Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

» HASDEM Hakkında
Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM), Türk Hukuk Sitesi Hasta Hakları Çalışma Grubu tarafından kurulan ve yönetilen sanal bir destek merkezidir.

HASDEM hasta hakları ihlalleri ile karşılaşan mağdur hastaların internet ortamında kimliklerini gizleyerek sorunlarını paylaşmalarına ve Çalışma Grubu üyelerinin destek mesajlarına ulaşmalarına yardımcı olur.

» THS HASTA Hakları Çalışma Grubu
HÇG Forumundan
20.10. Tüpligasyon - Nur Deniz
24.12. Hasta Hakları Eğitim Çalışması - Doç. Dr. Özge Yücel
17.11. Hasdem Aylık Verileri - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
7.02. Hekimleri Muhbir Yapan Yasa Onaylandı - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Gruba Katılma
» THS Hasta Hakları Çalışma Grubuna Hasta Haklarının geliştirilmesi faaliyetlerine katkıda bulunmayı amaçlayan ve grubun hedeflerini ve ilkelerini paylaşan herkes katılabilir.

» Gruba Katılım için öncelikle Türk Hukuk Sitesi üyesi olunması gerekir. (THS Üyesi değilseniz üye olmak için tıklayınız)

» Gruba soru sorma amaçlı üyelik başvuruları kabul edilmez. Soru sormak isteyen ziyaretçilerin, bu linkte açıklamaları takip etmeleri beklenir. Gruba katılım grup içinde yapılacak çalışmalara ve organizasyonla aktif olarak katılmayı gerektirir.

» Gruba katılmak isteyen site üyeleri, bu sayfayı ziyaret ederek katılım başvurusunda bulunabilirler.

Gruba katılım koordinatörün onayına tabidir.

» Gruba ve siteye katılım, THS üyelik ve site yararlanma sözleşmesine tabidir.

» Yanıt Bekleyen Sorular
Bipolar - 13.02
Muayene - 8.02


Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) forum alanı, THS Hasta Hakları Çalışma Grubu Üyelerimizin mağdur durumda olan kişilere hastahaklarına ilişkin problemlerinde önerilerde bulundukları bir iletişim platformudur.

Bu alana soru göndermek için site üyesi olmak gerekmemektedir. Alan kural ve ilkelerine uygun nitelikteki sorular HASDEM editörleri tarafından onaylandıktan sonra alanda yayınlanır.

Aşağıda daha önce sorulmuş soruları ve yanıtlarını bulabilir, eğer sorunuz daha önce alanda yanıtlanmamışsa, sorunuzu alana gönderebilirsiniz..

Hasta Hakları İle İlgili Sorunuz mu Var? Sormak İçin Buraya Tıklayınız


Yeni Yanıtlanan Sorular :
Ben, yillar ônce Tûrkiye'de gittigim bir psikiyatri klinigi tarafindan damgalandim. Sonrasinda, insani haklarim hep ailem ve akrabalarimca hiçe sayildi. Daha fazla darbe aldîm ve saglik sorunlarim fazlalastî. Dislandim, horlandim, hîrpalandim.
Esimle beni; Fransa'da yasayan bir akrabam tanîstîrdî (gerçekten severek evlendik).
7 yildir Fransa'da yasamaktayim. Bu akrabam(ve digerleri de elbette), yûzûnden burda Fransa'da da insanca yasayamadim ve Tûrk bôlgesel çevresinde, beni, yine yanlîs-yalan dedikodularla reklam etti ve akrabanin arkadas çevresince burda; gôzdagî, tehdit, laf tacizi ve hakaretlere (kisilik ve mahremiyet haklarima) maruz kaldim/kalmaktayim. Ex-esim(Fransiz)den bu nedenlerden dolayî ayrîldîk ve iki yildir bosanma davamiz/çocuk velayeti (5 yasinda bir kîzim var/çifte vatandas) konusuyla beraber devam etmektedir.
Bûtûn bu nedenlerden ve bunun negatif-yansîmalarîndan ôtûrû, dogru-dûzgûn is de bulup çalîsamadîm.
Fransîzcamî da ilerletemedim. Bahsettigim bu nedenlerden ôtûrû sakîngan ve kaçîngan davranîslarda bulunmak zorunda kalmaktayîm. Nihayetinde, buradaki bûrokratik islemlerimde; memurlar (sosyal yardim bûrosu, iskur...) tarafîndan bu durumum artîk farkedilmeye baslandî. Baska bir sehire tasînma girisimim de (çocugumun burda annesiyle birlikte yasamasîndan; diger kentlerdeki bekarevlerine basvuruma red gelip dosya altî olmasîndan; akîcî Fransîzca konusamamaktan;nereye basvuracagîm konusunda yeterince bilgim bulunmamasîndan ve bu bahsettigim sorunlarîmî anlatamamaktan ;maddi sorunlarîmdan dolayî)burada fazlasîyla zorlanmaya basladîm.
Bana 400 km uzaklîktaki bûyûk bi sehirde(oturmakta oldugum sehirde Tûrk psikiyatr yok) gitmis oldugum Tûrk psikiyatri uzmanîndan da (hakkînda olumsuz ithamlar duydum(dr,bu farkîndalîgîmî fark ettigini de anladîm); çeliskili degerlendirmeler/bol telkinler(suçlamalar da var!) ve yardîm (bu bahsettigim çevresel dislanmamdan)konusunda yan çizmesinden dolayî
ne yapacagîmî sasîrmîs durumdayîm. Kendisiyle mail ile yazîsarak sorunlarîmî anlattîgim maillerim bende durmaktadîr. Yalnîz ve çaresiz oldugumdan ve buradan da tasînîp gitme imkanîmin (maddi) olmamasîndan dolayî, sîkisîp kaldîm bu sehirde.
Daha ônce Tûrkiye'deki Psikiyatri klinigi hak ihlalinden sonra(anlatmasam dahi; farkeden psikiyatri uzmanlarî) bu magduriyet durumum yûzûnden bana olumsuz davranmaktadîrlar. Ne tedavi bazînda; ne de bu çevresel sorunlarîm (en sonunda riske edip, mailler ile anlatmak zorunda kaldîm/teshisimi dahi ôgrenemedim(mektubuma yazîlî cevap gelmedi).
Yardîm alamayînca, baska diger istemedigim riskli arayîslara (Tûrk dernek ve partileri; Fransîz yardîm dernekleri.......)girismek zorunda kaldîm.
Sonra buldugum kûçûk bir psikiyatri kliniginde, tercûman verildigini ôgrenince(diger sormus oldugum fransîz hastanelerinde, tercûman vermedikleri aksine)burada bana verilen tûrkçe tercûmanîn, ilk seansta bahsettigim konularî anlattîm ve sonrasînda, dîsarda bu tercûmana ad ve soyadînî sorduktan sonra, ôgrendimki, akrabamîn arkadas tayfasîndan birinin kîzkardesi. Bunu da ilk seansta konusmus oldugum psikiyatri hemsiresine telefonla sôyleyip, baska bir tercûman talep ettim, ancak bana, baska tercûman arastîracagînî olmazsa benimle fransîzca tedavi yapacaklarînî; ancak 3. seansta yeniden aynî sahîs verildi ve ben dûnkû 4. seansa gitmedim).
Psikolojik saglîgîm iyi durumda; ancak, baska saglîk problemlerim çîkmaya basladî(asîrî stres, uykusuzluk, halsizlik, tansiyon, kan dîskîlama, umutsuzluk, çaresizlik, bas agrilarî).
Fransa'da ûcretsiz avukat verilmekte, ancak, bedava tercûman verilip verilmedigi konusunda çeliskili cevaplar aldîm. Benim tek amacîm, bu kôtû ortamdan kurtulup; baska bi sehirde, oturmaya ve çalîsmaya (yeni bir hayat)ve çocugumdan temelli koparîlmamaktîr(bosanma ve çocuk velayeti davasîndan dolayî).
Fransa'da, bu tûrden vakalar için basvurulmasî gereken merci/-ler ve sûrece iliskin sizden, bilgi rica ediyorum. Kîsa zamanda cevap vermeniz dilegiyle.

