Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : osmmdr, Tarih : 22-11-2023 09:36
sayın meslektaşlar,
çoğunlukla sigorta tahkim hakemliği kararları icraya koyuyorum. ödeme emri vs işlemleri çabuk halleden aradığımızda telefonu açan bir icra dairesi varsa paylaşmanızı rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :966, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 21-11-2023 14:13
Merhabalar,

Müvekkil yaklaşık 6-7 sene önce döviz cinsinden mal satıyor ancak faturayı düzenlerken ödenecek miktarı TL ye çeviriyor. Yine borçlu tarafından da müvekkile ödemeye ilişkin verilen çekler de TL üzerinden oluşturuluyor. Geçen süreçte borç ödenmiyor. Şu an dövizin geldiği nokta malumunuz. Her ne kadar fatura ve çek TL üzerinden düzenlenmiş olsa da, döviz üzerinden ilgili borcu tahsil etme imkanımız var mıdır? Veya (borçlu şu an o günkü TL üzerinden sadece anaparayı ödeme istiyor) borcu TL üzerinden ödemek istedikleri şekilde alıp, geriye kalan zararımızı (dövizden dolayı) bir şekilde tahsil etmemiz mümkün müdür?

Şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :963, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 20-11-2023 11:14
ÖNEMLİ VE ACİL- Herkese merhabalar,
Meslektaşlarım, senetteki kefile icra takibi başlatmak istiyorum. Borçlu cezaevinde olduğu için müvekkilim borçluya icra takibi başlatılmasını istemiyor. Kefilin taşınmazları olduğu için direkt kefile icra takibi başlatalım diyor. Direkt kefile icra takibi başlatmak mümkün müdür?
Bir diğer sorum borçlu ve kefilin adresleri yazılmamış. Düzenleme yeri şeklinde bir ibarede yok. Borçluya ve kefile ait bir adres yazılsa yeterli olur mu?
Bir de naklen ve malen yazılması gereken kısım da boş, ne şekilde doldurulursa bizim için daha sağlıklı olur?
Sorumun aciliyeti var şimdiden teşekkür ediyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :677, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 18-11-2023 15:18
Merhabalar, müvekkilim güvenlik görevlisi olarak hizmet ifa ederken ekip sorumlusu olarak hizmet ifa etmesi istenmiş ek olarak gerektiğinde şoförlükte yapmıştır. Müvekkilim maaş bordrosunu imzalamamış ancak işverenin talimatlarına da uyup hizmet ifa etmiştir. İş yeri dışında işlediği suçtan dolayı iş akdini feshetmiş ve alacak davası açtık. Sonucunda kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağımızın olduğu hususunda haklı çıktık. Ancak yerel mahkeme kararında ücreet alacağı talebimizi reddetti. Ücret alacağı bakımından iş bu kararı istinaf etsek lehimize bir durumla sonuçlanır mı? İsitnaf talebimizi redderse karşı taraf lehne vekalet ücretine hükmedilir mi
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :794, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 15-11-2023 13:26
Merhaba meslektaşlarım. Yazılı tahliye taahhüdü nedeniyle örnek 14 icra takibine kiracının itirazı üzerine sulh hukuk mahkemesinde "itirazın iptali ve tahliye" davası açtık. Yerel mahkeme davayı kabul etti ve hakim duruşmada istinaf başvurusu olursa reddedeceğim dedi (nedenini açıklamadı sanırım kesin olduğunu düşünerek bunu söyledi ama kararın sonunda istinaf yasa yolu açık olarak karar verdi, kesin olarak da vermedi). Aylık ödenen kira bedeli 2.000 lira. Sulh hukuk mahkemesinde görülen tahliye davaları (ve itirazın iptali) davasında istinaf kesinlik sınırı neye göre belirlenecek acaba? Veya başka hangi nedenler çerçevesinde bu kararın istinaf başvurusu reddedilebilir? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2788, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : batuhankenobi, Tarih : 14-11-2023 09:24
Herkese selamlar, iyi çalışmalar dilerim…

Müvekkil, kule tipi baz istasyonu kurulması amacıyla GSM operatörü ile yaptığı kira sözleşmesinin fesih bildiriminde bulunmuş ancak tahliye noktasında sonuç alamayınca bize danıştı. Şöyle ki;

