Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

» HASDEM Hakkında
Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM), Türk Hukuk Sitesi Hasta Hakları Çalışma Grubu tarafından kurulan ve yönetilen sanal bir destek merkezidir.

HASDEM hasta hakları ihlalleri ile karşılaşan mağdur hastaların internet ortamında kimliklerini gizleyerek sorunlarını paylaşmalarına ve Çalışma Grubu üyelerinin destek mesajlarına ulaşmalarına yardımcı olur.

» THS HASTA Hakları Çalışma Grubu
HÇG Forumundan
20.10. Tüpligasyon - Nur Deniz
24.12. Hasta Hakları Eğitim Çalışması - Doç. Dr. Özge Yücel
17.11. Hasdem Aylık Verileri - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
7.02. Hekimleri Muhbir Yapan Yasa Onaylandı - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Gruba Katılma
» THS Hasta Hakları Çalışma Grubuna Hasta Haklarının geliştirilmesi faaliyetlerine katkıda bulunmayı amaçlayan ve grubun hedeflerini ve ilkelerini paylaşan herkes katılabilir.

» Gruba Katılım için öncelikle Türk Hukuk Sitesi üyesi olunması gerekir. (THS Üyesi değilseniz üye olmak için tıklayınız)

» Gruba soru sorma amaçlı üyelik başvuruları kabul edilmez. Soru sormak isteyen ziyaretçilerin, bu linkte açıklamaları takip etmeleri beklenir. Gruba katılım grup içinde yapılacak çalışmalara ve organizasyonla aktif olarak katılmayı gerektirir.

» Gruba katılmak isteyen site üyeleri, bu sayfayı ziyaret ederek katılım başvurusunda bulunabilirler.

Gruba katılım koordinatörün onayına tabidir.

» Gruba ve siteye katılım, THS üyelik ve site yararlanma sözleşmesine tabidir.

» Yanıt Bekleyen Sorular
Bipolar - 13.02
Muayene - 8.02


Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) forum alanı, THS Hasta Hakları Çalışma Grubu Üyelerimizin mağdur durumda olan kişilere hastahaklarına ilişkin problemlerinde önerilerde bulundukları bir iletişim platformudur.

Bu alana soru göndermek için site üyesi olmak gerekmemektedir. Alan kural ve ilkelerine uygun nitelikteki sorular HASDEM editörleri tarafından onaylandıktan sonra alanda yayınlanır.

Aşağıda daha önce sorulmuş soruları ve yanıtlarını bulabilir, eğer sorunuz daha önce alanda yanıtlanmamışsa, sorunuzu alana gönderebilirsiniz..

Hasta Hakları İle İlgili Sorunuz mu Var? Sormak İçin Buraya Tıklayınız


Yeni Yanıtlanan Sorular :
Ozel bir hastaneye disimi cektirmeye gittim ve dis hekimi disimi cekerken kirdi,ardindan kalan koku temizlemek icin canimi cok yakti. agri yaparsa gelin dedi iki gun sonra yemek yiyemez hale geldim ve disim iltehap oldu. Hastaneye gittigim de iki dis hekiminin de hastane de olmadigini tatilde oldugunu soylediler. Bu durum cok moralimi bozdu. Bu durum da benim hastaneyi ve disciyi dava hakkim var mi? Varsa ne yapmam gerekiyor? Disimi cektirdigim yer hala cok agrili

Hasta yatağı talebinde bulunmak istiyorum Acaba devletin böyle bir uygulaması var mı?Evde bakım gereçleri gerekli havalı yatak,hasta bezi v.b. bunları almak için nereye başvurabilirim Dr. raporu gerekli mi? Dr. raporunu nereye vermeliyim?

21 yaşında %71 özürlü, annesi bakım ücreti alan kız çocuğunu ssk lı ve 590 tl maaşlı babası bakamıyorum deyip üzerinden çıkarırsa yatalak hasta kıza yeşil kart bağlanırmı..yeşil kart hangi sağlık tetkiklerini karşılıyor MR ı karşılarmı.ne kadar maaş veriliyor.bu hastanın yararlanabileceği başka hakları var mı

5 defa burun tıkanıklıgı ile alakalı amelıyat geçirmeme rağmen durum ilk günden daha kötü ve ayrıca en son görüştüğüm doktor bana durumun çok kötü olduğunu ve bu operasyonu yapacak doktorun çok az oldugunu bununda ciddi maliyet getireceğini söyledı ben bu durumda ne yapabilirim herhangi bir kurumu yada kişiyi dava etme hakkım varmı varsa kımı yada neyi

gebelik süresince takibimin yapıldığı özel hastane 34. haftada iken kontrolde kasılmalarınız başlamış dikkatli olun diye eve gönderdi. akşamına suyum geldi hastaneye gittim hastane ve doktorum ilgilenmedi başka hastaneye gidin dedi ayrıca ambulans talebimize olumsuz yanıt verdi. başka bir hastanede yüklü bir ücret karşılığı doğum yaptım. onu geçiyorum çektiğim sıkıntı manevi olarak karşılıksız. bu konudaki haklarımı bilmek istiyorum.

