleler söyleyip bir de müvekkili tehdit ediyor. Bunun üzerine müvekkil taşınmazı almaktan vazgeçip ihale bedelini ödemiyor. Bu süreçte Belediye'ye de taşınmazın işgalcili olduğu ve işgalci tarafından tehdit edildiği için bedeli ödemediğini, teminatın tarafına iade edilmesi gerektiğine dair bir dilekçe ile müracaat ediyor. Belediye ise ihale için yatırılan teminatı irat olarak kaydediyor ve iadeye yaklaşmıyor.

Bir de ihale şartnamesinde "Taşınmaz üzerinde fuzuli işgal var ise ihaleyi kazanan yüklenici işgali kaldırmakla yükümlüdür. Belediyemizin bu konuda herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır." maddesi bulunmakta olup bağlayıcılığı konusunda tereddütlerim bulunmaktadır.

Kısacası bu aşamada teminatımızı alabilmek için Belediye'ye karşı bir hukuki süreç başlatacağız ancak nasıl bir yol izlemem gerektiği hususunda sizden fikir almak istedim.

Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :670, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : tlny, Tarih : 18-12-2023 12:02
Yürütmeyi durdurma talebim İdare Mahkemesinde OY ÇOKLUĞUYLA (Başkan lehime karşı oy kullandı) reddedildi. Ardından yaptığım itiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma talebim incelendi. Yine ret kararı aldım. Daha sonra dosya BİM tarafından İdare Mahkemesine geri gönderildi. İdare Mahkemesi de bana duruşma davetiyesi gönderdi. Duruşmaya katıldım. Duruşmadan sonra karar tarafıma tebliğ edildi. Söz konusu kararla idari işlemin iptaline karar verildi. Bölge İdare Mahkemesine 30 günlük istinaf yolu açık olmak üzere. Sorum şu ki böyle bir durumla karşılaşan hiç oldu mu ? YD talebi reddedilen ancak dava konusu idari işlemin iptaline karar verilen ? Böyle bir durumda BİM den de lehime bir karar çıkması halinde yani karar kesinleşecek olursa doğrudan ilgili kuruma atamam gerçekleşir mi yoksa yeniden mülakata mı tabi tutulurum? Nasıl bir yol izlememi önerirsiniz dava sürecinde şimdiden ilginiz için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :370, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 16-12-2023 14:10
Meslektaşlarım merhaba. Müvekkil mülkündeki işyerinin bir odasını doktora kiralıyor ancak doktor gerekli izinleri almadığı için kira sözleşmesinden 1 yıl sonra belediye gelip doktorun kiraladığı odanın kapısını mühürlüyor. Bu mühürleme sebebiyle olağanüstü fesih yapıp kiracıyı çıkarabilmek için de yine tahliye davası açmamız gerekli mi? Fesih bildirim süresine uyarak olağanüstü fesih bildirimi yaptıktan sonra buranın mühürünü kaldırıp kendimiz girebilir miyiz? Nasıl bir yol izlememiz gerekir acaba? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :651, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : HukukMehmet123, Tarih : 13-12-2023 18:05
Merhaba,
KTK 97 uyarınca sigortaya araç değer kaybını ödemesi konusunda miktar belirtmeden başvuru yaptım. Sigorta kısmi ödeme yaptı. Ktk 97 “veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde” hükmüne dayanarak doğrundan Sigorta Tahkime başvurdum. Tahkim başvurumu usulden reddetti. Miktar belirtmeden başvurularda eğer kısmi ödeme yeterli görülmezse, tekrar sigorta şirketine başvuru yapıp ek ödeme istenilmesi gerekiyormuş. Bana bu ktk madde 97 lafzına aykırı geldi. Yapılan kısmi ödeme talebimi karşılamadı ve bende uyuşmazlığı gidermek için Tahkime başvurdum. Zaten Tahkime başvurmam yapılan kısmi ödemenin yeterli görülmediği ve uyuşmazlığı neden olduğunu gösteriyor. Tekrar başvuru şartı aranması bana saçma geldi. Bu durumda miktar belirtmeden yapılan başvuruların önü kesilmiş oluyor. Sigorta şirketine miktar belirtmeden ikinci başvurumda örneğin 1 TL kısmi ödeme yapsa ve bu her tekrarlanan başvuruda devam etse, ben sonsuz başvuru yapmak zorunda kalırım. Konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :813, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : HukukMehmet123, Tarih : 13-12-2023 17:46
Merhaba,
Araç değer kaybı için sigortaya başvuru zorunluluğu kapsamında başvurdum. Miktar belirterek 100.000 TL araç değer kaybı talep ettim. Sigorta şirketi kısmi ödeme yaparak 50.000 TL ödeme yaptı. Kalan miktar için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuracağım. Başvuruyu belirsiz alacak olarak yapabilir miyim yoksa kısmi dava olarak mi açmalıyım. Aklıma takılan konu, miktar belirterek sigortaya başvurduğumdan dolayı talebe bağlı kalıp kalmayacağım ve bu talep edilen bir miktar olduğundan bunun belirsiz alacak açılmasına engel olup olmadığı.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :861, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avfatihdisci, Tarih : 13-12-2023 16:03
A
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :686, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Ferhatder, Tarih : 13-12-2023 15:48
Meslektaşlarım merhaba, tapu davalarında ilk defa bir dava almak mecburiyetinde kaldim ve bu konuyla ilgili yardımlarınızı ihtiyacım var. Müvekkilimin babasından kalan arazilerinde veraset ilamı alıp tapuya başvurup ilgili arazileri almışlar. Ancak tapu kayıtlarında muvekkilimin abisinin ismi iki defa yazılmış. Bu durumda tapu kaydının düzeltilmesi davası mı açmalıyım yoksa tapu iptal ve tescil davası mı açmaliyim. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim . Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :643, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : EksikHususlarGiderilsin, Tarih : 13-12-2023 14:01
Müvekkilin 1 yıl önce kesinleşen anlaşmalı boşanma davasında protokolün taşınmazın kullanımına ilişkin maddesinde taşınmazın bağımsız bölüm numarası sehven yanlış yazılmıştır. Bu protokole ve gerekçeli karara istinaden tapuda işlem yapmak istediğimizde tapu protokolde yazan bağımsız bölümün başkası adına kayıtlı olduğundan dolayı işlem yapamayacağını, mahkeme ise karar kesinleştiği için protokolde ve kararda değişiklik yapamayacağını söylemektedir. Bu durumda ilgili taşınmaza dair işlem yapılabilmesi için bir hukuki yol var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :700, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Defi-Def, Tarih : 13-12-2023 07:57
Kira alacağı ve tahliye talepli başlattığımız icra takibinde kira alacak miktarı hatalı olarak bir önceki senenin miktarı olarak eksik yazılmış. Kiracı bu takibe ilişkin olarak hem kira akdine hem de borca itiraz etti. Ancak rakam eksik yazıldığından takip halihazirda hatalı durumda. Bu nedenle takipten feragat etmek mi daha uygundur yoksa yeni bir takip yapılarak bakiye kalan ( o aya ilişkin) ...miktar talep etmek mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :811, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 12-12-2023 15:03
İyi çalışmalar,