1) Kiraya veren müvekkil ile kiracı GSM operatörü arasında müvekkile ait tarla vasıflı taşınmaz üzerine kule tipi baz istasyonu kurulması amacıyla 14.05.2008 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli, kira ödemesi yıllık-TL olan kira sözleşmesi yapılıyor,

2) 11.01.2013 tarihinde müvekkil, “...kira sözleşmesinin sona erecek olduğunu ve sözleşmeye devam edilip edilmeyeceğini…” bildiren bir ihtarname çekiyor,

3) 13.05.2013 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira yenileme sözleşmesi imzalanıyor,

4) 30.11.2017 tarihinde müvekkil, “…kira sözleşmesinin sona erecek olduğunu ve sözleşmeye devam edilip edilmeyeceğini…” bildiren bir ihtarname çekiyor,

5) Bu ihtarnameden sonra taraflar, yeni bir sözleşme imzalamıyorlar ancak kira ilişkisi devam ediyor,

6) Tarla vasfındaki kiralanan taşınmaz, 18.03.2021 tarihinde arsa vasfı alıyor,

7) 26.12.2022 tarihinde müvekkil, “…13.05.2023 tarihinde on seneyi dolduracak olan kira kontratını devam ettirmek istemediğini ve kira kontratını feshettiğini…” bildirir ihtarnameyi noter kanalı ile kiracıya iletiyor, (not: ihtarnamede tahliye talebi yok, sadece fesih bildirimi var.)

8) Kiracı, müvekkil ile hiçbir şekilde iletişime geçmediği gibi taşınmazı tahliye etmeyip kira bedeli de ödemeyerek kiralananı kullanmaya devam ediyor,

9) Müvekkil, 26.09.2023 tarihinde arabulucuya başvuruyor, 06.10.2023 tarihinde anlaşmama şeklinde son tutanak düzenleniyor ve bu tarihten sonra müvekkil tahliye ve kira alacağı talepleriyle bize danışıyor.

Müvekkilin yan parselde evi olduğundan buraya çocukları için ev yapmak istiyor. Bu nedenle öncelikle tahliye talep ediyor. Ayrıca alamadığı yıllık kira bedeli de var.

Benim burada kanaatim; kira sözleşmesinin 30.11.2022 tarihinde belirsiz süreliye döndüğüdür. Bu nedenle çok yapacak bir şey göremedim. Sizlerin yorumu nedir, daha önce buna benzer olayda tahliye edebilen var mıdır?

Vakit ayıran herkese şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim…
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1181, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : referansmektubu, Tarih : 13-11-2023 21:26
Meslektaşlarım merhaba, icra takibinin kesinleşmesinden sonra vefat eden bir muris var. Mirasçıları mirasın gerçek reddine ilişkin süresinde karar almışlar ancak vefattan sonra kendilerine yöneltilen takibe (kambiyo senetlerine özgü) itiraz süresini kaçırmışlar. Bu durumda, menfi tespit mi önerirsiniz, icra hukukta şikayet*yolu*mu?

Birbirinin aksi yönde yargıtay kararları mevcut. Süresiz şikayete tabi olduğuna ilişkin kararlara da rast geldim. Bu konuda fikri bulunan meslektaşım tecrübesini paylaşabilirse çok sevinirim...

İyi çalışmalar, iyi forumlar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :564, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : EksikHususlarGiderilsin, Tarih : 13-11-2023 15:02
Müvekkil kadın, boşanma davası devam ederken sevgilisiyle yaşamakta ve ondan hamile kalmıştır. Boşanma davası Ekim ayında kesinleşmiş ve taraflar boşanmıştır. Ancak geçtiğimiz günlerde doğan çocuk müvekkilin eski eşinin üzerine yazılmıştır. Müvekkilin eski eşi, soybağının reddi davası açmaya yanaşmamaktadır. Çocuk da yeni doğmuştur. Bu durumda çocuğa kayyım atanıp soybağının reddi davası mı açılmalı yoksa başka bir yol var mıdır? Bilgisi olan meslektaşların görüşlerini bekliyorum. İyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :347, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Serkanersen, Tarih : 09-11-2023 13:19
Değerli meslekteşlarım, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı itiraz halinde itiraz kabul edilirse borçlu lehine vekalet ücretine hükmediliyor. Ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde borçlu lehine vekalet ücretine hükmediliyor mu, hükmediliyorsa maktu mu, nisbi mi hükmediliyor? İhtiyati haciz talebimiz reddedilirse alacaklı müvekkili zor duruma sokacak bir durum olur mu? Bu konuda içtihat veya makale bulamadım, yardımcı olursanız sevinirim, teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :811, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av. burcu ünlü, Tarih : 08-11-2023 14:21
Merhabalar, bir boşanma davamız var, diğer eş aile konutunu 3. kişilere devredemediği için bankalara borçlanmış. Bankalar cebri icra ile satış yapınca, davalının üzerine başka bir malvarlığı olmadığından müvekkil alacaklarını tahsil edemeyecek.