Saygîlar.

Karedeşim x hastanesinde operasyon geçirdi.Bu sırada birden çok sayıda kan da verildi.

Sonraki zamanlarda kardeşim HIV tanısı aldı.

Dosyadaki bilgilere göre kardeşim hastaneye yatırıldığında anti-HIV testi negatifti.

Hastanede yatarken HIV tanısı almasında hastanenin sorumluluğu ve kusuru nedir?

Hukuken ne yapabiliriz?

mrhblar,simdiden vereceginiz cvplar icin tskler. meslegım geregı, dıs sıkayetım ıle ılgılı dıs hekımıne gıttım ve dısımın fılm vs olmadan cekılecegını soyledı ve dısımı cekerken dıs kokunu sınuse kacırdıgı ıcın cene cerrahısınde amelıyat gecırdım ve 20 gun rapor aldım, sıze sorum askerı hastanelerde hastaya aydınlatılmıs onam formu doldurulması gerekmıyor mu ve
tıbbı mudahale sırasında hastaya dogabılecek komplıkasyonlarla ılgılı bılgı verılmesı greklılıgı var mıdır, bana dıs kokunun kacabılecegı soylenılseydı daha ıyı bır hastaneye yada doktora gıderdım.tskler olusabılecek komplıkasyonlarla ılgılı bılgı verılmesı gerekmıyor mu
formu doldurulması gerekmıyor mu

2009 Yilinda Doktor Hatasi YÜzÜnden İdrar Yolu Enfeksİyonu İÇİn Özel Hastaneye Tedavİ İÇİn Yatirip 3 GÜn Yatip 4. GÜn KaybettİĞİm Yavruna YaptirmiŞ OlduĞum Otopsİ Sonucu Hala Çikmadi.dosyamiz K.ve İstanbul Ankara Arasinda Gİdİp Gelİyor.eksİk Evrak Var Dİye.zengİn DeĞİlİm Artİstte DeĞİlİm Sadece YÜreĞİ Yarali 1 Anne Olarak Sİzlerden Fİkİr Yardimi İstİyorum.cumhurbaŞkanliĞina ,saĞlik BakanliĞina,teftİŞ Kuruluna,valİlİk,saĞlik MÜdÜrlÜĞÜ,v. Gazetesİ,İnsan Haklari,aklima Sadece Bu Kadar Gelİyor V.s... Yerlere MÜracaat Ettİm.sonuÇ Hala Yok.adlİ Tip Kurumu Hakkinda Dava AÇilirmi SonuÇ Ne Olur Otopsİ Sonucu Gelmeden Dava Da AÇamiyoruz.benİm BaŞim Yandi BaŞka ÇİĞdemler Solmasin Dİye UĞraŞiyorum.allah Rizasi İÇİn BaŞka Yapmam Gereken 1 Şey Varsa Benİ Aydinlatirsaniz Sevİnİrİm...İyİ ÇaliŞmalar.