Bağkur borçlusuyum bu nedenle sgk sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorum. 30 haftalık hamileyim bir özel hastanede takibimi sürdürmekteyim. Şimdiye kadar her muayene için 100 er TL ödedim diğer ikili test gebelik şekeri ölçümü kan idrar tahlilleri filan gibi tahliller içinde ekstra paralar ödedim. Hastaneye doğum ücretini sorduğumda da normal 2500 sezeryan 3000 tl olacak dediler. Bu doğru mu ödediğim ücretler yasal mı ve söylenen doğum ücretleri ödemem gereken ücretler mi? Değilse nasıl yol izlemeliyim hem ödediğim ücretler konusunda hemde bundan sonra ödemem gerekenler konusunda ? Şimdiden teşekkür ederim.

2013 yılının Ağustos ayında İstanbul'da bir devlet hastanesinde yanlış operasyon sonucu vefat eden kişinin mirasçıları olarak idareye tam yargı davası açmak istiyoruz.Dava ve davadan önce idareye başvuruda hasım olarak Sağlık Bakanlığı mı yoksa Kamu Hastaneleri Kurumu mu gösterilecek?Kamu Hastaneleri Kurumu gösterilecekse İstanbul Genel Sekreterliği mi gösterilecek?Bu konuda bilgilendirilme yapabilirseniz çok sevinirim.Şimdiden Teşekkür ederim.

Savcılığa hekimler hakkında suç duyurusunda bulunmam sonucu,kaymakamlık Soruşturma İzni Verilmemesine Dair Karar verdi.Bu karara bölge idare mahkemesinde itiraz ettim ancak bu itirazım da reddedildi.Başıma gelen olayda,özellikle hasta hakları yönetmeliğinde doktorlara yükletilmiş birden fazla yükümlülüğün açıkça ihlal edildiği ve bunu da elimdeki belgelerle ispatladığım kanısındayım.Ancak,gerek söz konusu olaydan 2 hafta sonra hastane idaresine yapmış olduğum ilk şikayet başvurusu sonucu hastane idaresinin yürüttüğü soruşturma gerekse sağlık bakanlığı müfettişi tarafından hazırlanan ön inceleme raporunda yetersiz araştırma yapıldığını iddia ediyorum.Ben hukuk fakültesini yeni bitirmiş bir vatandaşım.Anılan bu iki soruşturmanın sadece hekimlerin yazılı savunmalarının gerekçe gösterilerek iddialarımın aksinin ispat edilmeye çalışıldığına bizzat şahit oldum ve bu çabalarında da başarılı oldular.Son çare olarak da Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yolunu kullanmak istiyorum.Pek çok hukuk forum sitelerinde somut olaya dair şikayetimi dile getirdim,ancak burada sormak istediğim,ceza davasına ilişkin başlatılacak bir soruşturma öncesinde,devlet memurlarının böylesine dokunulmaz olması ne kadar adildir?Ölüm sonucunu doğuran başımıza gelen bu hak ihlalini bizzat gören ve tanık olan bir kişinin ceza davası açısından ne kadar önemli bir delil olduğu ortadadır.Ancak daha böylesine önemli bir tanık dinlenmeden,ceza soruşturmasına adım dahi atmadan,idarenin bu denli taraflı davranması ceza hukukunun amacıyla ters düşmez mi?Devlet memurları elbette korunmalıdır,aksi halde kötüniyetle onların aleyhine pek çok soruşturma açılabilir,ancak devletin böylesine sert bir koruma sağlaması da onların kötüniyetle hareket etmelerine imkan vermekte,adeta onlara "biz dokunulmazız" dedirtmektedir.İdealist soruların pek hoş karşılanmadığını biliyorum ama burada sormak istediğim,yapacağım bireysel başvuruda somut deliller bir yana,bu idealist görüşüm anayasa mahkemesince objektif olarak ele alınır mı,devlet memurlarının yargılanması usulünde gerçek mağdurlara kendini gerçekten savunma fırsatı verecek düzenlemeler çıkartılabilir mi?