Biz bu icra dosyalarına konu borcu ödersek, ödeme yaptığımız miktarlar üzerinden diğer eşe alacak davası açabilir miyiz? Müvekkilin eşine rücu hakkı doğar mı? boşanma davası henüz kesinleşmedi. mal rejimi davasındaki tedbir de haliyle cebri icraya engel olmuyor.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :437, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : zeynepxx, Tarih : 07-11-2023 14:45
Merhaba sayın meslektaşlarım,
Müvekkil 1999 yılında işe başlamış fakat müvekkilin sigorta girişi ilgili şirket tarafından 2000 yılında açılmış. Biz de hizmet tespiti davası açmak istiyoruz fakat biliyorsunuz burada bir 5 yıllık hak düşürücü süre var. Yargıtay kararlarına göre bu 5 yıllık hak düşürücü sürenin işlemesine engel olan bazı belgeler var fakat bu belgelerin hiçbiri bizim elimizde yok. Yargıtay önceden kesintisiz çalışma olduğu zaman hak düşürücü sürenin işlemeyeceğine karar veriyordu fakat YHGK 2023/265K.- 2023/224E. sayılı kararında artık kesintisiz çalışma olsa bile hak düşürücü sürenin işleyeceğine karar verdi. Siz bu tür davalarda artık nasıl bir yol izliyorsunuz. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. İyi günler, iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :480, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 06-11-2023 18:57
Merhaba Meslektaşlarım,
Karşı taraf, Tahliye Taahhütnamesinde yazan taahhüt tarihinden itibaren 1 ay içerisinde icra takibi başlattı. Ancak 4-5 ay olacak müvekkilimin eline hala tahliye emri geçmedi. Müvekkilin Uyap Vatandaşı üzerinden durumu takip ediyorum. Takip talebinin usulüne uygun düzenlenmemesi ,adres belirtilmemesi vb. çeşitli sebeplerle İcra Dairesi karşı tarafın takip talebini reddediyor.Bir kaç kez tebligata çıkartılmasını sağladılar aslında ama tebligat başka kişilere başka adreslere yapıldığından iade oldu.
Eksiklikleri tamamlayıp tahliye emrinin tebligata çıkartılmasını sağladıklarında bu işlem geçerli midir? Sizce 1 aylık yasal süre geçmiş sayılır mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :494, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Magisnus1977, Tarih : 02-11-2023 16:22
Değerli Meslektaşlarım,

İşçi alacağınına yönelik ilam icraya konulduktan sonra davalı istinafa başvurdu ve teminat yatırarak icranın geri bırakılmasına karar verildi. Aradan üç yıl geçti, takip işlemsizlik nedeniyle düştü.Üç yıl sonra BAM kesin ret kararı verdi. İcra yenilendi ve teminat olarak yatan miktar ödendi.

İcranın geri bırakılması ile BAMdan dönüş arasında asıl kıdem tazminatı alacağına faiz işlemesi gerekmez miydi? İcra geri bırakılınca faiz de durur mu? En yüksek mevduat faizi hükmedilmişti.