BCG- İHMALLER – YANLIŞ TEŞHİS VE ÖLÜM

Oğlum 1989 Rize-Çayeli doğumlu. NSD ile 5 kg olarak Çayeli Devlet hastanesinde sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Göğüs bölümünde kemik deformitesi vardı. Tüm aşıları zamanında yapıldı .
Ekim 1989 Rize verem dispanserince BCG aşısı yapıldı sonrasında lenf adenit (BCG itis) gelişmiş, Rize verem dispanserince INH verilmiş 6 ay eksiksiz kullanılmış. Sol koltuk altındaki apse iyileşmemiş cerrahi yöntemle direne edilmiş uzun bir zaman iyileşme sağlanamamış. Sol kolda, sağ kola göre gelişme farkı görülünce Rize Devlet hastanesine gidilmiş, KTU farabi tıp fakültesine sevk edilmiş.
1992 tarihinde KTU farabi tıp fakültesince muayyene edilmiş 2 ay boyunca teşhis konamamış kemik biyopsisi önerilmiş tarafımızca kabul edilmeyip İTF (çapa) ya sevk edilmiş.
Haziran 1994 te ITF çocuk hastalıkları endokrinoloji ABD na gelinmiş tektiler için yatırılmış. Üz dr: F. B, prof: F D, prof: H G tarafından takip edilmiş Tüm yukarıdaki hikaye hekimlere anlatılmış. (epikrizlere hikaye kayıtlı) tetkikler sonucunda camurati engelman sendromu teşhisi konmuş tedavisi olmamasına karşın yakın tedavi olarak steroid (flantadin ) kullanılmış. Geçen yıllar içerisinde zaman zaman yatırılmış ( tüm epikrizler mevcut) osteoporoz olmuş pamidronat (aredia) verilmiş tedavi bu şekilde 13 yıl steroid tedavisi sürmüş. Zaman zaman ödemler gelişmiş sistemik olan camurati engelmana bağlanmış.
Bu süreçte karaciğer ve dalak büyüklüğü, crp de yükseklikler, anemik tablo gelişmiş yine camurtti engelmana bağlanmış. Osteoporoz z skoru -6 seviylerine geldiğinden storoid tedavisi aile isteğiyle kesilmiş. 2005 te sol omuz üzerinde yeniden bir ödem oluşmuş teşhis konamamış camuratti engelman sendromuna bağlanmış. Kontrol için yine polikliniğe defalarca gidilmiş. 1994 – 2007 tarihleri arasında ITF çocuk hastalıkları Endokrinoloji ABD tarafından takıp ve tedavi edilmiş. Epikrizi olan 11 yatış yapılmış.
Oğlum 18 yaşına geldiğinden 2009 tarihinde ITF iç hastalıkları endokrinoloji servisince konsulte edilip kabul edilmiş takipi bu serviste Prof: R T tarafından yapılmasına karar verilmiş. Zaman zaman prof: R T tarafından değerlendirildi herhangi tedavi önerilmedi.
Nisan 2008 - Samatya eğitim ve araştırma hastanesine gidilmiş bir sağlık raporu düzenlenmesi istenmiş 04 nisan 2008 endokrince konsulte edilmesi istenmiş. Dr A K Ü tarafınca görülmüş şikayetler anlatılmış elde ayakta burunda ve alında olan ödemler ısrarla anlatılmış önemsenmemiş.
Temmuz 2009- tarihinde Cerrahpaşa KBB polikliniğine gidilmiş, (alın ve burun üzerindeki apse anlatılmış, göz kenarından zaman zaman burun üzerindeki apsenin aktığı söylenmiş) Doc. Dr: E İ tarafınca muayyene edilmiş, burun içi görüntülendi BT istenmiş ( bt de kemik erozyonu olduğuna dair belirtiler vardı) alın ve burun apsesinden kültür alınmış normal kültürde negatif sonuç çıkmış ( tüberküloz tetkiki istenmemiş). Bir tedavi önerilmemiş takibine karar verilmiş.
Ocak 2010 - tarihinde Cerrahpaşa iç hastalıkları endokrinoloji polikliniğine oradan da
yatışına karar verildi, servisine gidildi, Büyüme ve gelişme geriliği, el ayak burun ve alındaki ödemler anlatıldı bu yönde bir tedavi yapılması istendi. Burada sadece büyüme geriliği ele alındı, ödemler önemsenmedi. Camurati engelmanla ilintili olduğu düşünülerek, İTF iç hastalıkları endokrinde Prof: R T nin konsulte etmesi istendi ( epikriz mevcut).
2010- El, ayak, burun ve alında ödemler gelişmiş durum, muayeneye gelindiğinde ilgili hekime (prof: R T) anlatılmış, tüm ısrarıma rağmen ödemler üzerine durulmamış, büyüme ve gelişmesi üzerine tektiler yapılmış, ITF ortopediye konsulte edilmiş. Prof: L E tarafınca ameliyata gerek olmadığına dair bir yazı yazılmış. Prof: R T tarafınca takip edilmekte olan oğlum , yeterli ilgiyi göremedi.
13 10 2010 Tarihlerinde Üst batın bölgesinde şişlik hassasiyet ve ataş oluşması neticesinde, Bağcılar araştırma hastanesi acil servisine gidilmiş, yapılan batın usg ve BT sonuçlarında dalak ve karaciğer büyük, sağ alt batında apse tespit edildi. üniversite hastanesine gidilmesi söylendi. Cerrahpaşa tıp fakültesi ve Yedikule göğüs hastalıkları hastanesinde yer olmadığından;
19 10 2010 Tarihinde ITF Acil dahiliyeye gelindi tetkikler yapılarak servise alındı batın apsesine dren takıldı apseden TBC kültürü yapıldı ARB ++++ (pozitif 4) tespit edildi 4 lü tüberküloz tedavisine başlandı. Periton tüberkülozu teşhisi kondu.
26 10 2010 Tarihinde ITF Göğüs hastalıkları tüberküloz servisine yatışı yapıldı. Prof: Z K ve Dr: M E tarafından takıp ve tedavi edilmeye başlandı. İNH 300 mg tb, RIF 450 mg tb ETM 1250 mg tb, PZN 1500 mg tb 4 lü tedavi ye devam edildi.30 gün boyunca yüksek ateş, batında yüksek asside, akciğerde sıvı toplanması, Kardiyak depresyon, yüksek nabız, son 1 hafta sürekli kusma, çeşitli semptolar gelişti. Çeşitli tetkikler yapıldı ateşe karşı 3 değişik antibiyotik ampirik olarak kullanıldı.
13 12 2010 tarihinde ani gelişen septik şok netiçesinde reanimasyon konsultesiyle mudahale edildi entübe edilerek reanimasyon servisine alındı. ( epikriz mevcut).
13 12 20 tarihinde yoğun bakımda hipotansiyon neticesinde kalp durdu yeniden çalıştırıldı. 4 lü tedaviye NG olarak devam edildi.
15 12 2010 Batın bölgesinden ameliyat edildi yüksek kanama ve yapışıklık neticesinde sadece batındaki apse boşaltıldı, ameliyata son verildi ameliyat packing yontemiyle kapatıldı.
19 12 2010 Tarihinde NG olarak alınan 4 lü tedavinin çok yararı olmayacağından aile tarafından Rifadin İV , İzoniyazid İV yurt dışından getirtildi dozu ayarlandı enfeksiyonda düzelmeler olmasına karşın yüksek doz inotrop destek verilmekteydi.
27 12 2010 Tarihinde gelişen Kardiyak arrest neticesinde tüm mudahalelere rağmen 21 yaşındaki oğlumu kaybettim.

MUTASYON
Mutasyon, canlının genetik yapılarında meydana gelen değişmelerdir. Bireyin kalıtsal özelliklerinin ortaya çıkmasının sağlayan genetik şifre herhangi bir nedenden dolayı (X ışını, radyasyon (cernobil 1986), ultraviyole, bazı ilaç ve kimyasal maddeler, ani sıcaklık değişimleri ) bozulabilir. Bu durumda DNA’nın sentezlediği protein veya enzim bozulur. Böylece canlının, proteinden dolayı yapısı, enzimlerinden dolayı metabolizması değişebilir.