Sizofren raporu bulunan kisi insanlara zarar veriyor hatta bir kac defa esnafin bicakla dukkanini basip insanlara zarar verdiyse ve bunun kamera kayitlari varsa bu kisi hakkinda hukuki bir yaptirim yapilabilirmi ya da hastaneye sevki saglanabilirmi

merhabe ben 12,5 haftalık gebeykenn ense kalınlığı tespit edildi bebegimde 2li tarama da sonuç down cıktı.amnıyosentez için 17 haftayı beklemem gerektiği için parenatal bir test olan prena test yaptırdım sonucunu 14 haftayken aldığımda yuzde 99 down denildi ama suan gebeliğimi sonlandırmak istiyorum fakat onume yasal prosedürlerden dolayı amniyosentezin sadece geçerli olduğunu diğer yasal olaral diğer testin geçerli olmadığını söylüyorlar bunu yaptırmak istemiyorum cünkü daha üç hafta sonra yapılacak ve sonucun cıkmasıda 3-4 haftayı bulacak ve bebek 20haftayada daha fazla olacak.ne yapmalıyım bebeğin okadar büyümesi benim sonlandırmam için daha uzun ve zor bir sürec olacak prena testin yasal olduğunu kabul eden başka bir hastene varmı

torunum istanbulda bir üniversite hastanesinde doğdu.barsak tıkanıklığı olabileceği teşhisiyle doğumundan 12 gün sonra kapalı olarak ameliyat edildi.dikişleri patladı denilerek 4 gün sonra tekrar açık olarak ameliyat edildi.bundan 12gün sonra bebek iyileşti dediler.fakat aynı günün gecesinde bebek aniden kötüleşti ve vefat etti. ölüm raporunda bulaşıcı hastalık (doğal ölüm )kısmı işaretlenmişti. ben baş hekime hakaret içerikli e posta attığım için kendisi beni şikayet etti. o gece nöbetçi olan doktorda karakolda ifade verdi. bu ifade elime geçince torunumun acinetobacter baummani isimli bakterinin neden olduğu hastane enfeksiyonundan öldüğünü öğrendim.alınan kan numunesinde bu bakteri üremiş.şimdi başhekim ve kısım çalışanları bunu kabul etmiyor ve hastanede böyle bir enfeksiyon olayının yaşanmadığını söylüyorlar.bu ifadeyi veren doktor yabancı. ve ifadeden bir kaç gün sonra istifa etti.valilik soruşturma izni vermiyor.itiraz ettim. olay sümen altı ediliyor zannedersem ne yapabilirim

Bir buçuk yıl önce bir özel hastanede ameliyat oldum. Uzun süren ameliyat esnasında tarafıma epeyce kan da verildi. Geçen hafta bir başka rahatsızlığım için aynı hastaneye gittiğimde başvurduğum doktor bilgisayarından hasta geçmişime bakıp Hepatit B hastası olduğumu söyledi. Ameliyat öncesinde ve sonrasında hatta bir buçuk yıldır gittiğim 5-6 kontrolde tarafıma bu konuda hiç bir bilgi verilmedi. Konuyu şikayet etmek istediğim başhekim siz kendinize bildirilmediğini iddia ediyorsunuz ama size bildirilmiştir dedi. Kendisine bu hastalığın sağlık müdürlüklerine bildiriminin zorunlu olduğunu, ameliyat sonrasında böyle bir bildirim yapılıp yapılmadığını sordum. O tarihte orada çalışmadığını, ilçe sağlık müdürlüğü ile görüştüğünü ve bildirim yapılmış olduğunu söyledi. Bir buçuk yıl boyunca hastalık taşıdığımdan habersizdim ve belki ev halkına da bulaştırdım. Daha önce böyle bir hastalığım yoktu. Ne yapmam gerekir?
Saygılarımla.

Bundan 6 gün önce anneannem balkonda düşerek omurgasında t11 denilen kemiğini parçalı şekilde kırdı ve sinir sıkışması meydana geldi.
Olay anından hemen sonra ambulans çağırıp sedyeyle hastaneye götürdük fakat oradaki acil servis doktoru çekilen tomografi sonuçlarında herhangi bir sağlık sorununuz yok dinlenin geçer diyerek yolladı. Neyseki daha sonra 5 gün sonra başka bir hastanede bir doktor bize kırık olduğunu söyledi ve yarın ameliyata girecek. Çok riskli bir ameliyata girecek ve kaybettiğimiz vakit dolayısıyla mağduruz.

1) OLAY GÜNÜ DOKTORUN VERDİĞİ SAĞLIKLISINIZ TEŞHİSİ 4 ŞAHİT OLARAK DUYDUK.