Muris evli ve çocuksuz olarak vefat etmiştir. Yine vefat ettiğinde kardeşi de hayattadır. Müvekkiller de murisin kardeşinin mirasçılarıdır. Murisin vefatı üzerine yıllar sonra müvekkillerce veraset ilamı çıkarılmıştır. Söz konusu sulh hukuk mahkemesi kararında yalnızca müvekkil var, murisin eşi yoktur. Ancak aile bağları kopuk olan ve görüşmeyen dolayısıyla kimin eşi var çocuğu var kimin eşi vefat etmiş bilmeyen müvekkiller söz konusu veraset ilamının doğruluğunu sorgulamamış ve o ilama dayalı işlem yapmışlardır, hatta gayrimenkul satış işlemi bile yapılmıştır.

Yıllar sonra günümüzde müvekkiller aleyhine veraset belgesinin iptali davası ve tapu iptal tescil davaları açılmıştır. Davayı veraset ilamında adı geçmeyen murisin eşinin başka birinden olma kızı açmıştır. Bu noktada yapabileceğimiz bir şey var mıdır? Neticede ortada yanlış bir veraset ilamı ve ona dayalı yapılmış birtakım tasarruflar var. Ancak gerek murisin 100 küsur yaşında vefatı gerek aile bağlarının kopukluğu gerek mahkemeye olan güven sebebiyle müvekkillerin muhtemelen dava sonunda uğrayacağı zararı tazmin edebileceği bir dava konusu var mıdır? Veya iyiniyetli olmamız bu davalar açısından önem arz eder mi?

Cevaplayan herkese çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :673, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Yasemin9999, Tarih : 10-12-2023 22:16
Merhaba. Müvekkilim iki aracın arasında yaya halde sıkışarak geçirmiş olduğu kaza neticesinde ağır yaralandı. Ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, sürücülerin kusurlu olduğu kanaatine varıldı.

Ben kusurlu araç sahiplerine ve araç sürücülerine karşı manevi tazminat davası açtım ancak maddi zararı talep edebilmek için kazanın üzerinden 12 ay geçmesi ve ESKR alınması gerektiği için henüz dava açmadım. Sizce dava mı açmalıyım yoksa sigorta tahkim komisyonuna mı başvurmalıyım? Tahkim daha kısa sürüyor ancak tazminat miktarının düşük olduğu duyumunu aldım. Tecrübelerinize göre yardımcı olabilir misiniz ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :704, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : slnn, Tarih : 09-12-2023 19:15
Merhaba ustadlar

Vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle muvekiline karşı icra takibi başlatan avukatin vekillikten istifa ettiği anlamına gelir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :736, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : merdogan, Tarih : 09-12-2023 16:37
T.C. Balçova Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 24.05.2023 tarih ve 8885356 sayılı yazı
ile bildirmiş olduğu;
- İzmir ili Balçova ilçesi Balçova Mahallesi 322 Ada 1 Parsel de kayıtlı 1 adet Arsa olmak
üzere tüm yapı üzerinde 6/24 hisseli taşınmazın AYSUN UZUNÖZ adına 03.06.2022 tarih ve 4681
yevmiye ile 3.Kat 4 Nolu Bağımsız bölümün satış işlemi yapılmış olduğu,