CAMURATİ ENGELMAN SENDROMU
Mutasyonla genlerde olan değişiklikler nedeniyle Uzun kemiklerde kortek değişiklik gösteren osteokandro displaziler gurubundan ilerleyici kalıtsal bir hastalıktır.Gen haritası çıkartılmıştır. Süt çocukları ve her yaşta görülebilir. Yürüme güçlüğü bacaklarda ağrı şeklinde kendini gösterir. Beslenme güçlüğü, bağışıklık sistemi zayıflığı ön plandadır.
Tedavisi olmamakla birlikte kortizon denenebilir. (ölümcül olmayan bir sendrom)

DEĞERLENDİRME
1986 Çernobildeki nükleer patlamayla ilgili Devlet hiçbir önlem almıyor.
1- Fiziki kusuru bulunan (bağışıklık sistemi zayıf) bir çocuğa tetkik yapılmadan BCG aşısı yapılıyor.
2- 1989 da İNH tedavisi verilmesine karşın, aileye çocuğunuz BCG aşısından dolayı tüberküloz olduğu söylenmiyor
3- lenf adenit sonrası kullanılan 6 aylık İNH yeterlimiydi ?
4- Haziran 1994 -2007 tarihleri arasında ITF coc. Sağl. Endokrince hikaye bilinmesine karşın steroid kullanılıyor tüberküloz yönünde tetkik yapılmıyor.
5- Gelişen ödemler, crp yüksekliği karaciğer ve dalak büyüklüğü, beden zayıflığı , gece terlemeleri söylenmesine rağmen gidilinen kurum ve hekimlerce hiçbir şekilde tüberküloz şüpesi düşünülmüyor.
6- 2010 ITF Göğüs hstkl tüberküloz servisinde Beslenme sorunu olan bir hastaya 4 lü ilaçların intra venöz ( ampul formu) olmasına karşın tabletle tedavi ediliyor. (ampul formları Türkiyede yok. Dünya sağlık örgütünün, veremle savaşta ciddi ve sindirim sistemi problemi hastalar için sıvı formunun her ülkede bulunması görüşü var)
7- Aynı serviste septik şoka giden bir tablo oluşmasına karşın, önleyici hiçbir tedbir alınmıyor. (Geceleyin servis katında doktor ve hemşire yok. Yine aynı serviste uzman doktor yok)

YARDIM
1- AVUKAT ARKADAŞLARDAN RİCAM, HUKUKSAL OLARAK NE YAPABİLİRİM, NASIL BİR YOL İZLEMELİYİM, HANGİ KURUMLAR VE KİŞİLER İHMAL VE HATA YAPMIŞ (Maddi ve manevi dava açmak istiyorum)

2- DOKTOR ARKADAŞLARDAN RİCAM, KENDİMCE YAPMIŞ OLDUĞUM DEĞERLENDİRME DIŞINDA İHMAL VE HATALARA EKLENECEK BAŞKA UNSURLARIN OLUP OLMAYIŞI.

özel hastanede ameliyat olmak istiyorum.SGK kurumu para iadesi silsile yolu takip etmektedir.Ameliyatı devlet hastaneleri beni birbirine sevk etmekte ve bende maddi durum olarak çok sıkıştım.Özel hastane 3500 tl talep etmektedir.SGK çalışanı olarak bu parayı nasıl geri alabilirim ve hangi yolu takip etmeliyim yardımcı olursanız çok sevinirim

Sayın hukukçular öncelikle yardımlarınız için başlangıçta teşekkür ederim. 82 Yaşında evinde hasta durumunda olan şahıs için 112 ambulansına haber veriliyor.Hasta yakınları bilinci kapalı olan yalnız yaşamsal fonksiyonları mevcut olan hastanın ambulans ile tedavi kurumuna getirilmesine engel oluyorlar ve bu durumu ilgili doktor hasta yakınlarının imzasının alarak tutanak düzenliyor.Akabinde hasta 7-8 saat sonra vefat ediyor. Adli Tıp raporu ölümü şüpheli bulmuyor. Bu doğal ölümdür. Ancak benim sormak istediğim ölüm her ne kadar doğal olsa bile maktul hayatından ümit kesilen biri olmadığı gibi, bildiğim kadarıyla ötenazi bile yasaktır. Bu durumda hasta yakınlarının ambulans hizmetini red etmesi hangi suçu oluşturmaktadır. Bence bizzat ambulansın red edilmesi bile hasta yakınları ile hekimlerin de sorumluluğuna yol açar. Kaldı ki ölüm doğal olsa bile yaşam hakkının kutsallığı gereği hasta yakınlarının böyle bir onay vermemesi gerekir. Günlük hayatımızda genellikle doktorların ihmali şikayet konusu olmaktadır. Ama burada hasta yakınlarının sorumluluğu nasıl değerlendirilebilir.Yardımlarınız için çok teşekkür ederim.

Öncelikle cevaplarınız için teşekkürler.Hastanede muayene önceliği sırası olduğunu biliyoruz.Hatta bazı hastanelerde poliklinik ve koridorlarda billboardlarda da asılı.Benim sormak istediğim bu konunun tam yasal dayanağı nedir kanun yönetmelik olarak.Bir de hekim bu öncelik sırasını reddedebilir mi sıranızı bekleyin diyebilir mi.Böyle demesi durumunda nasıl başvuru yapacağız teşekkür ederim tekrar.

Merhabalar,

Üni. araştırma hastanesinde yatmaktayken vefat eden hastanın ölüm sebebi olarak KC Sirozu, ani ölüm nedeni olarak ise "sepsis" (hastane enfeksiyonu) gösterilmektedir.

Hastane enfeksiyonu olağan komplikasyon mu yoksa malpraktis / görevin ihmali/hizmet kusuru / sözleşmenin ihlali midir? Bu konuda yerel veya yüksek mahkemelerin davacı lehine verilmiş kararları var mıdır?

Teşekkürler

merhaba ben 29 yaşındayım bende doğuştan kemik eksikliğinden oluşan boyun eğriliği var gerekli başvuruları yaparsam özürlü maaşı alabilir miyim

Merhabalar,
Calistigim fabrikada 5 ay önce bir is kazasi gecirdim fakat fabrika beni ozel bir hastahanede tedavi ettirdi ozel saglik sigortam ile suanda hala tam iyilesmis degilim Parmaklarim tam islevini yerine getirmiyor getirmeside zor gibi. Yabanci bir fabrikada calisiyorum benden sonrada 2 arkadasimiz farkli bolumlerde farkli sekillerde onlarda is kazasi yaptilar onlarinda kazasini isveren is kazasi olarak gostermedi.