2) OLAY GÜNÜ ÇEKİLEN TOMOGRAFİLER ELİMİZDE BULUNUYOR. BAKAN ÇOĞU DOKTOR İLK BAKIŞTA KIRIK OLDUĞUNU SÖYLEDİ.

3) HER TÜRLÜ AVUKAT TUTACAK MADDİ İMKANIMIZ MEVCUT BİR SÜLALE KİŞİ ÖFKELİ.

Sayın hukuk uzmanları bu durumda hatalı doktor ne gibi bir yaptırım altında kalır meslekten men mi edilir hapisemi birer tazminatla kurtulurmu bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevineceğim.

Hepinize teşekkürler, iyi forumlar.

» % 38
Iyi gunler iki sorum olacaktı ankara numune hastanesinde % 38beden engelli raporu almıştım ancak tekrar heyete girmek istediğimde Numune hastanesi hakem hastane olduğunu ve yapilmayacagini söylemislerdi tekrar 2 yıl oldu tekrar giremezmiyim heyete ?

Diğer bi sorum da % 38 engelli raporu olan bi kişiye ne gibi yarar olabilir açıköğretim de ve kyk da bi indirim söz konusu olabilir mi bilgi verirseniz sevinirim

xx tıp fakultesınde Dr ..gebelik sürecinde 38 haftadır konturol ettıgi bebek öldü annesi yoğun bakımda yaşam savaşi verıyor ve hastanede başinız saolsun geçmiş olsun demedi.acımızı anlamadılarbile aralarında gülüşmelerle bebeğin ölüsüne saygı bıle göstermediler. 38 haftaya gelmiş bır bebek vede krıtık yaş sınırında olan ve,son 1 aydır sürekli yüksek tansıyon problemı yaşayan daha ıkı gün önce acılde gözlem altına alınan anne adayını neden doğumu o gun yapılmadı.100 1 ihtımal bıle olsa DR bunu neden düşenemedı ölüm rısklı olan yüksek tansıyonu düşürdük dıye evıne gönderdi

Ne yapabilirim?

Özel bir hastanede kan grubumu öğrenmek için test yaptırdım.
Annem A Rh (+) olduğumu söylemişti.Yapılan test 0 Rh (+) olduğu söylendi. Anneme inanmadım bir süre sonra Annemin ısrarları doğrultusunda tekrar test yaptım A Rh (+) olduğum doğrulandı. Yanlış test yapan hastane hakkında ne yapabilirim. Başıma bir sürü şey gelebilirdi.Dikkatli olmak zorundalar.

mrblar,ben dort yıllık universite mezunuyum ve aynı zamanda siroz hastasıyım sızce yuzde kırklık bir engelli raporu alabilir miyim? memur olmak istiyorum bilgilendirirseniz cok sevinirım...

Özel bir hastanede kadın doğum bölümüne gebelikle ilgili gitmekteyim.Kan değerlerim düşük olduğu için doğum yapıcağım zaman 2 ünite kan istendi hastane tarafından kızılaydan getirileceği ve ücretli olduğu söylendi?Acaba hastane böyle bir ücret alabilir mi?

01.07.2014 pazartesi günü xxxx bulunan özel çakmak erdem hastanesinde kız çocuğum olan .... ı muayene ettirdim.bu muayene esnasında benden muayene ücreti olarak 50 tl tahsil ettiler.belirtmiş olduğum hastane fark ücreti olarak %90 oranına kadar ilave ücret alabilmektedir.sosyal güvenlik kurumunun kendi sitesinde belirttiği üzere;adı geçen hastanenin normal poliklinik muayenesi adı altında hastansından %200 fark ücreti uygulaması halinde bile tahsil etmesi gereken ücret 33.48 tl iken benden normal poliklinik muayenesi için(işlem adı:normal poliklinik muayenesi,işlem kodu:520030) 50 tl ücret tahsil etmişlerdir.
adı geçen hastaneyle ilgili olarak yasal takip sürecinin başlatılarak gerekli cezai müeyyidenin uygulanması ve fazladan ödemiş olduğum ilave ücretin yapılacak araştırmalar sonucu tarafıma iadesini talep ediyorum.
istenilmesi halinde hastaneden temin etmiş olduğum bashe konu işleme dair fatura ve hastaya sunulmuş olan hizmetlere dair ilave ücreti gösteriri belgeyi tarafınıza ibraz edebilirim

