Hukuk yolundaki emekleriniz için teşekkür ederim. Hukuk dipsiz bir kuyu gibidir: Ne kadar emek verseniz dolduramazsınız.

Kanunun sözüne ve ruhuna bakıldığında, ''ertelemeye'' göre 'hagb'' her durumda sanığın lehinedir. Karşılaştırdığınız konularda bile hagb sanık lehinedir. Yargıtay kararları doğrultusunda mahkemelerin uygulaması da bu yöndedir ve bence de doğru yöndedir. Tartılırken hagb kararı ile beraat kararı teraziye konsa aralarındaki ağırlık farkı ''mağdurun zararının karşılanmış olması'' kadardır.

Bu arada şu konuda da düşüncemi belirtmeliyim: Uygulamada mağdurun veya kamunun zararının ölçülebilir-hesaplanabilir olması aranmakta; aksi halde zarar karşılanmasa da hagb kararı verilmektedir. Örneğin mühür bozma suçlarında mağdurun (mühürü koyan idarenin) veya kamunun (mühürün bozulması nedeniyle oluşan aykırılığın) zararı ölçülemez olarak kabul edilerek hagb kararı verilmektedir. Bu uygulamanın Kanun'a uygun olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla

CMK'nın ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünde "kararın hiçbir sonuç doğurmayacağı" ibaresi yer almaktadır. buna göre denetim süresi de dahil kararın hiçbir sonuç doğurmayacağı anlamı çıkmaktadır. Karar denetim süresinde askıdadır. Eğer denetim süresinde bir suç işlenirse askıda olan karar canlanacak; denetim süresi suç işlemeden geçilirse artık hükmen açıklanmasının geri bırakılması kararı canlanamayacaktır. Ayrıca hiçbir istisnai ifade içermediği için hiçibir sonuç doğurmayacak ifadesini hem cezai hem hukuki hem de idari açıdan düşünmek gerekir. cezanın ertelenmesinde ise suç fiili işlenmiş ancak ceza ertelenmiştir. denetim süresinde başka bir suç fiili işlenirse artık bu ceza da carnlanacak ve diğer suçun cezası ile bu suçun cezası da seçilecektir.

Bu fark suçun işlenmiş olmasına hukuki sonuç bağlanan bazı haklarda ve idare hukukunu ilgilendiren bazı durumlarda ve özellikle denetim süresi içinde önemli olacaktır.