Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Av. Farya, Tarih : Bugün 16:59
Meslektaşlarım merhabalar,
Müvekkile karşı TMK 166/4 gerekçesiyle açılan davaya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal gerekçesiyle karşı dava açtık. Müvekkile karşı açılan dava TMK 166/4 koşullarını sağlıyor yani kesinleşmeden sonra açılmış. Üç yıl önce reddedilen dava davacının kusurlu davranışlarına dayanmayacağı gerekçesiyle reddedilmiş. Akabindeki üç senelik ayrılık karşı davalının evi terk etmesi ve aleni olarak evlilik dışı ilişkisi nedeniyle.
Karşı yan; üç yıl önce bir kusur incelmesi yapıldığı için açılan yeni davada hem kendi açtıkları dava yönünden hem de bizim açtığımız dava yönünden "dAha önce kusur incelemesi yapılıp karar verildiği için kusur incelemesi yapılmayacağı yönünde itirazda bulunmuştur. Sormak istedğim hr halükarda mahkemesi yeni davalr üzerinden inceleme yapması gerekmez mi? Bu konuda içtihat ya da öğreti var mıdır
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :13, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat.fks, Tarih : Bugün 12:29
Kaybolan bono için senet iptal davası açacağız. Alacaklı ve borçlu arasında sorun yok, alacaklı taraf ödeme yapacak sadece senedin iptal edilmesini istiyor haklı olarak.

Bulunduğumuz ilçede Asliye Ticaret Mahkemesi yok. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilir miyiz yoksa en yakın yargı çevresindeki Asliye Ticaret Mahkemesine mi başvurmamız gerekiyor.

Kayıp senet için ödeme yasağı talep edebilir miyiz, senedin getirilmesine ilişkin ilan masrafları ortalama ne kadardır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :48, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatik, Tarih : Dün 17:01
Meslektaşlarım merhaba,

Bir itirazın kaldırılması dosyasında. Tahliye taahhüdüne dayalı yapılan takibe davalı kiracı itiraz ediyor. İtirazın kaldırılması davasını kazanıyoruz. Karar kesin karar. Zira aylık kira 4.450 TL yıllık 66.000 TL istinaf sınırının altında. Ancak verilen kesin karardan sonra davalı kirayı kafasına göre artırıyor ve 5.500 TL olduğunu ileri sürerek tavzih talebinde bulunuyor. Mahkeme bir hukuk garabatine imza atarak davalının mahkemenin verdiği karardan 1 hafta sunduğu dekontu dikkate alıyor ve kesin kararın gerekçesinin altına tashih şerhi düşüyor ve bu şerhle istinaf kanun yolunu açıyor. Davalı taraf kararı istinafa taşıyor.

Sormak istiyorum kesin kararın tavzih ve tashihleri de kesin değil midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :235, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 08-04-2024 10:25
Merhabalar.

Borçlu şahıs şirketine takip açarken "kurum" seçilerek açtık. Borçlunun "Ali Veli AV XXXXXXX" şeklinde bir ismi var. Yine borçlunun ticaret sicilde kaydı var ve aslında küçük olduğu söylenemeyecek şekilde de bir işletmesi mevcut. (geri dönüşüm alanında)

Açmış olduğumuz takip kesinleşti ve borçluya ait herhangi bir malvarlığı bulunamadı. Bu durumda şahsı borçlu olarak (Ali Veli şeklinde) şu aşamada dosyaya dahil edebilir miyiz? Veya yeniden hem şahsa hem de şahıs şirketine aynı anda bir takip mi açmalıyız? Veya borçlunun kendi malvarlığını sorgulayıp ona haciz koydurmak için yapabileceğimiz başka bir şey var mıdır? (icra takibi açarken borçluyu kurum olarak seçtiğimiz için, icra dosyasında sorgulama yaparken direkt borçlu Ali Veli'nin malvarlığını göremiyoruz diye bu şekilde bir düşünceye kapıldım)

Bu arada borçlunun vergi nosu var, ticaret sicilde kaydı var. Yine her ne kadar takip açarken kurum olarak seçilmiş olsa da, vergi nosu yerine hem takip talebinde hem de ödeme emrinde tc numarası yazıyor.

Dönüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :457, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Ercan Turgut, Tarih : 07-04-2024 08:51
Merhabalar,üç hissedarlı ortaklığın giderilmesi davası sonunda Sulh Hukuk Satış memurluğunda yapılan elektronik ihalelerde diğer iki hissedar teminatsız olarak girdikleri 1.satışta muhammen bedelin 4 misli şeklinde fahiş fiyat vererek başka alıcıların teklif vermesinin önüne geçtiler. 2.Satış öncesi satış memuruyla görüştüm ve 2.satış öncesi bu iki hissedardan teminat alınmasını talep ettim. Ancak satış memuru bu talebimi yasa da yer alıyor diye kabul etmedi. Maalesef 2.satışta da teminatsız giren iki hissedar ilk satıştaki gibi fahiş fiyat teklif edip ihale bedeli de yatırmayarak satışın yapılmamasına neden oldular.Ben İcra İlas Kanunu 114 madde 9 .bend'İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde, alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği.' göre diğer kötü niyetli iki hissedara tazminat davası açsam başarılı olur muyum? yeniden satış istesem bu kötü niyetli hissedarların teminatsız ihaleye girmelerine nasıl engel olabiliri. Konu hakkında yasl boşluk var gibi duruyor. Konuya ilgi değerli üyelere şimdiden teşekkürleri borç bilirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :505, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Yamaç Y., Tarih : 06-04-2024 15:14
Selamlar,

Müvekkil adayı (M)'nin annesi (A) 1990 yılında vefat etmiş. (A) evlatlık olarak verilmiş ve biyolojik babası (B) ile 2023 yılında soybağı kurulmuş. Şu anda nüfus kaydında (A)'nın babası (B) olarak gözüküyor. (B) ise 1989 yılında vefat etmiş. (M), (B)'nin mirasından pay almak istiyor ancak miras uzun süre önce (A)'nın kardeşleri ve kardeşlerinin çocukları tarafından paylaşılmış. Bu durumda nasıl bir yol izlemek gerekir?

Fikirleriniz için teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :500, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Sonay, Tarih : 05-04-2024 15:08
Asıl borçluya kambiyo senetlerine ilişkin haciz başlattık dosya kesinleşti. Borçlunun şirketi var ancak şirketler kız kardeşinin üzerine tescil edilmiş. istihkaklı haciz yaptık. Müvekkilin başka bir alacağı için de bu borçlu şirketlere takip başlattık ve kesinleştirdik. Borçlu şirketlere ne yapabiliriz. Sermayelerine haciz koyabilir miyiz acaba
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :546, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : mba, Tarih : 04-04-2024 13:08
Sayın meslektaşlarım iyi çalışmalar,
Şöyle bir problem yaşıyorum ve henüz bu problemi aşamadım;
1-) Alacaklı vekili görevini üstlendiğim bir icra dosyasında borçlu şirketin taşınmazında kiracı olduğunu tespit ettiğim 3. kişiye İİK madde 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderdim.
2-) 3. kişi vekil aracılığıyla haciz ihbarnamesine itiraz etti, devam eden süreçte kira sözleşmesine ulaştım ve bir sureti ile süresi içinde icra ceza mahkemesine ceza ve tazminat talepleriyle dava açtım.
3-)Yargılama sürecinde 3. kişi duruşmada savunmasını verirken de kira borcu olmadığını beyan ederek beraatini ve davanın reddini talep etti.
4-) Sayın mahkeme ceza yönünden vekil aracılığıyla itiraz edilmesi halinde vekilin fiilinden dolayı asilin cezalandırılması mümkün değildir dedi.
5-) Tazminat yönünden de gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerekir dedi.

6-) Soru: Şimdi bu konuda ne yapmak gerekir, 3. kişiyi tazminata mahkum etmenin bir yolu yok mudur? İİK 89 süreci gerçekten böyleyse herkes vekil aracılığıyla haciz ihbarnamesine itiraz mı edecek? 3. Kişilerdeki hak ve alacaklar nasıl tahsil edilecek?

Cevaplarınız ve vaktiniz için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :644, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.ilon, Tarih : 04-04-2024 11:21
Merhabalar,

Kişisel eşyaların aynen iadesi, aksi halde eşyaların bedelinin ödenmesi talebimizi içeren devam eden bir dosyamız var. Talebimize konu eşyalar; koltuk takımı, klimalar vs. gibi eve ait eşyalar. Dosyada eşyaların dava tarihindeki ikinci el değerine ilişkin bilirkişi raporu alındı ancak belirlenen meblağ oldukça düşük.