Merhaba,

Oncelikle simdiden cevaplariniz icin tesekkur ederim.
Basima gelen saglik sorunuyla ilgili ,doktor ve hastane icin manevi tazminat davasi acmak istiyorum.İlgili konuyu kisaca anlatmam gerekirse ; eylül ayında merdivenlerden düştüm ve ayağım şişti o an devlet hastanesi acil servisine gittik doktor muayene sonucu zedelendiğini söyleyip eve gönderdiler daha kötü oldu ayağım tekrar acil servisine gittik ödem yaptığını söyleyip tekrar gönderdiler bir kaç kez böyle devam etti daha sonra iyileşemeyince bir özel muayene servisine gittim ayağımın parçalı kırık olduğunu ve kangiren olabileceğini söyleyip tedavi etti tam anlamıyla iyileşemeyince doktoruma gittim oda geç tedavi olduğu için böyle devam edebileceğini söyledi.hala tam anlamıyla ayağımın üzerine basıp yürüyemiyorum 10 ay oldu. devlet üniversite hastanesinden sıra aldım ve bekliyorum eğer oda kırık olduğu tanısını koyarsa tazminat davası açabilirmiyim? ayrıca bimere hastaneyi ve doktorları şikayet ettim aradılar ve beni çağırdılar gittim onca hakaret edip bağırıp gönderdiler.
ne yapmam gerekir ?? yardımlarınız için şimdiden teşekkürler

Öncelikle merhaba. 15 gün önce sgk ile anlaşmalı özel bir hastanede kürtaj oldum. Sebebi bebeğimin kalbinin durmasıydı ve mecburen kürtaj olmak zorunda kaldım. Benim kan grubum 0 rh pozitif, eşimin 0 rh negatif. Bu durumda kan uyuşmazlığı olması tıbben mümkün deģilken hemşire hanım ısrarla bizde kan uyuşmazlığı olduğunu ve kürtajdan hemen sonra aşı olmam gerektiğini söyledi. Hastanenin karşılamadığını söyledi ve mor reçete yazarak eczaneden aldırdı. 287 tl ödeyerek eczaneden aldık ve aşı oldum. Kontrole gittiğimde doktora sordum ve anlamsız birşey olmuş dedi, kan uyuşmazlığımız olmadığını söyledi. Reçetede doktorun kaşesi var ve tüm ısrarlarıma rağmen hemşire zorla bize bu aşıyı aldırdı. 287 liramız resmen çöpe gitti ve ben boşu boşuna aşı oldum. Hatta belki de olduğumu zannediyorum, belki de onun yerine ağrı kesici bile yapmış olabilir bana ilacı başkasına da vermiş olabilirler bilemiyorum. Şimdi benim ne yapmam gerekiyor? Hastane yönetimine mi şikayet etmeliyim, sağlık bakanlığına mı? Dava açabilir miyim? Şimdiden teşekkür ederim

Sayın yetkili,
Özel hastanelerle ilgili bir konu hakkında bilginize danışmak istiyorum.
Babam 2 hafta kadar önce aort anevrizması nedeniyle, sgk bağlantısı bulunmayan özel bir hastanede bir operasyon geçirdi. Hastane ücretimizi, yatarak tedavi anlaşmamız olduğu için, özel sağlık sigortamız karşıladı. Ancak operasyon sonrası babamın ateşi çıktı ve bunun normal olabileceği söylenerek hastaneden taburcu edildi. Aynı gün içinde babamın ateşi yükselerek ciddi boyutta sıvı kaybı ve hiçbir şey yemeyişine bağlı fenalaşması üzerine (ve düşmeyen yüksek ateşiyle birlikte tansiyonu 8e 5 değerlere düşünce), aynı hastaneye acile götürdük. Babam kalp ve koah hastası ve düşmeyen ateşi ve düşük tansiyonu bizi bir hayli telaşlandırdı. Bunun üzerine o gece yoğun bakıma alındı, durumu takip edildi ve ardından 2 gece kalmak üzere odaya çıkarıldı.
Hastane çıkışımızda 7000 küsurluk (özel isteğimize bağlı bir başka tetkikle beraber) bir işlem faturası çıkarıldı ve sigortamızdan talep edildi. Özel isteğimize bağlı bedeli bizzat ödeyeceğimizi ancak acile yatış ve devamındaki tedaviyle ilgili hastanenin sorumlu olduğunu, sigortamızdan ödenmemesi gerektiğini belirttik. Hastanenin hasta hakları bölümü, istersek başhekimliğe bu itirazımızla ilgili başvurabileceğimizi söylediler. Bizi sözlü olarak dinlediler ve başhekimliğe durumumuzu ileteceklerini belirttiler. 1 hafta sonrasında (dün) yine hasta hakları bölümünden arandık ve başhekimliğin itirazımızı onaylamadığını, hastane bedelinin ödenmesi gerektiğine karar verildiğini sözlü olarak belirtti.
Bu durumda size sormak istediğim şu maddelerdir;
• 72 yaşında; kalp ve ciğer rahatsızlığı bulunan bir hastanın, yüksek ateş ve düşük tansiyonla acile kaldırılması ve ardından yoğun bakıma alınması ve gerekli görüldüğü için hastanede 2 gün yatırılması, acil müdahale kapsamında hastanenin ücret istememesi gereken bir yükümlülük değil midir?
• Böyle bir hastanın ateşli bir şekilde taburcu edilerek yeniden acile kaldırılmasına sebep olması yine kendi sorumlulukları dahilinde değil midir?
• Bunlara ilaveten, başhekimlik kararının resmi bir belge ile bize bildirilmesi gerekmez mi?
Bilginize danışmak isterim,