İlginize teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :441, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : enderkc, Tarih : 02-11-2023 09:45
merhaba meslektaşlarım, 5 yıllık süre sonunda kira tespit davası açtım ve davam kabul olundu aradan 2 sene geçti ve kira yine az kaldı, tekrar ne zaman kira tespit davası açabilirim acaba ?sağolun
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :546, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.enesteper, Tarih : 02-11-2023 08:15
Merhabalar meslektaşlarım,

Müvekkilin avalist olarak yer aldığı iki senet lehtar A tarafından B bankasına teslim ediliyor ve B bankası ödememe protestosu çekiyor. Aradan bir süre geçtikten sonra müvekkil ile lehtar A tekrardan bir araya gelerek bankadaki senetlere karşılık yeni bir senet düzenliyorlar ve bankadaki senetler hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor.

Sonrasında ise müvekkil protestosu çekilen ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına çok az senetleri iade almak istediğinde banka senetlerin yalnızca A ya teslim edilebileceğini belirterek senetleri müvekkile teslim etmiyor. Yaşanan süreç lehtar A'ya izah edildiğinde ise kendisi bankaya giderek senetleri teslim almayı reddediyor.

Bu durumda ödememe protestosu çekilen senetlerin B bankasından iade alınması ve mümkünse ödememe protestosunun kaldırılması için nasıl bir yol izlenmesi gerekmektedir? Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :677, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : lawislife, Tarih : 27-10-2023 13:53
Müvekkilim malı müşavir. Kendisi restaurant olarak hizmet vermesi düşünülen bir şirkete ortak olmak istiyor. Araştırmalarıma rağmen net bir sonuç elde edemedim. Bu durumda bu malı müşavirin ortaklığı ticaret yasağı kapsamında değerlendirilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :539, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Ferhatder, Tarih : 26-10-2023 19:07
Selamlar herkese mesleğin başında olduğum için ve ceza hukuku konusunda tecrübesizim ve bir yakınımın davasını almak zorunda kaldım. Meslektaşlarım bilgilerinize ihtiyacım var. davaya vekil kaydını yaptı ve Birkaç gün sonra ilk duruşmamız var. iddanameyi inceledim ve uyapta tüm evrakları inceledim. ancak delilleri maalesef göremedim. ilk duruşmada da sözlü savunma yapacağım ancak delilleri uyapta göremiyorum . delilleri inleyebilmek için nasıl hareket edebilirim. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :496, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Ali Öz, Tarih : 26-10-2023 15:23
Meslektaşlarım merhabalar. ev sahibi kiracı uyuşmazlığı nedeniyle kiracıya karşı tahliye davası açmış bulunmaktayım. Davayı ev sahibinin kızının mesken ihtiyacı sebebiyle açtım (gerçek ve samimi ihtiyaç var kira bedelini arttırma amacımız yoktur) . Ancak dava sırasında öğrendim ki ev sahibi oğlunun evinde oturmakta. Yani kendisine ait tek mesken bulunmakta o da kirada. Davayı ıslah yoluyla hem kendisi hem de kızının ihtiyacı sebebiyle ıslah edebilir miyim ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :703, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Avvkat, Tarih : 25-10-2023 19:14
Sayın meslektaşlarım,
yakınımın katılan olduğu bir hakaret davasında sanık hakkında HAGB verildi. Bu karara karşı sanık süre tutum dilekçesi vermiş. İlk ifadeden beri savunmasında suçu işlediğini kabul etmiş. Red ile sonuçlanacağını düşünmekteyim fakat yine de biz itiraz etmeli miyiz? Şimdilik süre tutum dilekçesi vermek istiyorum.

Bir de hagb kaldırmalık bir durum oluğunu düşünmüyorum. Hüküm itiraz sonucunda da kalkmaz gibi. Fakat biz katılan olarak sonuç kısmında neye yer verebiliriz?

Gören meslektaşlarım hemen yazabilirse çok sevinirim...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :675, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Selen K., Tarih : 24-10-2023 09:58
Meslektaşlarım merhaba. Müvekkilimin yaşadığı apartmanda 7 bağımsız bölüm var bu nedenle apartman yönetimi olması zorunlu değil ancak anlaşamıyorlar hiçbir konuda malikler. Bu nedenle müvekkil yönetici atanmasını istiyor. Kat Mülkiyeti Kanunu madde 34 e dayanarak sulh hukuk mahkemesinden yönetici atanmasını talep edebilir miyim? Cevaplarsanız çok sevinirim, iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :586, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06164503 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.