İs kazasi oldugunda fabrika gorevli yaziyor sigorta ve maasimizi oduyor sadece.
Benim sizlere sormak istedigim fabrika bunu neden sakliyor
Bu durumda fabrikaya neler yapabiliriz
Yarin tamamen sakat kalinsa hic bir hak talep edemeyiz
Fabrikayi nereye ve nasil sikayet ederiz
Ayrica biz iscileride is kazasi yaptiginizi soylerseniz sizi isten atarim diye tehtit aliuyoruz ne yapmamiz gerekir
Teseskkur ederim.

slm bizim bi sorunumuz var yardimci olursaniz cok sevinirim esim 3yil once gecirdigi bir kazadan dolayi sag bacagina platin takildi ve bir yilda cilarilmasi gerekiyordu ama cikaramadi.suan askerde bacagi cok agriyo ama sacma sebeplerden cikaramiyacagini soyluyorlarmis ve spor yapiyormus agrisina dayanamiyor ne yapcagimi bilemedim lutfen yardimci olurmusunuz simdiden tesekkur ederim

22 yaşında %71 özürlülük derecesi olan ve ailesi hasta bakım ücreti alan özürlü 2022 yasasından yararlanabilirmi?

Bakırköy SSK tarafından tarafıma bağlanan malüllük aylığı kesilmiştir. Bu karara karşı açılacak dava da yetkili mahkeme hangisidir ? Bakırköy mahkemelerinde mi açılması gerekmektedir yoksa İstanbul mahkemelerinde mi teşekkür ederim.

2006 yılında eşim özel bir hastanede göz ameliyatı (Keratakonus Rahatsızı İntacs operasyonu) oldu hastanenin Emekli Sandığı ile anlaşması vardı o zaman ameliyata 4000 TL verdim ve devletten hiç yardım alamadım.Bu tutarı için Emniyet Genel Müdürlüğünden talep ettim kabul edilmedi maliye bakanlığı reddetti ve ödenmedi ancak sağlık bakanlığından uzman görüşü istendi ve gelen raporda yapılan operasyonun göze faydalı olduğu ve her ne kadar 2007 yılı tedavi yönetmeliği listesinde ödeme kalemi olmasada göz başına 1500 tl ödenebilir şeklinde rapor verdi bende 2008 yılında Kocaeli 1.İdare Mahkemesine başvurdum karar aşağıda yardım bekliyorum ne yapmalıyım
Dava açılış tarihi 25.04.2008
TC
KOCAELİ
1.İDARE MAHKEMESİ
DAVANIN ÖZETİ Kocaeli Emniyet Müdürlüğünde Polis Memuru olarak görev yapan davacının eşinin göz tedavisi için ödemiş olduğu tutarın tarafına verilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin 07.08.2008 gün ve 1342 sayılı işlemin iptali ile ödemiş olduğu 4.000,00 TL tedavi giderinin 16.08.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini isteminden ibarettir.
MALİYE BAKANLIĞININ
SAVUNMASINI ÖZETİ 2007 Mali Yılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği ve eki listelerinde yer almayan bir tedaviye ait giderin ödenmemesi yönünde tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞININ
SAVUNMASININ ÖZETİ Davanın iş mahkemesinde görülmesi,tedavi giderinin davacının kurumu tarafından karşılanması gerektiği ,tesis edilen işlemin yerinde olduğu ,davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Kocaeli 1.İdare Mahkemesi Hakimliğince dosya 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/6 maddesi yönünden incelenerek gereği düşünüldü:
Dava; Kocaeli Emniyet Müdürlüğünde Polis Memuru olarak görev yapan davacının eşinin göz tedavisi için ödemiş olduğu tutarın tarafına verilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin 07.08.2008 ün ve 1342 Sayılı işlemin iptali ile ödemiş olduğu 4.000,00 TL tedavi giderinin 16.08.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun İdare Mahkemelerinin görevleri başlıklı 5. Maddesinin 1. Fıkrasında; İdare Mahkemeleri, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derece Danıştay da çözümlenecek olanlar dışındaki; iptal davalarını; Tam Yargı Davalarını Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlarına ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği 2. Fıkrasında ise, özel kanunlarda Danıştay’ın görevli olduğu belirtilen ve İdare Yargılama Usulü Kanunu ile İdare Mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümleyeceği hüküm altına alınmıştır.
2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 14.maddesinin 3/a bendinde dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği,15.maddesinin 1/a bendinde ise,14.maddenin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine, idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev ve yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı yasanın 5.maddesinin 1. Fıkrasında da İdare Mahkemelerinin, Vergi Mahkemelerinin görevlerine giren davalar ile Danıştay da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davaları ile tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinin birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar ve kanunlarla verilen diğer işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun incelenmesinden ;’’Kapsam’’ başlıklı 2. Maddesinde Bu Kanunun, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını bu kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsadığı ‘’Tanımlar’’ başlıklı 3. Maddesinde Genel sağlık sigortalısı olarak bu kanunun 60. Maddesinde sayılan kişilerin tanımlandığı ,’’Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar’’ başlıklı 60. Maddesinde Bu kanun ve bu Kanundan önce yürürlükte bulunan Sosyal Güvenlik Kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişilerin madde kapsamında sayıldığı ‘’ Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Süresi’’ başlıklı 63. Maddesinde sağlık hizmetlerinin karşılanmasını iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin sayıldığı 73. Maddesinde Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesinin düzenlendiği ‘’Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri’’ başlıklı 101.maddesinde ‘’Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğinin hüküm altına alındığı, 108. Maddesinde ‘’ Bu Kanunun 73. Maddesinin 30.04.2008 tarihinde,63. Maddesinin 01.07.2008 tarihinde, diğer hükümlerinin 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe gireceğinin hükme bağlandığı , 106. maddesiyle 5434 Sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun sağlık giderlerinin ödenmesine ilişkin düzenlemenin yer aldığı geçici139. Maddesinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda 5510 sayılı Kanun’un 63.maddesi ile sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesinin düzenlendiği 73.maddesi kapsamında bulunan uyuşmazlığın ilgili Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığından görüm ve çözümünde anılan Kanununun 101. Maddesi uyarınca İŞ Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 Sayılı İdare yargılama Usulü Kanununun15. Maddesinin 1/a bendi uyarınca davanın GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE aşağıda dökümü yapılan 74.10 TL yargılama giderinin Davacı üzerine bırakılmasına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 550,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmesine ,artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararı tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Sakarya Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere 28.12.2010 tarihinde karar verildi.
Tebliğ Tarihi 08.04.2011
itiraz dilekçesi nasıl olmalı
yardım ederseniz sevinirim iyi çalışmalar

ben 2010 yılında ankaradan istanbula giderken trafik kazası geçirdim. Kaza sonrası bir devlet hastanesinde amileyatım yapıltı. Daha sonra kontrol için bir başka doktora gittiğimde ameliyatin yanlış yapıldığı ve yeniden ameliyat olmam gerektiği aksi takdirde sakat kalma ihtimalim olduğu söylendi. Kısa sürede iyileşecekken yanlış ameliyat nedeniyle 6 ay yatmak zorunda kaldım. Ben memur olduğum için bu sürede maaşımı almaya devam ettim. Bu durumda maddi tazminat için şartlar oluşmuşmudur. ilk ameliyatım istanbulda oldu ben ankarada yaşıyorum. Davayı İDare mahkemesinde sağlık bakanlığına karşı açacağımız için Ankara'da açabilirmiyiz. Verdiğiniz bilgilir için şimdiden teşekkür ederim.

merhabalar,
özel bir hastanede başıma gelen birkaç olayla dizisi nedeniyle kuruma yazmış olduğum şikayet aşağıda yer almaktadır. sizden ricam, bu kurumla hukuki bir münasebetim söz konusu olabilir mi? yardımlarınız için çok teşekkür ederim.