Saygılarımla,

Arzu

Oncelikle kolay gelsin benim sorum su;goguste agri ve hiriltiyla gittigim x devlet hastanesinde astim teshisiyle ilac verildi eve yollandim kontrole gittigimde hastaneye yatisim yapildi bes gun hastanede yirmi gun evde tedavi gordum bu arada kullandigim kortizonlu ilaclar yan etki yapip avaskuler nekroza neden oldu bu da bende suan %24 engelli duruma dusurdu ve dahada artacagi soylendi bende unverst hastanesinden astimim olup olmadigin arastirmasini istedim yapilan arastirmalar sonucu astim yoktur imzali heyet raporu aldim 4 prof imzali elimde astim hastasi ilac raporu da var astim yok raporuda var bu magduriyetim hakkinda bilgilendirirseniz sevinirim
Gogus doktoru bana mesleksel astimdan bahsediyo bunun icin meslek hastaliklari hastanesine gondermesi gerekmzmi

20 yillik memurum, 1996 yılı hodgin lenfoma+2002 yılı sağ meme meduller kanser nedeni ile alindi+2003 yılı sol meme ductal ca nedeni ile alindi+2011 sağ meme alanında nüks ve bu senelerde yasadigim tedaviler hastalık öykümdür.numune hastanesi %47 rapor verdi.sevinerek sgk ya engelli emekliliğine basvurdum.sgk raporumu %28 e düşürdü.tek meoyda me kanseri gibi değerlendirdi.özür oranları cetveli yönetmeliği primer tümörün neden olduğu doku ve fonksiyon kayıplarinnia % 20 net verilir diyor. Bende hodgin lenfoma dan hariç 2 farkli meme primer tümörü var.Bu nasıl adalet.sgk nin ysk sina itirazda bulundum.sonuç bekliyorum.olumsuz olur ise hakkimi nasil dava edecegim.lutfen yardim.


Merhabalar. 2 yildir sirketim tarafindan tum calisanlarina bireysel ozel saglik sigortasi yaptirilmakta. 2 yil once ilk basvuruda sahsimla ve diger calisanlar la ilgili gecmise yonelik tum saglik bilgileri isverenim tarafindan beyan edilmis ve imzalanmis olup sahsima ve diger calisanlara ait herhangi bir imza yer almamaktadir.
Gecen hafta uyku apnesine bagli burun ve bademcik ameliyati teshisi ile doktorum tarafindan on basvuru yapildi. Yapilan basvuru sonucunda ozel saglik sigorta sirketinin yaptigi incelemede sigortaliligim oncesi bazi bilgilere ulasildigi, bu sebeplede onay veremeyecekleri tarafima yazili olarak beyan edildi.
Bu durumda ;
1) Sigorta basvurusu beyaninda tarafimindan bilgi alinmaksizin calistigim sirket mudurunun imzasi ve sirket kasesi ile beyanda bulunulmasi ne kadar gecerlidir ve kanunidir.
2) Sigorta sirketinin sahsima ait bilgilere benim iznim olmaksizin ulasmasi nekadar hasta haklari ile bagdasmaktadir? Basvuru formunda bu izin sigortalinin imzasi oldugu taktirde sigorta sirketine verilmektedir. Fakan sahsimin imzasi yok !
3) Sahsima ait bilgileri sigorta sirketi ile paylasan hastahane haklarimi hice sayarak bir suc islememismidir?
Bu gelismeler cercevesinde sigorta sirketi Haziran 2014 ayi icinde police yenilemesi icin bizlerden sahsimizin ismi ve imzasi ile beyan talep etmektedir. Bu beyanda yaptiklari arastirmada bulduklarini iddia ettikleri hastaliklari da belirtmemi istemektedirler. Ayrica bulgularina istinaden de Limit, ek prim, istisna, muafiyet, kapsam disi birakma gibi ozel sartlari da policeye eklemek istemektedir.
Konu hakkinda yorum ve yardimlarinizi rica ederim. Saygilarimla.