Karşı taraf, eşyaların bazısını satmış. Hiç değilse mevcut eşyaların aynen iadesi, satılanların bedelinin ödenmesi müvekkilin daha menfaatine olacak. Mahkemenin aynen iade talebimizi hiç değerlendirme konusu yapmadan karar vermemesi için ıslah etmeden sadece aynen iade talebimiz olduğunu mu belirtmeliyiz ?

Bu konuda bilgisi olan meslektaşlarım yardım edebilirse çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :552, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3881, Tarih : 03-04-2024 14:12
Merhaba, miras yoluyla iktisap edilen taşınmaz tapuda satış suretiyle pay temliki şeklinde gözüküyor. eşi bu taşınmazdan katılma alacağı talep ediyor. Kisisel mal olduğunu nasıl ispat sağlayabilirim? Tanıklarda hayatta değil diğer ortak olanlar
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :597, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Fazladanödemeyeçözüm, Tarih : 01-04-2024 17:38
Merhaba meslektaşlarım, her sene telefonla banka müşteri temsilcilerine bağlandığımızda kredi kartı üyelik ücretleri kredi kartının gelecek 6 ay içinde iptal edilmemesi sözü alınarak siliniyordu. Bu sene iki banka da aynı şekilde talebimi reddetti. Tüketici hakem heyetine başvuru yapmak konusunda düşüncem var, bu konuda son zamanlarda başvuru yapmış olan var mı*
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :645, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avbozbrk123, Tarih : 01-04-2024 15:01
Herkese merhabalar,

Özet : Kiraya Verenin AVM, asıl kiracının Franchise Veren bir şirket olduğu kiracılık ilişkisinde asıl kiracı, franchise alan bir şirkete ilgili taşınmazı kiraya vermiştir. Bu duruma Kiraya Veren tarafından da muvafakati bulunmaktadır. Kiraya Veren ile Asıl kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesi hasılat (ciro) kirası ile anlaşılmış olup, ciro bedelinin düzenli ödenip ödenmediğine dair AVM tarafından çeşitli yollarla ve bağımsız denetim firmaları ile denetimlerin yapılabileceği de sözleşmede hüküm altına alınmıştır.

Soru/Sorun :

1) Alt Kiracı olan Franchise Alan'ın ilgili taşınmazda işletmekte olduğu işletmenin hasılat kira denetimini yapmak için bağımsız denetim firmasıyla denetim yapması ve hasılata ilişkin uyuşmazlık bulması ve usulsüzlük için asıl kiracıya ceza kesmesi durumunda asıl kiracının bu konu hakkında hukuken muhataplığı nedir?
2)Asıl Kiracının alt kiracı ve franchise alan işletmeci olan şirkete bu durumu rücusu nasıl olabilir?

3)Ceza bedeli asıl kiracıya fatura edildiğinden ceza faturasının ödenmemesi veya ödenip yine de yargıya gidilmesi halinde asıl kiracı ilgili dava/uyuşmazlığı alt kiracıya yönlendirmesi mümkün müdür?

Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :654, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av Yiğit, Tarih : 01-04-2024 14:38
Merhabalar meslektaşlarım.
Sonradan Türk Vatandaşlığı kazanmış olan yabancı uyruklu bir müvekkilim var. Bu yabancı uyruklu müvekkilimin Türk vatandaşlığını kazanmadan önce doğurmuş olduğu iki çocuğu var. Sonradan Türk vatandaşlığı almış olan müvekkilimin çocukları adına Türk vatandaşlığı için idari olarak başvuru süreci veya dava yoluyla başvuru yapabilir miyim? Şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :577, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : iremkrk, Tarih : 01-04-2024 10:04
Merhabalar meslektaşlarım
sigorta tahkim komisyonunda araç değer kaybı nedeniyle başvuruda bulunduk.
sigorta şirketi kendisine yapılan yazılı başvuruya araç ruhsatının eklenmemesi nedeniyle usulden red istedi. Gerçekten de bu nedenle red olacak gibi duruyor. Ancak cevap dilekçelerinde eksik belgeyi tamamlamamız için tarafımıza ulaştıkları ve bizim eksik belgeyi tamamlamadığımızdan bahsedilmiş. Biz başvuru itibariyle sigorta şirketinden hiç bir dönüş alamadık. Bu durumla daha önce karşılaşan oldu mu? Bu başvurunun usulden reddi halinde aynı uyuşmazlık hakkında ikinci kez tahkim yoluna gidilir mi? Başvurulamıyorsa eğer dava yoluna mı gitmek gerekecek? Burada nasıl ilerleyebiliriz? Bilgisi olan varsa dönüş yapabilirse çok sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :644, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avfatosay, Tarih : 29-03-2024 16:26
Merhaba meslektaşlarım,
%45 i müvekkil üzerine olan %55 i ise bir belediye üzerine kayıtlı olan taşınmaz mevcut. Söz konusu bu taşınmaz kentsel dönüşüme girecek. Belediye %55 lik kısmın kendi üzerine kayıtlı olması sebebi ile kendilerinin belirlemiş olduğu bir inşaat firması ile çalışılacağını söylüyor. Belediyenin ihale yapmaksızın ve müvekkilin üzerine olan %45 lik kısmı dikkate almaksızın bu şekilde karar alma yetkisi var mıdır ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :764, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : ealegal, Tarih : 29-03-2024 13:17
Değerli meslektaşlarım merhaba,

Kardeşler arası miras taksim sözleşmesi yapacağız. Miras malı olan 2 ayrı tapulu ve yan yana bulunan tarla vasfında taşınmazlardan birinde kuyu ve elektrik varken öbüründe yok. Tapu işlemleri esnasında komşu parseli alacak kardeşlere kuyu ve elektrik kullanımı için tapuya şerh verilebilir mi? Bunun için özel bir prosedür var mıdır? Yardımlarınız için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :724, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.alperşener, Tarih : 29-03-2024 12:12
Merhabalar hepinize iyi günler ve çalışmalar dilerim;
Müvekkil maddi hasarlı bir kazaya karışmış ve konuyu ve uygulamayı çok bilmemekle beraber sanıyorum ki sigorta experleri kusur oranına dair bir değerlendirme yapmış bu orana itiraz edeceğim. Fakat birden fazla itiraz yolu sizce hangisini seçmeliyim konu hakkında tecrübesi olan yahut bilgisi olan bir meslektaşım yardımcı olursa çok makbule geçicek şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :852, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Gh, Tarih : 28-03-2024 01:02
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
Müvekkilim 2 katlı bir binanın tamamını satın almıştır. binanın tamamının tapusu bulunmaktadır. Tapuda bina "2 katlı betonarme ofis iş yeri ve arsası" olarak geçmektedir.
Bu binanın içinde 3 adet bağımsız bölüm yer almaktadır ve 3'ünün de iç kapı numaraları bulunmaktadır. Bu bağımsız bölümler yapı kayıt belgesinde görülmektedir. Fakat bağımsız bölümlerin ayrı ayrı tapularının olup olmadığı bilinmemektedir. Müvekkilim de bu durumdan pek emin değil.

sorun ise şurada başlıyor; müvekkilim bu binayı satın almadan evvel bu bağımsız bölümlerden biri 3. bir kişice kiralık olarak kullanılmakta. satın almadan sonra kira sözleşmesinin tarafı müvekkil olmuşsada ; müvekkil , kiracının bir diğer bağımsız bölümü de aradaki duvarın yıkılmasıyla işgal ettiğini farketmiştir. Duvarın kiracı tarafından yıkıldığı ihtimali biraz düşük, bu durum kiracı ile görüşüldüğünde kira sözleşmesine konu alanda kaldığını iddia etmiş ve işgal ettiğini iddia ettiğimiz kısmı işgal etmediğini savunmuştur.

Sorun ise şu; binanın tapusunun olmasına rağmen, bu bağımsız bölümlerin tapuya kayıtlı olmama ihtimali var mıdır? Eğer varsa taşınır malın zilyetliğine yönelik davalardan birini mi açmam gerekir.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :682, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 27-03-2024 13:16
Merhaba meslektaşlarım. Müvekkil 2020 tarihinde boşandı ve boşanma ilamında çocuk lehine 10 bin lira iştirak nafakasına hükmedildi ve TÜFE oranında her Haziran artışa karar verilmişti. Akabinde 2022 Aralık ayında iştirak nafakasının artırılması davası açtık ve bugün karar çıktı şu şekilde: "iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 42.500 TL'ye çıkartılmasına, işbunafakaya her yıl TUİK'in belirlediği ÜFE oranında artış uygulanmasına" karar verildi.