- İzmir ili Balçova ilçesi Balçova Mahallesi 322 Ada 1 Parsel de kayıtlı 1 adet Arsa olmak
üzere tüm yapı üzerinde 6/24 hisseli taşınmazın KADRİYE GÜNDÜZ adına 25.10.2022 tarih ve 8800
yevmiye ile Zemin Kat 5 Nolu Bağımsız bölümün satış işlemi yapılmış olduğu,

- T.C. Konak Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 26.05.2023 tarih ve 8905894 sayılı yazı
ile bildirmiş olduğu;
- İzmir ili Konak ilçesi Gültepe Mahallesi 0 Ada 290 Parselde kayıtlı 1 adet AVLULU
KARGİR EV olmak üzere tüm yapı üzerinde 117/580 hissesinin ÜNAL YAVUZER adına, 117/580
hissesinin NİLGÜN YAVUZER adına 13.04.2012 tarih ve 7527 yevmiye ile satış ve birleştirme işlemi,
117/580 hissesinin RAMAZAN DOĞAN adına 17.07.2020 tarih ve 16776 yevmiye ile satış işlemi
yapıldığı görülmüştür.

- T.C. Menemen Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 25.05.2023 tarih ve 8905513 sayılı
yazı ile bildirmiş olduğu;
- İzmir ili Menemen ilçesi Günerli Mahallesi 170 Ada 1 Parselde kayıtlı 1 adet AVLULU
KERPİÇ EV olmak üzere tüm yapı üzerinde 299/2172 hissesinin EMİNE KURTULUŞ adına, 299/2172
hissesinin SANİYE SERT adına, 299/2172 hissesinin MEDİNE KURTULUŞ adına, 299/2172 hissesinin
EFRADİYE KURTULUŞ adına, 63/362 hissesinin MALİYE HAZİNESİNE adına 17.03.208 tarih ve
2770 yevmiye ile imar işlemi yapıldığı görülmüştür.

Sayın meslektaşlarım merhaba sorum şu şekilde,müteveffa muris 08.06.2021 tarihinde vefat etmiştir.
Yukarıda açmış olduğum terekenin tespiti davasında dosyaya gelen bilirkişi raporunda yer alan taşınmazların murisin ölümünden sonra satış işlemlerinin yapıldığı görülmektedir.Bu işlemler belirli hisseler şeklinde yapılmıştır.Müvekkil murisin kızı olup başkaca müvekkilin kardeşi olan 3 mirasçı daha vardır.Sormak istediğim murisin ölümünden sonra bu satış işlemleri nasıl yapılmıştır ve burada belirtilen hisseli durumları nasıl yorumlamak gerekir.Actigimiz terekenin tespiti davasında murise ait sadece 1 taşınmaz yer almaktadır.Yukarida yer alan taşınmazlar terekede bulunmamaktadır bundan sonra nasıl bir yol izlemeliyim tasarrufun iptali davası mı yoksa Tapu iptali davası mı açmak gerekir.Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :711, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.buğra, Tarih : 08-12-2023 15:50
mirasçı öz kardeşin , evveliyat itibarı ile üvey anne adına kayıtlı olması , öz ve üvey kardeşler arasında miras paylaşımında haksızlığa sebebiyet verecek olup , nüfus kaydının tashihi davasında miras bırakana ait taşınmazlara ihiyati tedbir istenebilir mi... ? tashih davası ile eş zamanlı Tedbir (..davası..)karar almak mı gerekir...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :751, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : bengusuozdemir, Tarih : 08-12-2023 13:52
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde (sözleşmede kira müddeti kısmı boş) kira artışı yine 1 senenin sonunda mı yapılır yoksa 6 aylık dönemler sonunda kira artışı uygulanır mı? Sözleşmede kira kontratının bitimi sonunda artış yapılacağı şeklinde madde mevcutsa ne gibi bir etkisi olur? Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :686, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avsila, Tarih : 08-12-2023 13:43
Merhabalar, baba ile oğlu arasında eşit bir şekilde iki katlı yığma bina ve arsası satın alınıyor. Oğlu öldüğünde yarı orandaki hissesi eşi ve iki çocuğuna kalıyor. Daha sonra baba ölünce de hissesi eşi, kıza ve iki torununa kalıyor. Eşinin (babaanne) hissesi hissedar kızı üzerinde birleştiriliyor. Şu an hissede kızının, torunların ve oğlunun eşinin hissesi mevcut. Binada dört daire mevcut ama tapu haliyle tek. İki daire de oğulun çocukları ile eşi kalıyor. Diğer iki dairede ise babaanne ve babaannenin kiracısı oturuyor. Fakat babaanne artık hisse sahibi dahi değil. Biz buradan hissemiz oranında hiç elde edemediğimiz kira gelirini talep etmek istiyoruz. Tavsiyelerinize açığım. İyi çalışmalar
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :700, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04952312 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.