selamlar ben 2007 yılında xxx de bir kamu hastanesinde uroloji uzmanı bir doktor tarafından ameliyat edildim sebebi böbreğimde badem büyüklüğünde taş var kanısı ile sadece normal film ile karar verip bu ameliyatı gerçekleştirdi sonucunda ise doktorun cevabı böbreğini parçaladım taş değilmiş sadece bir lekeymiş dedi daha sonra başka bir doktorda siyah filimle böyle bir ameliyat yapması yanlış renkli dopler ve ultrasonla kesinlik kazandırması gerekirdi dedi bu ameliyat sonrası 2 ay sonta ve vücudumda ttakılı torbalarla gezdim işe gidemedim ve işdem çıkartıldım tabiki konu buydu ama işden başka nedenler öne sürüldü şimdi ben bu doktor hakkında dava açma hakkım varmı sene 2007 olması sorun olurmu teşekkürler

vasi kararı olan bir hastayı, vasinin izni olmadan mahkeme zorla hastaneye yatırılması kararı verebilirmi

Annemin vefatında hekimlerin ihmali olduğu gerekçesiyle hekimler hakkında suç duyurusunda bulundum ancak kaymakamlıktan,söz konusu hekimler hakkında soruşturma izni verilmemesine dair bir karar çıktı.Hastamızın tedavi sürecinde birden fazla ihmal olmakla beraber,iki temel noktayı belirtmek isterim.
Soruşturma izni verilmemesine dair kararda,doktor tarafından hastanın boynuna kateter açılması işlemi,aydınlatılmış onam alma yükümlülüğünün dışında tutulmuş,gerekçe olarak müdahalenin "acil durum" sayıldığı belirtilmiştir.Annemin refakatçisi olan teyzem,olay günü hasta bakıcıların odaya gelip annemi sedyeye yatırmaları üzerine onlara: "Nereye gidiyoruz" diye sorduğunda "Ağrı polikliniğine gidiyoruz,doktor orada size sorular soracak" cevabını almıştır.Müdahalenin yapılması esnasında teyzem,(cerrahi müdahalenin yapıldığı)annemin bulunduğu odanın dışında beklemiştir.Ne bu sırada,ne de müdahaleden hemen sonra annemin tekrar yataklı servise dönüşü esnasında doktorumuza ulaşamamış,ertesi gün de doktor konu hakkında açıklamada bulunmamıştır.Nitekim ertesi günün sabahı annem vefat etmiştir.Ben ve teyzem ölüm raporu almak için doktorla yüz yüze görüşmeye gittiğimizde teyzem doktora "Kateter için izin almanız gerekiyormuş,öyle değil mi?" diye sorduğunda doktor ikimize de "Evet almam gerekiyordu,almadım da ne oldu" diye cevap vermiştir.Ayrıca vefattan iki hafta sonra tarafımca hastane idaresine dilekçe ile şikayette bulunulmuş,dilekçeye hastane idaresince verilen cevap yazısında da kateter ile ilgili olarak herhangi bir acil durumdan söz edilmemiştir.Şimdi, kaymakamlık kararında katerer açacak olan anestezi uzmanı doktor tarafından, konunun aciliyeti ve hayati risk taşıması sebepleri aydınlatılmış onam alınmamasına gerekçe gösterilebiliyorken,neden bana verilen cevap yazısında bu durum belirtilmemiştir?Bana verilen cevap yazısında da kaymakamlığın verdiği kararda da konuyla ilgili savunması alınan doktor aynı doktordur.Bu durumu,Bölge idare mahkemesi'ne yapacağım itirazda gerekçe olarak gösterebilir miyim?
İkinci olarak kararda,"...hastanın,devam eden tedavi kapsamında sabah sedye ile personel eşliğinde ultrason laboratuvarına yönlendirildiği,radyoloji uzmanı tarafından işlemler sırasında hastanın sağlık durumunda ciddi derecede kötüleşmenin görülmediği,yattığı servise geri getirilirken fenalaştığı..." belirtilmiştir.Konuya ilişkin yine teyzemin ifadeleri şöyledir:"Sabah,ultrasona götürülmesi için annem odasından sedyeyle çıkartılmış,yattığı yataklı servisin koridorunda annem ve teyzem doktoruyla karşılaşmıştır.Annem yattığı sedyeden doktorunu görünce ona: "Beni şimdi göndermeyin doktor bey,başım çatlıyor,çok ağrıyor beni daha sonra gönderin" demiştir.Doktor ise "Sinüzittendir,benim de başıma geldi,birşey olmaz bir kaç dakikaya geçer" deyip oradan uzaklaşmıştır.Bu anlara teyzemle beraber, annemin sedyesini çeken hastane personeli hasta bakıcı da bizzat şahit olmuştur.Annem,doktor gittikten sonra arkasından tekrar yakarmış ancak doktor dönmemiştir.Ultrason laboratuvarının bulunduğu blok koridorunda annem derdini bağırarak dile getirmiş,teyzem de laboratuvar girişinde doktorlara uyarıda bulunmuş,annemin fenalaşmakta olduğunu söylemiş ancak müdahalede bulunan hiçbir hastane personeli olmamıştır.Ultrason çekimi esnasında teyzem, annemin bulunduğu bölmede iyice fenalaştığını,dilinin ağzından dışarıya çıktığını görmüş durumu ultrason çeken doktora bildirmiş ancak doktor teyzemi yine dikkate almamış ve işlemi o halde sürdürüp sonlandırmıştır.İşlemin sonlanmasının ardından, orada annemin fenalaştığının farkına varan personel telaşla annemi yataklı servisine taşınmıştır.
Karara gerekçe olarak Ankara'da bulunan aynı tıp dalında yer alan bir hastanenin uzman doktorlarınca bildirilen ortak "BİLİR"kişi görüşünde,hakkında şikayette bulunduğum hekimlere atfedilecek tıp biliminin ilmine,fennine ve etiğine aykırı hatalı,özensiz,kusurlu ya da tıbbi uygulamalar açısından eksik fiil bulunmadığı,görevlilerin ihmal ve kasıtlarının olmadığı belirtilmiştir.Bu bilir kişiler,neye göre böyle bir ortak görüşte bulunmuşlardır?Olaylara bizzat tanık olan teyzemin ifadelerinin hiçbir önemi yok mudur?Ultrason vakasında annemin kendi doktoruna yönelttiği sözleri bizzat duyan ve olayı gören sedyeyi taşıyan hasta bakıcıdan,neden hiç söz edilmemiştir?Ben hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim.Kaymakamın verdiği bu karardan anladığım kadarıyla,iddia ettiğim ihmali davranışların ne kaymakamlık ne de ortak bilirkişilerce hiçbir şekilde araştırılmadığı, hakkında şikayette bulunduğum doktorlardan sadece yazılı bir savunma alındığı kanaatindeyim.Şimdi,Bölge idare mahkemesi'ne yapacağım itirazda yine aynı gerekçeleri öne sürerek kararın iptalini sağlayabir miyim? Ayrıca,gerçekten öğrenmek istiyorum,bu gibi olaylarda yaşanılan anlara bizzat tanıklık eden kişilerin bir kere bile olsun mahkeme veya savcılık tarafından dinlenmeden olayın ört bas edilmesi doğru mudur?