İki sorum ise şu şekilde meslektaşlarım:
1- Boşanma ilamına istinaden iştirak nafakası her ayın 1'i ila 5'i ödeniyor ve davanın açıldığı ay olan Aralık 2022'de normal boşanma ilamındaki nafaka tutarı müvekkile ödendi ancak dava tarihinden itibaren nafaka artırıldığı için 2022 yılı Aralık ayı sonunda açmış olsak bile 2022 Aralık ayı için ödenen nafaka ile artırılan nafaka arası farkı talep edebiliyor muyuz?

2- Kararda her yıl ÜFE oranında artış belirlendi, bu artışı dava tarihi olan Aralık ayından itibaren mi uygulayacağız yoksa boşanma ilamındaki artış ayı olan Haziran aylarında mı uygulayacağız?

Çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :693, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Gamze USTA, Tarih : 27-03-2024 11:38
Şufa davasında davalı kabul beyanı sunmuş, mahkeme önalım bedelini depo etmek üzere tarafımıza 2 haftalık kesin süre vermiştir. Müvekkil bu sürede parayı depo edemedi. Ancak kesin süreden 2 ay sonra ve ön incelemeden de 1 ay kadar önce parayı depo ettik. Para bankada 1 aylık vadelide. Ayrıca davayı açarken harca esas değeri 10binTL gösterdik. Ön inceleme duruşması henüz yapılmadı.

1- Yargıtayın pek çok kararında paranın değer kaybının ve davalının zararının önüne geçebilmek için önalım bedelinin ön inceleme tarihinden başlayarak nemalandırılması gerektiği vurgulanmakta. Yine 2021 tarihli bir kararında şufa davasında önalım bedelini depo etmek için ön inceleme yapılmadan kesin süre verilmesi bozma nedeni sayılmış.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 03.03.2021 tarihli ve 2021/554 E., 2021/1438 K. sayılı kararı
"...Kesin süre içerisinde öngörülen işlem yerine getirilmez ise 6100 sayılı HMK’nin 94. maddesi gereğince işlemi süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Ancak anılan bu madde hükmünün uygulanabilmesi için davacının davayı sürüncemede bırakacak davranışta bulunması gerekir. ...
...ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat aşamasında verilmesi lazım gelen sürenin de bu aşamada verilemeyeceğinin düşünülmemesi doğru değildir. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında önalım bedelinin yatırılmaması dava şartı olarak düzenlenmediğinden önalım bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. ..."


Yargıtay ön incelemeye önem vermişken , ön incelemeden önce kesin süre verilmiş ve biz de ön incelemeden önce parayı yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeyecek şekilde depo etmişiz. Yine de davanın , önalım bedelinin kesin sürede depo edilmediğinden bahisle reddi sizlerce sözkonusu mudur?

2- Davanın reddi halinde davacı yatırmış olduğu parayı yargılama süresince bankada kazandığı faizi ile birlikte mi alacaktır yoksa sadece yatırdığı tutarı mı ? (Bu soruya hiçbir şekilde kimseden net yanıt alamadım)
Yargılamanın zaman alacağı gerçeği karşısında bir de nispi karşı vekalet ücreeti sözkonusu. müvekkil faizi ile alamayacaksam en kısa en az zararlı yoldan dönelim diye düşünüyor . Üst mahkemeden gelecek kararın aleyhimize olması durumunda faizi ile iade alamayacaksak yatan para da değer kaybediyor çünkü.

3- Davanın reddi halinde karşı vekalet ücreti nispi doğacaktır. Bu nedenle mahkemece eksik harcı tamamlamak için tarafımıza süre verdiğinde harcı tamamlamazsak önce dosyanın işlemden kaldırılmasına sonra da davanın açılmamış sayılmasına mı karar verilir yoksa usulden red mi verilir? Karşı vekalet ücretinin maktu mu nispi mi olacağı bakımından bizim için önem arzediyor.

Buraya kadar okuyup , yanıtlayacak meslektaşlara teşekkürlerimi sunuyorum.

Saygılar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :727, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04879093 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.