"Bir insanın başına hastanede ne kadar aksilik gelebilir?
Bir hekim etik kurallardan ne kadar uzak olabilir?
Bir hemşire ne kadar dikkatsiz çalışabilir?
Bir acil personeli tıbbi terminolojide ne kadar eksik olabilir?
İşte benim cevaplarım;
Kurumunuza ilk başvurum kaç yılıydı hatırlayamıyorum, mide problemlerim yüzünden dahiliye polikliniğinizde tedavi görüyordum. Daha sonra fissür operasyonu oldum. Bu operasyodan son derece memnundum, sanırım hekimin bu konuda payı çok büyüktür. Sonraları sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonlarım nedeniyle, günlük yatışlarım, müşahadelerim oldu. Zaten benim için talihsiz serüvenler dizisi o zaman başladı. Medikal yatışlarımdan birinde hemşire bayan, 1000 cc’lik serum şişesini askıya asarken kafama düşürdü. Kafam şişti, ortopedi hekiminiz önemli birşey yok dedi, rahat etmek istiyosan bt çekilsin dedi, istek yaptı, kurumunuzda bt çekilmediği için başka bir kuruma yönlendirdiniz, bt ücretini sizin hatanız olmasına rağmen bana ödettiniz (sigorta şirketimden talep edilmesinin haricinde kalan fark), daha sonra belki iyi niyetten belki günah çıkarmak için özel sigortamdan kalan farklarımı almadınız. Bunun için gerçekten teşekkür ederim. Çoğu zaman çok yardımcı oldunuz. Yaşanmış olan bu olaya rağmen kurumunuza karşı herhangi bir önyargım olmadı. Kurumunuza gelmeye devam ettim, bu vaka üzerinden sanırım iki yıl kadar geçti, kurumunuzda kbb ameliyatı oldum, hatta fatura aşamasında yine yardımcı oldunuz, hatta hala size ödeme yapmam gerekiyor ama birşey demediniz. İşte ne olduysa bu kbb ameliyatından sonra oldu. Post op dönemde var olan antibiyotik alerjim yüzünden eve gönderildiğim gün aldığım ilk oral antibiyotikte alerji oluştu. Kurumunuz acile başvurdum, vücudum kızarmaya başlamıştı, acile girer girmez bilinen antibiyotik alerjim olduğunu, daha önce geçirilmiş anafilaxi öyküm olduğunu söylememe rağmen hekim 15 dakika sonra geldi. Bu zaman zarfında benimle ilgili gibi görünen acil görevlileri hiçbir vital bulgu almadılar, hiçbirşey sormadılar, hatta ne operasyonu olduğumu sorduklarında “rinoplasti” cevabı verdiğimde “o ne demek?” diye tepki veren medikal çalışanlarınız var. (gülmeli mi ağlamalı mı bilemedim) hekiminiz geldi, eli belinde ve ağzında sakız, “tansiyonu normalse avil yapın gitsin, yapacak birşey zaten yok, hangi ilaca duyarlılığınız olduğunu şu an bilmem mümkün değil, yarın kendi hekiminizle görüşün” diyip gitti. Bunun üzerine tansiyonum ölçüldü normaldi, avil yapıldı, döküntünün etkisiyle sıcak basması hissi oluştu, - kendi talebim üzerine – (çünkü onlar gerek görmediler)) ateşim ölçüldü, normaldi, att tarafından “istediğiniz zaman gidebilirsiniz” denildi. Hatta kendisine “ siz gönderseniz de gitmem, daha önce anaflaxi geçirdim, müşahadede beklemek istiyorum” dedim, kimse ilgilenmedi, bekledim, döküntülerimde bir değişiklik olmadı, çıkmak istedim, çünkü acilinizde durmanın evimde durmamdan bir farkı yoktu. Provizyon formunu imzalamak üzere bankoya gittim, bomboş bir formu imzalamam istendi, “neden tanı şikayet hiçbirşey yok?” sorum üzerine doktor sözlü bilgi verdi dedi. Sözlü bilgi de verilen “vücutta kızarıklık” tanısı üzerine sigorta şirketi işlemi ayakta tedavi kapsamında değerlendirdi. Tepki vermem üzerine form doldurtuldu, onay düzeltildi (çünkü ilaç alerjisi WHO tarafından acil kapsamında tutulmuştur ve her koşulda müdahale gerektirir, yatarak tedaviden ödenir), agresif tavrım üzerine hekimle görüştürüldüm, isteğim üzerine avil şurup yazdı, tepkimin neden olduğunu anlattım, pek oralı olduğunu söyleyemeyeceğim. O sinirle işlemlerimi tamamladım ve çıktım. Eve gittim, yarım saat geçmemişti döküntülerim bir hayli arttı, yutkunma güçlüğüm başladı, bunun üzerine tekrar hastaneye gitmeye karar verdim ve başka bir kurumu tercih ettim. Kuruma başvurduğumda ilaç alerjisi olduğum bilgisini verdiğimde hekimin yanıma gelmesi 5 dakika sürmemiştir. Üstelik acil hayli dolu olmasına rağmen. Hemen vitallerim alındı ( ateş:37, nabız: 149, ta: 70/50 mmhg) avil, decort yapıldı, prednol uygulandı, serum takıldı ve ürtikerim 9 saatte geriledi ve geçene kadar da takip edildim. Şimdi siz söyleyin; olması gereken neydi ve ben ne gördüm? Kurumunuzda operasyon oldum, başka kurumun aciline gitmek zorunda kaldım. Yanı sıra sinirlerimin bozulması da cabası. Ertesi gün şikayet için kurumunuza geldiğimde herkes çok pişmandı, herşey düzeltilecekti, hekim gönderilecekti vs. Ama dün öğreniyorum ki bu olaydan başhekimin haberi yok ve örtpas ediliyor. Olaylar bununla da bitmiyor.
Operasyon sonrası elbileğimde damar yolu açılan damarda şişlik meyadana geldi. Bir hafta sonunda gözle görülür derecede büyüdü. Fikir almak için kurumunuz ortopedi hekimine göründüm, “damar patlamıs, gecer, bir ilac yazıcam sabah aksam ovala” dedi, yazdığı ilacı almak üzere eczaneye gittim, o ilac artık üretimde olmayan bir ilactı (komik dimi) ilacı almadım, geçer belki diye bekledim, aradan haftasonu geçti, tekrar gittim, aynı doktora uyutmayacak kadar ağrım olduğunu ve uyuştuğunu söyledim,”abartıyorsun” dedi. “renkli doppler yapabilir miyiz?” dedim, “MR çektir getir, bişey varsa zaten orda çıkar” dedi, (tavır ne kadar irrite, gösterdiğim şişliğe bakmadı bile, baksa zaten onluk bir durum olmadığını anlayarak beni yönlendirirdi, ama ne gerek vardı, MR çek getir, acaba bu tetkiki yaptırabilecek durumum var mı? Neden yanlış bir yönlendirmeyle devam edildi?) yine anlaşmalı bir kurumunuza yönlendirildim, MR çektirdim, (bolca radyasyon aldım), yine bu da bana ödettirildi. (ve böylece ayakta tedavi teminatım bitti) “SONUÇ: flebit, renkli doppler çekilmesi uygundur.” Şaka gibi. Ben zaten mr çektirmeden de renkli doplleri kurumunuzda daha uygun bir ücrette çektirebilirdim, ama bir masraf da ordan çıktı, doppler çekildi. “SONUÇ: tromboze venöz vasküler yapı” yani yüzeyel vende (ki bu ven damaryolu açılan ven) tromboflebite doğru gidiyor. Kurumunuz genel cerrahı gördü, samimiyetle aslında bu vakanın onun işi olmadığını, kvc görmesi gerektiği, ama başhekiminizin isteği üzerine bir tedavi başladı, “bu tedaviyi dene, sonuç alamazsak kvc’ye gidersin” şeklinde bilgilendirme yapıldı. Tedaviye başlamadım, zaten antibiyotik alerjim olduğu için deneme-yanılma ile harcayacak bir sağlığım yok benim. Ertesi gün üniversite hastanesine kvc bölümüne gittim. Tanım ve sebep belli, yüksek ihtimal flebitin sebebi açılan damaryolu nedeniyle taşınan bir enfeksiyon. Şu an antikoagülan tedaviye başladım. Şansım trombüsün yüzeyel bir vende olması ve dikkatimi çekmesi, benim de bu konuda bilinçli olmam. Şimdi soruyorum, bende bir sağlık çalışanı olmasaydım, olacakları görebiliyor musunuz? İlaç alerjisi için eve gönderildiğim akşam, bir daha gitmeseydim, evde oturup anafilaxi ve beraberinde gelen asfiksiyle ölümümü beklerdim. Bu vakada da sizi dinleseydim, belki pıhtı atacak, dolaşımıma katılacak ve herhangi bir organ fonksiyonumu durdurmaya yetecekti. 22 yaşındayım, görülme sıklığının bir hayli düşük olduğu bir vakayı sayenizde yaşıyorum, içinde bulunduğum durumdan ötürü psikolojimin bozulmasına mı yanayım? Ne olacak diye düşünmekten uykularımın kaçmasına mı? Zaten herşeye alerjim olan bünyeme gereksiz yere uygulanan ilaç ve tedavilere mi? Bu tedaviden sonuç alamaz isem, başvurulacak olan cerrahi uygulamaya mı? Yaşadığım strese mi? Neye yanayım?
Bana bu konuda izlemem gereken, size hak vermem geeken, sizi anlamamı sağlayacak, ihmalkarlığınızı gözardı ettirebilecek bir tek şey söyleyin. "