Merhaba 2006 yilinda bir devlet hastanesinde sag ayagima basamama ve oksurdugunde siddetli kafin agrisi sikayetiyle hastaneye kaldirildim. Apandisit patlamasi teshisi kondu ameliyat oldum ve ameliyat sonucunda öldüm elektroşok ile geri getirildim buna ailem sahit gogus bolgesinde morluk ve ayildiktan sonra siddetli gogus kafesi agrisi cektim. 2010bu durum bilgilerin sakli tutulmasi hakkina olan tecavuz sayilmaz mi ameliyattan ciktiktan sonra ailemden sakladigim bekaretimin olmamasi ailemede soylenmisti. Anestezi uzmani beyfendi bu bilgiyi aileme vermisti.2010 yilinda kadin hastaliklarimdan bir ameliyat olmam gerektiginde bu durumu o hastane ile paylastigimda ameliyat evraklarim istendi verilen evraklard kesinlikle ameliyat olmamla iliskili hicbir belge bulunmuyordu... Bu evrak saklama delilleri karartma gibi suclara girmiyormu benim bu hastane ve calisanlarini saglik bakanligina sikayet etme durumum soz konusu mu... 2006dan bu yana neden degil derseniz saglik kurumlari isletmeciligi okuyorum ve bu tip haklarimin oldugunu derslerimden ogrendim sizede uzun sure gectigi icin sormak istedim ben bu işleme baslamadan once hangi yolu izlemeliyim..


THS Sunucusu bu sayfayı 0,20546293 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.