Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Makale Yorumları
Yeni Cmk'da Adli Kontrol Ve Tutuklama
[Makaleye Dönüş] [Yorum Ekleme] Toplam 5 Yorumdan 5 tanesi gösteriliyor.

   
14-06-2005 15:44
Aktif Yorum Yazarın kafasına, eline sağlık..
 
Yazan Av. İbrahim Coşkun [Email]
Sayın Y.Darende'nin yazısı, özellikle CMK'da yeni oluşturulan Adli Kontrol kurumunu derli toplu özetlemesi, yeniliğini vurgulaması anlamında önemli ve yararlı.. Bu çerçevede kafasına, eline sağlık diyorum.

11-12-2005 02:34
Aktif Yorum uygulamanın bakış açısı
 
Yazan daglihakki@yahoo.com
Y.darendenin yazısınıda belirtilen hususlar nazariye açısından hukuk dünyasının özlediği şeylerdir.Fakat Yargılama deyince akla sadece adliye gelmemeli. Kolluk yargılama açısından önemli bir yere sahip.Ayrıca halkın hukuk bilinci de önem arz etmektedir.<br />
Hakim olarak bu iki sebebi göz ardı edemezsiniz.Öncelikle tutuklamanın istisnai durum olması kabul edilmekle birlikte sorgu sonası ceza alması muhtemel birinin serbest kalması toplum ve insan hakları dersi veren medya nazarında hakimleri suçlu konumuna düşürmekte ve suçlular sanki beraat etmiş gibi adliyeden ayrılmakta hatta adliye dışında bekleyen şüpheli yakınlarını adliye bahçesini şov alanı haline getirmektedir.Karşı tarafta bekleyen mağdur yakınlarını ise adalete olan güvenini yıkmaktadır.Ayrıca serbest kalanların zamanaşımı bitinceye kadar yakalanmadığı veya yakalanmak istenmediği bir türkiye gerçeğidir.<br />
hukuk dersi veren avrupadan örnek vermek gerekirse ingiliz polisi 14 gün şüpheliyi göz altında tutabilmekte iken türk yargıcının taktir hakkını kullanıp tutuklama kararı vermesi insan haklarına aykırı görülmektedir.Ki ayrıca bu taktiri CMK 268 maddesi gereğince itiraz gibi kontrol mekanizması ile garanti altına alınmasına rağmen ...<br />
Teori uygulamaya ışık tutmalıdır.Fakat türkiyede kanunları hazırlayanlar anadoludaki hayattan kopuk istanbul ankara gibi büyük şehirlerde yaşayan kişilerdir.Bu nedenlerle gerekli araştırmalar anketler yapılmaksızın hazırlanan kanunlar toplum vicdanını rahatlatamamaktadır.<br />
Sanırım olması gerekene ulaşmak için olan durumu ve şartları göz ardı etmemeliyiz Saygılarımla

14-12-2005 11:59
Aktif Yorum Uygulama, toplumu geliştirmekle yükümlüdür.
 
Yazan
Öncelikle, Yeliz Darende'nin yorumlarına katılıyor ve teşekkür ediyorum. Hakkı Bey'in yazısında yer alan, "kanunların, toplumsal ihtiyaçlar araştırılarak çıkartılması gerektiği" yolundaki eleştiriye de iştirak ediyorum.<br />
Ancak, şüphelinin tahliyesinin gösteri haline getirildiği ya da mağdur ve yakınlarının daha çok üzüldüğü gerekçesiyle tutuklamanın ekstra bir disiplin ve adalet sağlama aracı olarak kullanılması isteğine katılmam mümkün değildir. <br />
Çünkü bu aşamada söz konusu olan kişi, suçlu değil, sanıktır. Bu kişi üzerinde kamu gücünün kullanılması tehdidi söz konusudur. Ortaçağda, bu konumdaki kişiler dahi ciddi mağduriyetlere uğramıştır ve bu sebeple, insan onuru ile bağdaşır bir yargılama temini maksadıyla sanık hakları ihdas edilmiştir. Söz konusu olan insan hakkı ise buna ilişkin tüm ilkeler gibi, uygulama da evrenseldir. İnsan hakları, dünyanın her yerinde aynı hassasiyetle uygulanmalıdır.<br />
Kanun koyucu, tutuklamayı, sadece ceza yargılamasının amacına ulaşması bakımından bir tedbir olarak düzenlemiştir. Ceza yargılamasının amacı ise maddi gerçeği bulmaktır. Bu dünyanın her yerinde böyle olmalıdır. Tutuklama müessesesi, adaleti sağlama maksadı ile kullanıldığı takdirde, ceza yargılama hukukunun değil, infaz hukukunun aracı haline gelmiş olacaktır. Oysa sanık, sanıktır, suçlu değil. Eğer amaç adaleti sağlama ise hakimlerimizin yapması gereken şey, daha yargılamanın başında, tedbiri cezaya döndürmek değil, yargılamanın sonunda, suçluluk sabit ise cezayı tedbire çevirmekten kaçınmak olabilir; tabii, cezayı tedbire çevirmeye engel durumlar varsa... Kanımca, Yargıtayın, bu noktada takdir hakkına müdahale etmemesi gerekmektedir. İstinaf Mahkemeleri, bu husutaki sorunu daha net bir şekilde çözecektir.<br />
Özetle, tutuklamanın, yargılama hukuku aracı olmaktan çıkartılıp, infaz hukuku aracı haline getirilmesi, ceza yargılama hukukunun evrimini tersine çevirme anlamı taşıdığını düşünüyorum. Ne yönde olursa olsun, fikir ve emek harcayan herkese teşekkür ve saygılarımla

04-01-2006 10:59
Aktif Yorum Tutuklamayı ceza gibi kullanmaya karşıyım
 
Yazan
Yazarın fikirlerine katılıyorum. Tutklama ceza değil, tedbirdir.

03-09-2007 21:10
Aktif Yorum keşke değişiklikler olsaydı :)
 
Yazan Av.hasan onur [Email]
bu makaleniz 2005 ve 2006 değişikliklerini içermemektedir. mesela 2005 değişikliği ile 100. maddenin son fıkrasındaki 2 yıllık süre 1 yıla indirilmiştir.

   
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03155398 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.