zihinsel engelli oğlum okulda yediği bir şeyden zehirleniyor. bu zehirlenmeyi raporlandırdık. fakat ilköğretim müfettişleri dahil hiç bir personel oralı bile olmadı. oğlum mesai saati olmasına rağmen kusmaya başlıyor o haldeyken okulda hemşire ve revir olmasına rağmen servise bindirilip eve gönderiliyor. biz eve geldiği gibi hemen hastanaye kaldırıyoruz. okul hemşire ve okul müdüründen şikayetçi oldum. Bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. ne yapmam gerekli hangi yolları takip edeyim. saygılar.

ben lise son öğrencisiyim başka şehirden heyet raporu alsam geçerli olur mu?

1975dogumluyum
tüberkılozhastalıgınedeniyleaskerligeelveşissizrap aroverildişimdidetedavigörüyorumözürlüraporualmaya hakkazanırmıyom

xxx tıp fakültesi xxx hastanesinde yatan hastalar taburcu olduğu halde 15 gün sonra kontrole gidildiğinde hala yatan hasta görünmekte.yüzlerce hasta üzerinden bu yöntemle devlet soyulmaktadır.maalesef şikayet edebilecek bir mercii bulamadın. ne yapmalıyım

» Skolyoz
merhaba 15 yaşında kızım 1 ay önce skolyoz ameliyatı oldu omiriliğine kemik aşılandı pilatin vida takıldı 80 tane dikişi vardı 50 derece eğrilik vardı ameliyatı iyi geçti şu an iyiye gidiyor benim sormak istediğim şu kızım sağlık kurulu raporu alabilirmi maaşa bağlanabilirmi teşekkürler

Slmlar:
Öncelikle ulusal basına da lanse edilen bir konunun benzeri bir durum var.Özel bir hastanenin göz doktorunda muayene olan hastalar dertli.Şöyleki katarakt ameliyatı olan hastalar nedense muayene ve ameliyattan sonra hastaların iyileşmesi mümkün olmuyor.Hastalarda ameliyat sonrası körlük olmasa bile gözde görme kaybı ve hastaların bu hususta doktora başvurularında kendilerine verilen cevap''İyileşme döneminde gerekli özeni ve hijyeni evde sağlamadığınız için tedavi süresi uzuyor.''denmekte.
Henüz o doktor hakkında yasal takibe konu suç duyusunda da bulunulmadı,bu durumda geriye dönük yapılan hatalı ameliyat için neler yapılabilir?

merhabalar ben bebeğim hasta olduğu için 3.5 aydır hastanede kalıyorum sigortalıyız bebeğim 7 kez ameliyat oldu son ameliyatı bi öncekinden 4 gün sonra oldu normalde arada bi süre geçtikten sonra ameliyat olurdu bu defa sık olduğu için şu an solunum problemi yaşıyor ventiletöre bağlı. ve bi önceki ameliyatında bağarsaklarda problem olduğu için karnından ufak bi delik açılıp kakasını ordan yaptırmak onu rahatlatmak istediklerini söylediler ama ameliyat sonrası doktoru gerek görmediğini sadece yapışıklık olduğunu ve açtığını söyledi 4.gün de o karın deliğini açacağını söyledi doğal olarakta benim aklıma ameliyat başına para alındığını ve benim çocuğumun gereksiz yere delik deşik olduğunu düşünüyorum lütfen beni aydınlatın teşekkür ederim

K. Özel A. Hastanesİne İdrar Yolu Enfeksİyonu Sebebİ İle 4.5 YaŞindakİ Kizimi Muayeneye GÖtÜrdÜm.ayni GÜn İÇerİsİnde Doktor YatiŞ Yapti.kan İdrar Tahlİllerİ Yapildi Ama Ultrason Çekİlmedİ Yanİ 3 GÜn Sonra Çekİldİ.kizimda Olan BÜtÜn DeĞİŞİklİkler:kusma 2 Ltreye Yakin.İdrar ÇikiŞi Lasİx Ampul Defalarca Yapilmasina KarŞin Yok.ateŞ35c Ye DÜŞmesİ.kollarim Bacaklarim UyuŞuyor Demesİne RaĞmen HİÇ 1 MÜdahale Yapilmadi.kizim YatiŞ 20.11.2009 Tarİhİnde Yapildi Ve Doktor Yavrumun ÖlÜceĞİnİ Anlayinca Ankara H. Hastanesİne Sevk Edİyorum Dedİ Kizim Koma Halİndeyken 2.5 Saatİ GeÇİk 1 SÜre Ambulans Bekledİk Bu Arada HİÇ 1 MÜdahale Yapilmadi.baŞka Hastanenİn Ambulansi İle H.ye Yola Çiktik.bu Ambulans Bekleme Sirasinda K. Özel A.Dİyalİz Merkezİnden 1 Ekİp ÇaĞrilabİlİr Kanaatİndeyİm.ÇÜnkÜ Bende 1 SaĞlikÇiyim.ama HİÇ 1 MÜdahale Yapilmadi.h.ye VardiĞimizda Yavrum ÖlmÜŞtÜ.orda Tekrar Hayata DÖndÜrdÜk Ama Ne Kadar YaŞar Beklİyorum.saygilarimla.hayirli İŞler. Bucakbİlemeyİz Dedİler YoĞun Bakima Aldilar.sabah Yanİ 24.11.2009 Tarİhİnde Saat 07:15 Te ÖldÜ Haberİ Verİldİ.sİzce Taksİrlİ ÖlÜm Sebebİ DeĞİlmİ Bu.cevabinizi Beklİyorum.saygilarimla.hayirli İŞler. N.B.

sayın yetkili merhaba,
kardeşim on yıldır hasta 2007 senesinde %82 özürlü raporu verdiler ve özürlü maaşı ve yeşilkart bağlandı. fakat 2010 da bu maaşı ve yeşil kartı iptal ettiler gerekçe babamın ssk emeklisi olması imiş. o dönemde de biliniyordu gözden kaçmış deme ki deniliyor ne yapıcaz çok zor durumdayız. babanın ssk sından da yararlanırılmadı tedavisi için kurumdan red geldi 24 yaşındaki kardeşim ne yapacak ltf bir yardımcı olun.

hasta haklarıyla ilgili içtihatları nerede bulabilirim.yardımcı olur musunuz.

merhaba benim sizinle paylaşmak istediğimkonu:idrar yolu enfeksiyonu yüzünden hastaneye yatırılan 3 gün yattıktan sonra 4.gün ölen yavrum hakkında sizden 1 şeyler öğrenmek istiyorum.otopsi yaptırdım 14 ay oldu hala sonuç yok.sağlık bakanlığı yataklı tedavi sağlık hizmetlerine şikayette bulundum dosya taksirli ölüm sebebi ile adliyeye sevk oldu.ama özel hastane olduğu için süreç nasıl olur onu öğrenmek istiyorum.ilgi ve alakanıza şimdiden teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim.

selamlar, ben bir kamu kuruluşunda dağıtım memuru olarak çalışmaktayım.yılın her mmevsiminde işim gereği genelde motorlu olarak bazende yaya olarak tebligat dağıtımı yapmaktayım.yaklaşık 2 yıldır kronik prostatit teşhisim var konuyla ılgili olarak bir ameliyat geçirdim ve ilaç tedavisi aldım. Fakat hastalığım kronikleştiği için ılaçların hic bir faydası olmadı. Kış aylarında soğuğa maruz kalmam nedeniyle şikayetlerim dahada artmakta ve çalışmamı olumsuz etkilemekte işimi tam olarak yapamama sebep olmaktadır.çok sık tuvalete gitme ihtiyacı duyuyorum.konuyla ilgili olarak 2 devlet ve 1 özel hastaneye gittim. Doktorların kesinlikle dediği su bu hastalık soğuk havaya gelmez sürekli kendini sıcak tutmalısın. Her akşam sıcak su banyosu ve masajı önerıyorlar. Bende işim gereği buna ımkanım olmadığını hava ne şartta olursa görevimi yapmak zorunda olmam gerektiğini ifade etmeme rağmen konuyla ilgili olarak bana resmi bir rapor verilmesini istedim fakat doktorlar böyle bir şey veremeyiz diyorlar.idarede resmi birsey olmadığından doktorların kişisel düşüncelerini ileten mektupları dikkate aalmıyorlar. Konuyla ilgili olarak ne yapmalıyım bilgisi olan varsa paylaşabilirmi? Teşekkürler.

ben eşinden ayrı yaşayan bir bayanım.. eşim önceden bağkurluydu fakat prim borcu olduğundan tedavi göremiyordum..fakat şimdi bulundugumuz yerin belediyesinde işe girmiş sözleşmeli olarak..sağlık sorunlarım var ne zaman tedavii olabilirim?? işe girişinden itibaren belli bir süremi geçmesi gerekiyor eşin ve çocukların muayenesi için??bilgi verirseniz sevinirim.ayrıca benim tedavii olduğumdan eşimin bilgisi olurmu??


THS Sunucusu bu sayfayı 0,22648311 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.